DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İyilik Yap, İyilik Bul…

Sesli Dinle

Hayatın normal akışıyla uyumlanıp, pozitif olduğun ve o şekilde yaşadığında zamanla dönüşlerini alabiliyorsun.

İyilik Yap, İyilik Bul…
30.09.2020
9.180
A+
A-

Bu cümleyi son derece yanlış anladığımızı düşünüyorum. Hepimiz iyilik yaptığımız kişilerden karşılığını almayı ve iyilik görmeyi bekliyoruz. Şahsım adına ben yıllarımı bu şekilde harcadım. Çoğu zaman “Bencillik” kavramını anlayamamıştım. Bu yüzden de hayatta hayal kırıklıklarım çoktur. İşin garip tarafı dost meclislerinde konuşmalardan da yalnız olmadığımı fark ediyor olmam aslında.

Ama son zamanlarda yaşadığım birkaç olaydan sonra iyilik yapmanın dönüşlerinin sadece karşımızdan gelmediğini fark etmeme neden oldu. Aslında biraz üzerinde düşündüğümde bir şekilde yaptığım iyiliklerin karşılığını, hayatın bana geri ödediğini fark ettim. Kalın kafalı bir şahsiyet olduğum için bunu anlamam 30 küsür yılımı aldı ama anladım galiba.

Hatta yalan yok; Evren’e göndermemizi istenilen enerji yaklaşımlarını da garipsemişimdir.

“Evren’e pozitif enerji gönder, o sana pozitif dönsün” ya da “Evren’e Bereket enerjisi gönder, para içinde yüz” yaklaşımlarında; hep şunu sorgulamışımdır “madem bu kadar kolay neden fakirlik var”. Sonra da senin Evren’e para enerjisi göndermek için akıttığın paraların konunun uzmanlarına döndüğünü düşünüp, aydınlanırım, en azından birileri zengin oluyor diye. Birde Evren’e gönderilen bilinçsizce bir mesaj yüzünden, Pixels filminde ki gibi; uzaylıların istilasına maruz kalmaktan korkmuyor değilim. 😊

Ama son dönemlerde hayatımda yaşadığım birtakım olaylara dönüp baktığımda bazı şeyler fark ettim. Sonrasında hayatımı patlamış mısır eşliğinde bir film şeridi gibi izlerken aslında bunun bir enerji gönderimi, meditasyon ve benzer branşlarla alakası olmadığını anladım. Pozitif yaklaşımı ve iyilik olgusunu yaşam tarzı yaptığında, sen de pozitif bir döngünün parçası olduğun zaman işe yaradığını gördüm. Bu biraz şunun gibi; evrene para enerjisi gönderiyorsun ama diğer taraftan hayata pinti davranıyorsun. Evrene pozitif enerji gönderiyorsun ama hayatındaki insanlara kötü davranıyorsun. Bu durumda evrene istersen atom bombası atsan bile işe yaramayacağını anladım.

Hayatın normal akışıyla uyumlanıp, pozitif olduğun ve o şekilde yaşadığında zamanla dönüşlerini alabiliyorsun.

Aslında işin özünün hayatta yaptığın iyilikler, kendine pozitifliğin, hayata pozitifliğin, sana bir şekilde arka kapıdan, ön kapıdan, sağdan soldan karşılığının evrenden aldığın bir pozitiflik daha doğrusu iyilik olarak dönüyor. Bunun illa iyiliği yaptığınız kişiden gelmesine gerek kalmıyor. Mesela iyi niyetli ve pozitif enerjili insanlar daha yavaş yaşlanıyor, daha az sağlık problemi yaşıyor. Yani hayat onlara iyi davranıyor. (Zaten bu durumun aksi de “Stres”li yaşamdır, Stres’in insan sağlığı ve yaşam kalitesi üzerinde ki olumsuz etkileriyle ilgili sayısız makale bulabilirsiniz)

Benim fark ettiğim bir şey bu; hayatta yaptığınız iyilikler, sizlere iyi insan biriktirmenize vesile oluyor. Farklı zamanlarda o hayatınızda o insanlar beklenmedik şekilde sizin hayatınızda güzel bir şeylerin vesile olmasına neden oluyor. Mesela köşe yazarlığına başlamama vesile olan, kendisi de köşe yazarlarımızdan olan Cüneyt Atila’dır. Aslında kendisi benim tertibimdir (Asker arkadaşım). Bir kez daha bu güzellik vesile olduğu için kendisine teşekkür ediyorum.

