DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Sorun Olmayan Korona

Sesli Dinle

Sosyal mesafe, maske, kalabalık ortamda bulunmama gibi gerekli tüm kuralların ihlal edilerek gerçekleştirilen, 2021 yılında genel seçim olacakmışçasına illere yapılan, siyasi programlar da duyarlılığımızı sorgulamamıza neden oluyor.

Sorun Olmayan Korona
14.11.2020
7.200
A+
A-

Uzun yıllar İş Sağlığı ve Güvenliği alanında ki çalışmaları bir gazeteci gözüyle izledim. İş Güvenliği Uzmanlarıyla, çalışan insanlarla, sağlıkçılarla ve tabi ki iş sahipleriyle uzun görüşmelerim oldu. Tüm bunların yanı sıra ilgili branştaki kamu görevlileriyle de birçok kez görüşerek düşüncelerini, çalışmaları öğrenme fırsatım oldu.

Tüm bunların ötesinde, “Trikotajla alakası olmayan kader ağlarını örmekte.” Diye sıra dışı bir tabir vardır ya işte tamda öyle oldu. Doyamadığım eğitim tutkumda, İş Sağlığı ve Güvenliği alanında bir üniversite kazanmak da varmış. Geçmiş üniversite eğitimlerim ve gazetecilik mesleğim sebebiyle fazlasıyla aşina olduğum alanın teorik eğitimini de almıştım. Bilgi dağarcığımı geliştirmek adına, teorik bilgilerimi, aldığım uzmanlık unvanı sayesinde mesleği icra ederek pratiğini de yapmış oldum. Haliyle alanı her açıdan analiz edebilen isimlerden olmuştum.

Tabi İş Güvenliği Uzmanlığı ek gerekliliklere de sürüklüyor insanı, gelişimini arttırıyor. Örneğin kişisel duyarlılıklarım sebebiyle acil durumlarda uygulamak istediğim ilkyardımları uzman olarak icraata dökmemi sağladı. Bu sayede ilkyardımcı ne demektir? Önemi nedir? Sorularının cevaplarını da almıştım.

Temel prensipte şunu söylemek mümkün. Güvenlik tedbirleri, şekilleri, teknik donanımlar değişiklik gösterebilir. Birçok nedenle kurallar değişmekte ve gelişmektedir. Ancak önemli olan ezbercilik ötesine geçerek mesleği gerçek amaç ve hedefinde icra edebilmektir. Bunun için gerekli olan şey İş Güvenliği Kültürünün öncelikle branş uzmanlarına, ardından çalışanlara, işverenlere ve topluma öğretilmesidir. Kültürel yapıyı, bilinci oluşturamadıktan sonra ezbercilik, göstermecilik, işi kılıfına uydurma diyerek tariflendirdiğimiz anlamsız bir gerçeklikle baş başa kalıyoruz.

Konumuz İş Güvenliği değil fakat olgu temelinde değerlendirdiğimizde anlamlı bir girizgâh oldu diye inanıyorum. Konumuz duymaktan bıktığımız, alıştığımız, Korona.

Evet, salgınla tanıştığımız dönemde ‘’Covid Dönemi Karmaşa, Covid Döneminde Siyaset, Covid ile Manevi Mesaj, Her Açıdan Covid Gerçekleri, Covid Dünyası’’ başlıklı yazılarımda yaşam duyarlılığı, kültür seviyesi yüksek değerli, bilinçli siz okuyucularıma faydalı bilgiler vermeye gayret ettim, ediyorum.

Fakat, güncel duruma bakıldığında hüzünlenmemek elde değil. Halk olarak alıştık, sıkıldık, bunaldık ve daha birçok insani sebeplerle, bahanelerle duyarlılığımızı yitirdik. Birçok şeyi yaşamadan anlayamadığımız, başımıza gelmeden fark edemediğimiz gibi bu salgın illetini de idrak etmekten, gerekli zorunlu tedbirleri almaktan her geçen gün daha da uzaklaşır olduk. Sadece kendi hayatımızı değil, sevdiklerimizin, ailemizin, yakınlarımızın, arkadaşlarımızın, özetle temasımız olan insanların hayatlarını da tehlikeye atıyor olduğumuz gerçeğini muhakeme edemez olduk. Doktorların, sağlıkçıların haykırışlarını duymaz, emeklerini görmez olduk.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de ekonomik kaygılar, dünyevi hırslar, yaşamsal ihtiyaçlar ve hayatımızı idame ettirebilmemiz için gerekli olan maddi kazanımlar adına salgınla mücadelede farklı bir politika izlendiğini düşünen insanlar da var. Dünyanın kapasitesinin üzerinde nüfusa sahip olduğu gerekçesiyle, mümkün olduğunca nüfus azaltılması gerektiğine inanan insanlar korona salgınını da bu konuda fırsat olarak görüyorlar sanırım.

Geçmişte uygulanan nüfus sayımlarında aldığım görevlerden, hayatın içinde olmam gerçeğinden, resmi görevlerimden ve gazetecilik mesleğim başta olmak üzere, içinde olduğum sivil toplum kuruluşları çalışmalarından edindiğim düşüncemi kimi uzmanların söylemleri teyit etmektedir. Ülkemizde güncel nüfus 110 milyonunun üzerinde. Bu nedenle ülkemizde de artan nüfus bazı dezavantajları beraberinde getirdi denilmekte.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandemi, sokağa çıkma kısıtlamaları döneminin çok daha üzerinde yayılmış olan bir salgın gerçekliği var. Pik yapma döneminin bittiği söylenen şehirlerimizde ki son durum pik olarak söylenen rakamların üzerinde seyretmekte. Hastanelerimiz de bu sebeple yatan hasta sayımız arttı. Birçok şehrimizde hastanelerimiz doluluk oranlarına dayanmış durumda. Sayın Sağlık bakanı ve ilgili kurumların açıklamaları kişisel olarak edindiğim bilgileri teyit etmekte. Örneğin, Ankara dışında bu hafta Kayseri ve Yozgat illerimizde ki sağlıkçı arkadaşlarımızla ve dostlarımızla yaptığım görüşmelerde edindiğim bilgiler daha önceki yazılarımı ve öngörülerimi doğrular nitelikteydi.

Şu anki verilere bakıldığında, kısıtlamaların uygulandığı dönemden bir hayli yüksek oranda vakanın olduğu somut. Peki neden tedbirler minimize seviyede tutulmakta, kısıtlamalar neden uygulanmamakta.

Sosyal mesafe, maske, kalabalık ortamda bulunmama gibi gerekli tüm kuralların ihlal edilerek gerçekleştirilen, 2021 yılında genel seçim olacakmışçasına illere yapılan, siyasi programlar da duyarlılığımızı sorgulamamıza neden oluyor.

Evet, gelinen nokta ekonomi, yaşam hakkımızı gasp etti. Para, sağlığımızın önüne geçen öncelik oldu. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da hızla alıştık, bağışıklık kazandık, duyarlılığımızı yitirdik.

Sanırım İş Sağlığı ve Güvenliğinde olduğu gibi korona salgınında, normalleşme kavramlarında kültürel bilinç oluşturmamız gerekli.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.