DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Empati Bir Gofret Markası Değildir

Sesli Dinle

Eğitim sisteminde ahlaklı ve erdemli bireyler yetiştirmek, onlara bilgi ve beceri kazandırmaktan daha önemli olmayı hedeflemesi gerekmektedir.

Empati Bir Gofret Markası Değildir
07.10.2020
7.164
A+
A-

Empati ya da duygudaşlık, günümüz toplumumuzda unuttuğumuz veya yüzüne bakması işimize gelmeyen bir olgudur. Bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum veya davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek anlamına gelir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak olarak da kullanılır.

Günümüzde artık insanların gitgide “ben merkezciliğe” geçmesi sonucunda; kendimiz dışında başka kişileri düşünmekten gitgide uzaklaşılıyor. Eylem ve hareketlerimizin insanlar üzerinde oluşturabileceği yansımalarını önemsememeye başlıyoruz. Empati duygusu sadece olaylar başımıza geldiğinde kendimiz yansımalarıyla yüzleştiğimizde aklımıza gelen bir duygu olma yolunda ilerliyor.

Toplum olarak gitgide yabanileşen, birbirine saygısız, sabırsız ve bencil bir yapıya bürünmekteyiz. Bu yaşam kalitemizi düşüren, bizleri yalnızlaştıran en büyük etkenleri arasında olmaktadır. Hele pandemi dönemiyle beraber insanlar birbirlerine iyice uzaklaştırarak, gitgide bencilleşmemize neden olmaktadır. Aslında en güzel Empati örneğini; pandemi döneminde başkalarının yaşantısını hiçe sayacak, eylem ve hareketler uygulayan insanları düşünebiliriz. Aslında Empati çok zor bir olgu olmamasına karşın uygulanmasında tek engel; İnsanların empatik düşünce yapısı işlerine gelmemesi olmuştur.

Birey Empati kurarak; karşısında ki kişinin yerine kendisini koyduğu zaman, kendi hareketlerini, doğrularını ve hayat yaşayış şeklini sorgulamaya başlayacağı için, ama en önemlisi “Hatalı” çıkma korkusu nedeniyle görmezden gelmeyi tercih ettiği yönündedir.

Toplum olarak; hatalı olmak, yanlış yapmak gibi kavramlar bizim Gıybet kazanında balık olmamıza neden olacağı, ( Kaçırdıysanız yazı başlığına tıklayarak ulaşabilirsiniz ) hatta en çok korktuğumuz Eleştiri oklarını üzerine çekilmesine neden olacağı için kaçındığımız ve yüzleşemediğimiz olguların başında gelmektedir.

Aslında baktığınızda Empati olgusunu içselleştirdiğinizde, Empatinin faydaları;

  • İletişim becerilerinizin gelişmesine ve karşınızda ki bireyleri daha iyi anlamanıza sağlar
  • Olay ve olgulara objektif bakabilmeyi sağlar
  • Takım çalışmasını ve dayanışmayı geliştirerek, üretkenliği arttırır
  • Toplum arasında huzur, refah ve mutluluğu geliştirir

 

Hatta günümüz iş hayatında da Empati’nin önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Lider ile yönetici arasında ki en büyük farkları oluşturan tanımlara baktığınızda, aslında Lider olabilmek için duygusal zeka, empati gücünüzün gelişmesi önem teşkil etmekte olduğunu göreceksiniz. Çünkü empati sizlere; İnsanlarla iyi ilişkiler kurabilmek, daha iyi bir ekip oyuncusu olabilmek ve dünyayı başkalarının bakış açılarından da görebilme yetilerini sağlayacaktır.

Empati’nin üç kuralı;

  1. Bir insanın kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakmak…
  2. Karşıdakinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlamak ve hissetmek…
  3. O kişiyi anladığını ona ifade etmek

Yukarda belirtilen üç basit kuralı, hayatınıza dahil ettiğinizde, daha iyi iletişim kuran, daha huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmeye başlayabileceksiniz.

Aslında baktığınızda Empati birazda; kendinize yapılmasını istemediğiniz eylemleri, başkasına yapmamanızı sağlayan bir düşünce yapısıdır. Bir eylem kararı aldığınızda durup, “Bana yapılsa ne hissederdim” diye sorgulamaya başladığınızda, alacağınız eylemlerde değişiklik gösterecektir.

Şu an hem kendim hem de çevrede özellikle ikili ilişkilerde yaşanan güvensizlik ortamını yaratanda tamamen bu düşünce yapılarından uzaklaşmamızdan kaynaklıdır. Kadın ve erkekler de ikili ilişkilerde de karşılarında ki insanların hislerini düşünmeyi bırakmaları sonucunda, güvensizlik ortamı yaratarak, kadın-erkek arasında ki çatışmaların çıkmasına neden olmuştur. Tabii ki bu genellemenin dışında olan durumlar mevcut olsa da; kadınlara sorduğumuzda erkekler iken erkeklere sorduğumuzda da kadınlar güvenilmez olarak lanse edilmektedir. Çünkü birey hayatında yaşadığı kötü deneyimleri, empati duygusundan yoksun insanların yaşattıkları neticesinde yaşamışlar ve hayata bakış açısı geliştirmiştir. Gönül ister ki, bencilliklerimizden ve empati yoksunluğumuzdan sadece başımıza kötü olaylar geldiğinde kurtulmayalım. Bunu bir yaşam biçimi olarak topluma kazandırabilelim.

Tabii ki bunu sağlanabilmesi içinde “Eğitim Şart” demeden duramam. Eğitim sisteminde ahlaklı ve erdemli bireyler yetiştirmek, onlara bilgi ve beceri kazandırmaktan daha önemli olmayı hedeflemesi gerekmektedir. Japon eğitim sistemi bu alanda bence en başarılı eğitim sistemi olmaktadır. “Ağaç yaşken eğilir” misali siz çocuklara eğitim sistemi içerisinde, ahlaki değerleri, Empati kurma becerisini, saygı duygusunun aşılanması sağladığınız takdirde; belki kısa vadede olmasa bile, gitgide üretken, huzurlu ve refah içerisinde yaşayan bir ülke yaratma konusunda sağlam temellere sahip olacaksınızdır. Tabii bunun sağlanabilmesi içinde; eğitimcilerin eğitilmesi, onlara yeterli imkanlar ve gelir düzeyi sağlanması gerekecektir.  Aslında yazı serilerimden Gıybet kazanında balık, İyilik yap, İyilik Bul , Sen dünyanın en güzel eserisin; yazılarımda işlediğim konuların çözümleri de ahlaklı ve erdemli bireyler yetiştirerek aşacağımıza inanıyorum.

Şimdi olan oldu ama geç kalmadık; hala kendimizi geliştirebilir ve topluma faydalı birey olarak geleceğe ilerleyebiliriz. Sevgili okurum, sana düşen görev işte burada başlıyor. Sen topluma örnek bir birey olarak yaşamaya başlarsan, zamanla hepimiz çoğalarak daha güzel bir dünya yaratacağız. Tüm iyi şeyler gibi, empati de bulaşıcıdır. Çevrenize Virüs değil, iyi şeyler bulaştırmaya özen gösterin ve İyi bir dinleyici olmaya, kendinizi karşınızda ki insanın yerine koymaya özen gösterin. Özellikle duyguları yok saymayın. Onlara değer verdiğinizi gösterin.

Haftaya görüşmek üzere

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.