Veya hayatınızda yaptığınız iyilikler sizin hayatınızda “şans” diye belirttiğiniz beklenmedik anlarda olan güzelliklerle geri ödeniyor. Dar zamanınızda gelen bir para, yardım eli, işlerinin rast gitmesi gibi. Çok işlek bir caddeye arabayla gittiğimde anında park yeri bulmak bile aslında yaptığınız iyiliklerin geri ödemesi olabilir belki de. Ya da uzun bir sırada beklerken, sıranın tam önünüzden ikiye bölünüp, yeni bir gişe açılması bile evrenin size iyiliklerinizi iade etme şeklidir.

İnsanoğlu olarak çevremizde ki kötü olaylara, kötülüklere odaklanmak gibi bir eğilimimiz, hatta iyiliğin enayilik olarak görüldüğü bir oluşum içinde var olsak ta, İyilik yaptığınızda, hayatta size iyi davranıyor çoğu zaman. Sadece biraz şanssızlıklarımız, kötü deneyimlerimiz ve yaşadıklarımızdan sıyrılıp, aslında evrenin bizlere sunduğu iyiliklere, şanslara baktığımızda, kötülerin değil, iyilerin kazandığını daha net görebileceğiz.

İyilikten kastim yanlış anlaşılmasın; sosyal medya ’da reklam kokan iyilik eylemlerini kastetmiyorum. Çünkü iyilik, yaptığınız kişide kaldığında güzeldir. Ve iyiliği gözünüzde büyütmenize bile gerek yok. Bir insanın yüzünde bir tebessüm yaratmanız bile hayata karşı yaptığınız bir iyiliktir. Mesela sokakta yürürken; yanından geçip gittiğiniz çöpçüleri düşünün. Kaçımız onlar yanından geçerken “Kolay gelsin” diyoruz veya selam veriyoruz? Kendimce hizmet ve temizlik sektöründe ki çalışanların zor olan işlerini kolaylaştırmaya özen gösteririm.

Kaldırımı süpüren bir çöpçü gördüğümde “Selam verir, kolay gelsin” derim, genelde de şaşkın bir ses tonuyla “Teşekkürler abi” dönüşü alırım. Fark edilmek ve emeğine saygı duyulduğunu hissettirmek, 5 saniyeliğine de olsa onu iyi hissettirerek, elimden geldiğince fark yaratmaya çalışırım. Yani iyiliği gözünüzde hayır kurumlarına bağışlar, yüklü paralar gibi konular arasından olmasına gerek yok aslında. Yaşlı birine kapıyı tutmak, yardım teklif etmek, düşeni yerden kaldırmak vb. yani iyilik sayılabilecek şeyler derya deniz aslında.

“Heh yaptıkta ne oldu?” ya da “ne olacak?” diye düşünebilirsiniz. O zaman bende sana “Yapmadın da ne kazandın?” diye sormak isterim. Hatta geçen hafta sosyal medya ’da paylaşımları sonrasında intihar eden Furkan Celep’ in intihar notundan bir kaç alıntı yapmak istiyorum;

Merak ediyorum neden kimse bana değerli olduğumu hissettirmiyor? Neden kimse beni sevmiyor? Milyarlarca insan olmasına rağmen neden kendimi bu dünyada yalnız ve değersiz hissediyorum? Biraz daha eğlenceli, daha yakışıklı, daha çalışkan mı olmam gerek. Hayat bunları istiyor. Benim bunları karşılayacak ne gücüm ne de umudum var.”

“Bu dünya yaşamak için çok kötü bir yer, bunu istemiyorum. Son kez bugüne kadar birisini üzdüysem veya kalbini kırdıysam bunun üzgünüm, özür dilerim. Belki burada bulamadığım huzuru gökyüzünde bulurum. Huzurlu, mutlu ve umut dolu hayatlar sürmeniz dileği ile hoşça kalın…”

Ne olacak? belki senin yaptığın iyiliğin ona bu dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu gösterebilirdi. O yüzden hayata iyi davran güzel insan. İyilik yapmanın seni ve dünyayı güzelleştireceğinin farkına var. Nasıl ki mutluluk paylaştıkça artıyorsa iyilik de yaptıkça artar ve sürekli kişiler arasında yayılır.

(Nur içinde yat Furkan Celep, sana dünyanın yaşanabilir bir yer olduğunu göstermediğimiz için özür dilerim)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.