DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Covid Dönemi Karmaşa …

Sesli Dinle
Covid Dönemi Karmaşa …
20.06.2020
18.616
A+
A-

Evet, yaşantımızda birçok şeyi karma karışık yapan salgında olaylara geniş çerçeveden bakmaya çalışıyorum.

Yaşananları askeri ve güvenlik açıdan değerlendiren uzmanlar, farklı olasılıkları vurguluyorlar.

Kimisi bir biyolojik silahtan ve saldırıdan, kimisi geleceği şekillendirmek adına yapılan planlı bir organizasyondan bahsediyor. İleriye yönelik, daha büyük programların bir çeşit denemesi olduğunu düşünenler de yok değil. Tabi bu açıdan da bakmakta fayda var. Eğer böyle bir durum olursa “bu saldırı halinde yapılması gereken -karşı savunma veya ataklar- neler olmalı?” sorusuna verilen net bir cevap yok.

Karantina

“Normalleşme sürecinde” olduğumuz malum. Bu “normalleşme” mantığını çok da doğru idrak edemedik sanırım. Bizim gibi yaşantısını duygusal, dokunsal, sıcak ve yakın temasla sürdüren topluma bu kavramı net ifade etmek gerekli.

Salgının yayılmasının engellenebilmesi ve sağlık sisteminde yetersizliğin önüne geçilebilmesi için zorunlu olmadıkça sokağa çıkılmaması önemle ifade edilmektedir. Uzmanlar ise esasen çok daha kesin tedbirler almak gerekliliğini ifade etmekteler. Sağlık Bakanı ve bilim kurulu üyeleri ısrarla “Henüz salgının sonlandığına ya da çaresinin bulunduğuna dair bilimsel bir veri yok” diyerek belirtiyorlar. Ülkemizde daha rahat bir ortam oluşmasına rağmen, halen dünyada birçok ülkede salgından kaynaklı büyük sorunlar devam etmekte.

Bu durum için bazı çevrelerin düşünce balonlarında “siyaseten bir karantina uygulandığı” inanışları yer alıyor. İnsanların ya da liderlerin gelişmeleri takip edemediğinden bahisle farklı senaryolar kurgulanıyor. Oysaki liderler zaten o makama oturdukları an da karantinaya girmiş oluyorlar. Az çok herkes bilir ki; makam kapısı ardından özel kalemlerden başlayan kadrolar, danışmanlar, bürokratlar gibi kadrolar mevcuttur. O basamaklar makama neyi-nasıl arz ederse, lider o şekilde ve o sınırlarda bilgi sahibi olur. Ne yazık ki bazı “örgüt” olarak isimlendirilen yapılarda, bu şekilde ki yapılanmalar sayesinde varlıklarını geliştirebilmiş, bu sayede güçlenmiştir.

Parti teşkilatlarında ilçe teşkilatlarından başlayan kadrolar kademeli olarak en üst makama kadar, kamu kurumlarında ise bürokratlardan başlayan kadrolar ile en üst makama kadar ve tabi ki sonuç olarak yürütmenin başına kadar sistem bu gerçeklik ile işlemektedir.

Uzun yıllar önce önemli bir görevde bulunan bir dostum; “Makama gelmiş kimseler fanusa hapis oluyor. Bu fanusun bir ucu konut, diğer ucu ise makam. Bu ikisi arasında ise ambalajlı bir gezinti yaşanıyor” diyerek benzetmesi ile gayet net aydınlatmıştı durumu.

Bu sebepledir ki zaten uzun yıllardır yaşanıyor bu karantina, kimi yerlerde. ,

Tüm dünyada yaşı ileri olarak tanımlanan nüfusun virüsten aşırı etkilenmesi, direnç zayıflığı sebebiyle kayıplar yaşanması farklı bir şekilde değerlendirilirken, ülkemizde bu konuda daha insani, daha ahlaki, daha manevi bir hassasiyet gösterildi. Tabi ancak bu sırada toplum, “yaş sınırlanması” sebebiyle dışarı çıkabilecek siyasi lider sayısının da bir hayli az olduğunu fark etti.

“Yetkili olma” halinden kazandığı “sorumlu olma” hali sebebiyle liderlerin karantinalarından arınabilmesi, gerçek dünyada yaşanılanları fark edebilmesi temennisi ile…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.