DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Park Eylemi

Bir ay bile olmamıştı biz boş salıncak demirinde değişik taklalar atmakta uzmanlaşmışken yeni oyuncaklarımız geldi. Atlı salıncak, atlı dönen bi’şeyler, atlı, filli yaylı sallanan bi’şeyler adını bilmediğim ama çok güzel yeni oyuncaklar. Nasıl bir mutluluk var bizde anlatamam.

Park Eylemi
11.10.2020
6.156
A+
A-

Hayatımda bir kez bir eylem organize ettim, sonrasında da herhangi bir eyleme katılmadım. Bu başarıya ulaşmayacağını düşünmekten de olabilir; zirvede bırakmak istememden de. Bilemiyorum.

7-8 yaşlarında oturduğumuz sitede parkta salıncaklar kopmuş, kaydırak dışında işe yarar bir şey kalmamıştı. Biz de taş savaşı yapıyorduk, çocuk olunca ilkel bir hâl oluyordu demek ki. Neyse baktık durum riskli, salıncak kavgası ya da beşer kişilik tahterevalli daha az yaraya sebep olacak, bir çözüm buldum. Muhtarlığa gidip eylem yapacağız! Bak sen!

Neyse, evde kardeşimle A4 boyutunda kağıtlara “park isterük, salıncak isterük” gibi yazıları renkli kalemlerle yazıp, sonrasında o kalemlere bantlayıp dövizler hazırladık ve sitedeki diğer sabilere dağıttık. Parktan başlayarak eldeki dövizleri sallaya sallaya, ara ara vazgeçmeye niyetlenip duraksayarak, 40 yıllık anarşik gibi sloganlar eşliğinde muhtarlığa gittik. Hayır, gidince bir bağır dimi? Hayır ama yok o kadar uğraştık bütün mahalle inlemeli. Tabii millet bize bakıp gülüyor falan, neyse. Muhtarlıkta cırlamalarımıza devam ettik sonra muhtar hanım bizi çağırdı gülerek. Dedim “park dediğin park değil, bizim oylarımızla geldin, vergi veriyoruz, iş yapmayacaksan orada ne oturuyorsun, bir çözüm bul”. İşte böyle düşünüp o yaşa uygun cümleler kurdum, hatırlayamadım şu an. “Tamam halledeceğim” gibi şeyler söyledi. Biz de geri döndük.

Devlette işler nasıl yürür bilmediğimiz için ertesi güne bir şey göremeyince bozulduk tabi. Bir ay bile olmamıştı biz boş salıncak demirinde değişik taklalar atmakta uzmanlaşmışken yeni oyuncaklarımız geldi. Atlı salıncak, atlı dönen bi’şeyler, atlı, filli yaylı sallanan bi’şeyler adını bilmediğim ama çok güzel yeni oyuncaklar. Nasıl bir mutluluk var bizde anlatamam.

Bu kadar başarı ve mutluluk fazla oldu demek, çok sürmeden taşındık. Arada yine gittik tabi. Yan site alt tarafı. Nede olsa pencereden bakıp, seslenildiğinde görünmediğin her yerin uzak olduğu yaşlar. Cep telefonu yeni yeni çıkmış o da en ilerisi Ericsson A1018. Hani bana (lükse bak) telefon verilse el ele gezecek denklikte bir boydayım. Her neyse, gidip böyle bir gururla, oradaki benden bir kaç yaş küçük sabilere “sen yokken ben vardım, in o atın üstünden zibidi” diye atın ayağından tutup salıncaktan düşüresim gelse de sıramı bekliyordum. Artistliğim, o mağrur ifade falan salıncak sırası beklerken yani. Tabii dışardan öyle görünmemesi normal. Ama ben içten içe sonsuz gibi duran vadiye tepeden gururla bakan aslan Kral Simba gibi hissediyordum. Halbuki en fazla Rafiki tarafından göğe kaldırılan bit kadar Simba’ydım.

O yaşlarda daha saf, temiz düşünüyorsun ve belki sadece çocuk olduğun için yöneticiler daha vicdanlı davranıyordu. Çocukken andımızı okurken vurgulu, ağdalı gibi uzayan çığırtıların megafonda aynı vurgu, farklı cümlelerle devam etmesi zaten eylemlerin geneli. İnsanlar üzerinde etkisi de denk. Ben zirvede bıraktım. Kendimi de o atlı salıncakta sallanırken bıraktım.

ETİKETLER: , , , , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.