Zehirli Tutkular

Selam olsun siz satır dostlarıma. Milyonlarca yıldır var olan fani dünyada milyarlarca insan gibi kısacık bir süre yaşayıp göçeceğimiz tartışılmaz bir gerçek. Bu göçte dünyaya dair hiçbir şeyi yanımızda götüremeyeceğimiz gibi kısacık bir süre sonra unutulup gideceğiz, sanki hiç var olmamış gibi.

Bu somut gerçekliklere rağmen dünyevi yaşam hırsı, sanal kudretler gözlerimizi boyuyor, kimileri bu doyumsuzluk ile insan olma erdemini yitiriyor, huzurla, mutlu şekilde, ortak paydalarda buluşarak yaşama imkânını kaçırdığı gibi başka insanların da kaçırmasına neden oluyor.

Talat ATİLLA…

Kimdir bu ademoğlu?

İnternet üzerinden dahi yapılacak kısa sorgulama ile hakkında sayısız bilgi edinilebilecek şahsına münhasır bir insan.

Gazeteci…

Yaptığı haberlerle önce idam sehpasına çıkartılan, ardından haberlerin doğrulanması sonrası özür dilenmesini bilmem fakat teşekkür edildiği de meçhul yerli Robin Hood.

Doğru bildiği ve doğruladığı gündemleri çıkarsız, korkusuz şekilde ele alan cesur bir gazeteci. En önemli farkı ise haber dilinde hakaret bulunmayan nezaket sahibi bir kimse.

Onu yakından tanıyanlar samimi, sıcak, vefalı, manevi ve milli değerlerine hassas biri olarak anlatırlar. Uzun yıllar emek verdiği basın sektöründe edindiği bilgi ve tecrübelerini ardındaki genç meslektaşlarına aktarmayı, desteklemeyi seven bu hal ile de ender bulunan meslek büyükleri arasında yer alan bir üstat. Sade, sakin, gösterişten uzak şekilde tutkusu olan kedileriyle yaşayan bir fani.

Talat Atilla’nın imza attığı her haber gerçek olma, ilk olma özelliğini taşır ve elbet gündemde yer alır. Örneğin yakın tarihlerde yaptığı haberle gündem olmuştu. “Türkiye Noterler Birliğinde Yolsuzluk, Aşk, Uygunsuz Kaset Üçgeni” başlıklı haberi içeriğiyle akıllara durgunluk veren konuları korkusuzca kaleme almıştı. Ardından “Erdoğan’a Sinkaflı Küfüre Terfi, Ettirmeyen Müdürü İşten çıkarma” başlıklı yazısıyla yine Türkiye Noterler Birliği’nde yaşananları kamuoyuna aktarma cesareti göstermişti.

Haberler üzerine tekzip talep eden Türkiye Noterler Birliği Başkanlığına ise “Türkiye Noterler Birliği Başkanlığından Türktime’a Açıklama” başlığıyla haberler hakkında hiçbir dava açamayan kurumun ilgililerine ciddiyet, hukuk ve gazetecilik dersi vermişti.

Yakın tarihlerde Anadolu Yayıncıları Birliği Genel Başkanı Sinan Burhan, Uluslararası Radyocular Birliği Başkanı Yusuf Erbaş, Avrupa Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Adnan Fişenk tarafından yapılan kınama açıklamalarından, HaberTürk, Akit, İnternethaber gibi çok sayıdaki yayın kuruluşlarının haberlerinden öğrendim karıncayı dahi incitmekten kaçınan meslek büyüğümüz, gazeteci Talat Atilla’nın ikametine kadar gidilebilindiğini, “Her canlı birgün ölümü tadacaktır” gerçekliğinin farkındaki bu ademoğlunun ölümle tehdit edildiğini.

Ancak bu kabul edilemez hadsizliğin, vahşiliğin, zehirlenmiş zihinlerdeki doyumsuzluğun acı bir olaya dönüşmemesinde hızlı çözümü, gayreti ile beni sevindiren büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin evladına, vatandaşına, insanına, değerine sahip çıkma kudreti oldu. Başta İçişleri Bakanlığı ve Sayın Ali Yerlikaya’ya, Emniyet Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Sayın Erol Akyıldız’a, KOM Daire Başkanı Mahmut Çorumlu’ya, Ankara İl Emniyet Müdürü Engin Dinç’e, Çankaya İlçe Emniyet Müdürü Yılmaz Doğan’a, ilgili şube müdürlerine, Polis Teşkilatının tüm üyelerine, kolluk kuvvetlerine bir gazeteci olarak, vatandaş olarak şükranla teşekkür ediyorum. Huzur ve güven veren bir başarı örneği olarak kabul edilen bu operasyon basın camiası üyelerine olduğu gibi vatandaşa da moral olmuştur. Meslek büyüğümüzün korunması hassasiyeti ise görmezden gelinmeyecek bir durumdur. Bunun kişinin talep ve isteğine bakılmaksızın yerine getirilmesi de yine değerli devlet büyüklerimizin takdirindedir.

Benzer olayları yaşamış, benzer tehditleri almış, devletimizin değerli yetkilileri tarafından hassasiyetle müdahale edilmesine tanık olmuş bir gazeteci olarak meslek büyüğümüz değerli gazeteci Talat Atilla’ya geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, yalnız olmadığını bilmesini istiyorum. Kendisini yalnız bırakmayan tüm meslek örgütü başkanlarıma ve meslektaşlarıma ise ayrıca teşekkür ediyorum.

Bu olay yine yakın tarihlerde Consult Medya Grubuna bağlı olan En Pusula (ENP) Haber Ajansı ve “habersanliurfa” haber yayın portalında yer alan haberleri akla getirdi. Şanlıurfa’nın tanınan gazetecilerinden olan Abdullah Cengiz Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Ankara merkezli medya grubu haberlerinde  “Cadı Kazanı”, “Yakan Top”, “Mahkeme Kararı Gereği” başlıklarıyla haberler yapmıştı. Yine aynı haber dizisinde “Türkiye Noterler Birliği Yangın Yeri” başlıklı haberin son satırı aklıma geldi. Röportaj haber “Biz gazeteciler yayınladığımız haberler sebebiyle eleştirilmeye, hatta linç edilmeye alışığız, ancak habercilik hak ve sorumluluğumuzda yayınlarımızın arkasındayız” cümlesiyle başlıyor ve  “Vurulmak istenen gazeteciler, sahte kimlikli istihbaratçı ve emniyetçiler, infaz planları ve çok daha fazlasıyla…” cümlesiyle bitiyordu.

Biz insanoğlu uzlaşmak, anlaşmak, ortak paydalarda buluşmak için sayısız imkân varken bu kolaylığı nasıl reddediyor ve anlamsız zorluklara, acılara dönüştürüyoruz anlamak zor.