Yeni Yıl Yeni Hayaller

Evet, 2022’yi bitiriyoruz 3 gün sonra. Herkes hazırlık telaşesinde, kimisi hafta sonu küçük kaçamaklar yapma bunun için yer bulma derdinde. Kimisi 2023 için hedef tablolarına dilekleri sıralamaya ve hiçbir şey unutmamaya çalışıyor. Peki ya sen? Galiba bu insanların öncelikleriyle alakalı ya da öncelik sıralarıyla.

Bazısı için yılbaşı sadece beraber yemek yemelere güzel bahanedir, kimisi için deli gibi eğlenmenin sabaha kadar partilemenin zamanıdır. Kimisi de kısa bir tatil için geçerli bir sebep bulmuştur kendince. Kimisi bu gibi şeylere yılbaşı yemeği, yılbaşı partisi, yılbaşı tatili demekten nefret eder dini hassasiyetlerinden dolayı. Onlar Mekke’nin fethini kutlamayı tercih ederler. Yani aslında bir olayda herkes kendince bir taraf seçer yine tüm başka şeylerde olduğu gibi.

Kimisi de kendince biten yılla hesaplaşır gözden geçirir, neleri doğru yaptım hayat bana neleri getirdi, nelerde eksiğim falan gibi. Çoğu yerde ritüeller okuyoruz mesela yeni yıla girerken şunları yapın, dilek tablonuzdan şunlar bulunsun falan diye. Bunları düşününce ne kadar da standartlaştırıyoruz çoğu şeyi ve diğer insanların veya takip ettiğimiz dinlediğimiz insanların söylediği şeylere nasıl körü körüne uyum sağlamaya bir problem çıktığında da o konuyla ilgili sorunlu olan bizmişiz gibi davranmayı tercih ediyoruz.

Neden? Çünkü bunu uzman diye atfettiğimiz kişi söyledi ve bu durum onda hata vermedi. Ama unuttuğumuz şey şu. Evet, hepimizi Allah yarattı fakat hepimiz biricik yaratıldık. Hepimizin fabrika ayarları aynı değil. İşte biz çoğu zaman bunu kaçırıyoruz. Kendi biricikliğimizi, özelliğimizi unutup, hepimiz seri üretim cansız ruhsuz maddelermişiz gibi davranmaya ya da öyle tepkiler vermeye çalışıyoruz. Oysaki her kesin hayatı da dilekleri de ya da hayatta onu mutlu eden şeylerde biricik. O yüzden yılbaşında kendimiz için bir şeyler dilerken bunu aklımızdan çıkarmadan dileyelim. Sağlık dileriz, aşk dileriz, para dileriz, mutluluk dileriz. Ama bunların bizim için ne ifade ettiğini bilmeliyiz galiba önce. Bazısı için aşk, sadece karşı cinse duyulan bir şeydir fakat başkası için hayatındaki küçükten büyüğe kişi ya da obje fark etmeksizin bakarken duyduğu hayranlıklar aşk’dır. Mutluluk kimisi için sevdiği insanlarla içtiği bir kahvede saklıdır. Kimisi için sadece hedefine ulaştığında mutluluk adını vereceği bir hisse sahip olacaktır.

O yüzden aslında hayatımızda olanlarında istediklerimizin de bizim için gerçekten ne ifade ettiğini bilip, kendi fabrika ayarlarımızı da gözetip yaşadıklarımıza ona göre tepkiler verip, ona göre iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış diyelim. Genel doğru kime göre doğru o genelin içinde kimler var, o geneldekiler bize ne kadar benziyor, tüm bunlar kendimizden ayrı düşünmemiz gerekenler.

O yüzden tüm genellemelerde ayrılmayı bilmeli ve kendi yolumuzu anlamlandırmalıyız belki de…

Böyle sessiz ayrılıklarda,
her şey önceden belli olur.
en güzel zamanında, aşkın ve hayatın
insan deli olur…

O, kadırga taraflarında bir evden çıkmıştır.
masum bir yalanla -halama diye-
gözleri pabuçlarında, mahcup
ellerine yapışmış gibidir
harçlığından arttırıp aldığı
sevimli hediye…

ah, insan nasıl çıldırmaz nasıl
bir çaresizlik,
bir umutsuzluk sarmış her yanı.
aranızdan insanlar geçer.
bulutlar geçer.
O, kırmızı mürekkep gibi dudaklarıyla, zoruna
utanarak gülümsemeye çalışır.

bu gülüş en aldatmazıdır vaatlerin.
yıllarca sonra bir uzak gurbette bile;
zulmüne dayanılmazken yalnız saatlerin,
bir yeşil yaprak üstünde gözlere,
görünür, uzaklaşır… Turgut Uyar