DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Hıdırellez

Sesli Dinle

Hıdırellez öyküsü Sümer inançlarından, Yahudi efsanelerine, Yunan mitolojisinden Pagan kültürüne kadar bir çok kültürde kabul gören bir öyküdür.

Hıdırellez
13.05.2021
3.556
A+
A-

Ritüel nedir? Son zamanlarda neden her şeyin bir ritüeli olduğu bu kadar göz önünde? Ritüel fransızca bir sözcüktür ve dünya genelinde kullanılan bir kavramdır. Daha çok geleneksel ve kültürel törenleri ifade etmek için kullanılır. Belli aralıklarla yinelenen bu ritüeller sayesinde insanlar daha mutlu, huzurlu, bereketli ve sağlıklı olacaklarına inanırlar.
Dolunay, yeni ay, en uzun gece ritüelleri, düğünler ve bayramlarda geleneksel olarak yaptığımız seramoniler hepsi kültürel birer insanları bir arada tutma, yardımlaşma, enerji yükseltme çalışmalarıdır. Özellikle ilk başta saydığım astrolojik ritüeller son zamanlarda oldukça popular. Bunun nedeni de daha önceki yazılarda bahsettiğimiz insanın kendiyle olan derdi, çabası elbette.
Evet tüm bu girizgah ne içindi? Tabiki konuyu geçen hafta herkesin bi gül ağacı peşinde koşmasına getirmek için. Yani en popular ritüellerden biri olan Hıdırelleze. Her sene 5- 6 Mayıs günlerinde kutlanan ritüelleri yapılan hıdırrellezi biraz yakından tanıyalım istedim. Çünkü ben böyle bişeyin olduğunu, utanarak söylüyorum ki, üniversite zamanlarında yurtta öğrenmiştim. Tabiki herkesin herşeyden haberi olmak zorunda değil ama bu konu aslında baya popülermiş. Ben o zamanlar yok ritüelmiş, yok 21 gün şunu yaparsan sonrasında bu olacak kafasında olmadığım için tabiki ilgi alanıma girmemiş konulardan. Işin gerçeği son 3-4 seneye gelene kadar yine çok üzerinde durmuyordum. Bunu durup düşündüğümde aslında altında yatan gerçeği şu şekilde anlamlandırdım. Dini inanış olarak müslüman olan ve Allah’a inanan biri olarak hep biraz olsun korkutularak öğretilen bir din öğretisinden geliyoruz ve okuyarak öğrenmeye başlayana kadar da ister istemez anne, babamızda yok dedemizden ve çevremizdeki insanların yaşadıklarını görerek dinimizi yaşıyoruz yada yaşamaya çalışıyoruz. O yüzden de Allah’a şirk koşmak en büyük günahlardan olduğundan, ben şuna inanıyordum; sanki bu tarz ritüelleri yapınca Allaha şirk koşmuş olacağım, istediğin dileğimin olmasını bekliycem ve olunca o olaya, o kişiye o güne yoracağımdan da bu günahtır. İşte hep bu bilinçaltı öğretisiyle uzak durmuştum. Ama artık o şekilde düşünmüyorum ve rahat bir şekilde ritüel yapıyorum. Artık şöyle düşünüyorum çünkü; bizim her düşündüğümüz, konuştuğumuz zaten hep dua niteliğinde ve zihnimizdeki vesveseleri susturup bilincimizi devreye soktoğumuzda enerjimizi doğru yönde kullanabiliyoruz. İşte ritüeller benim için enerjimi istediğim şeye daha rahat odaklamamı sağlayan birer aracı.
Peki gelelim Hıdırrelezin hikayesi nedir? Günseli Gümüşçapa Astroloji dergisinde çok güzel bir derleme kaleme almıştır bunla alakalı. Hızır ve İlyas peygamberler ab-ı hayat yani ölümsüzlük suyunu bulabilmek için yola çıkarlar. Bir gün bir nehirde, yemek için yanlarında bulunan ölü balığı bu nehirde yıkamak isterler fakat balık canlanır, böylelikle Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. Daha sonra yollarını ayırırlar, Hızır karada yani toprakta İlyas ise denizde yani suda yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmekle görevlendirilir. Her senenin 5 Mayıs gecesi bir gül ağacının altında buluştuğu ve yeryüzünde dolaşarak bolluk ve bereket dağıttığına inanılır. Bu nedenle dilekler bu ağacın altına bırakılır. Gül sembolü diğer birçok anlamının yanında genel olarak ruhsal aydınlanma ile ilişkilendirilmiştir. Hızır’ın karada, İlyas’ın ise denizde başı sıkışanlara yardım ettiği düşünülür.
Hıdırellez öyküsü Sümer inançlarından, Yahudi efsanelerine, Yunan mitolojisinden Pagan kültürüne kadar bir çok kültürde kabul gören bir öyküdür.
Alp Peker makalesinde Keltlerin Yeşil Adamı (Green Man), Orta Asya’nın Kut İyesi, Mısır’ın Osiris’i, Hitit’in Telepinus’u, Sümer’in Tammuz’u, Frigya’nın (Anadolu’nun bereket tanrısı) Kybele ve Attis’i, Trakya’nın Orfeus’u, İskender’in aşçısı Andreas (İdris), İlya (Elyas) Peygamber, St. George ve Aya Yorgi olarak değişik isimlerde karşımıza çıkan bu karakterin Hızır olduğunun düşünüldüğünden bahsetmektedir.
Şuraya da güzel bir Hıdırellez duası bırakalım o zaman: “Nesi varsa bölüşecek biri olsun. Nesi yoksa bulup getirecek biri olsun.”

 

 

YORUMLAR

  1. Şeyma AKIN dedi ki:

    👏🏻👏🏻👏🏻