Yeterince Mevcut

Selam olsun dualarımın karşılığı siz satır dostlarıma. Evet, dualarımın karşılığı. Her daim dilimde ve gönlümdedir “Mevlam iyi insanların sayısını arttır” sözü.

Bir aile imparatorluğu olan, kimi aile fertlerinin özelliği ile büyüyen, kimi aile üyelerinin hatalarıyla küçülen ve vakti zamanı zuhur ettiğinde mutlak son ile yüzleşen büyük imparatorluk. Osmanlı İmparatorluğu sınırları dahilinde varlıklarını sürdüren onlarca, yüzlerce farklı millet vardı elbet.

Türkiye ise atalarımızın topyekûn verdiği mücadeleyle kurulmuş, mazisi ile olgun ve tecrübeli, tarihi ile kudretli yaşı ile genç ve dinç cumhuriyet. Halkı ise bu kutlu mücadelede yer almış insanlar.

Bu hal ile elbette belirtilen tarifin aksi kimselerin var olduğu da inkar edilemez bir gerçek. Bu gerçeklik ise üzücü olmasının yanında son derece doğal.

Kamuoyuna da yansıyan adli vakalar gösteriyor ki ülkemizde yeterince suçlu ve suç var. Toplumun iyi insan olarak tanımladığı onlarca kişinin mağduru olduğu, acısını yaşadığı onlarca, yüzlerce suçlu ne yazık ki her ülke ve toplum gibi bizim de gerçeğimiz.

Hırsız, gaspçı, kaçakçı, dolandırıcı, görevi ihmal eden, görevi veya imkanlarını kötüye kullanan ve daha birçok suç eylemlerinden aldıkları hükümlerle yüzlerce, binlerce kişi kayıt altında. Belki daha fazlası ise ebedi alemde kurulacak mahkemelerde yargılanacak. Hatta suç unsurları içine kültür, örf, eğitim, ahlak, inanç gibi değerlerimizi ve bunlara uygun davranılmasını da katarsak durum daha vahim sayılabilir. Misal muhalefet etmekle, hakaret veya tehdit etmek arasındaki farkı dahi kavrayamadığımızı gösteren ne çok örnek sayılabilir.

Yakın geçmişten başlarsak darbeci denilerek yargılanan, cenazesi adeta sessiz sedasız kaldırılan Kenan Evren’ in yaptığı miting katılımı en yüksek mitingler arasında yer alıyor.

Yine Osman Bölükbaşı’nın mitinglerindeki yüksek katılım kendisini meclise taşıyamamış, partisini kapatmasına neden olmuştu.

Bölükbaşı’nın azılı rakibi Menderes için de durum farklı değildi, iktidarında sorgulanamayan Menderes sorgulanmış ve idam edilmişti.

Karaoğlan namıyla bilinen Ecevit iktidarlarında alkışlanan isimlerden olmuş, ancak yıllar sonra yaşı ve sağlığı sebebiyle ağır eleştiriler almıştı.

Bu liderleri seçen, eleştiren, eleştirinin ötesine geçerek yargılayan da yine aynı toplum değil mi?

Hasılı her bir liderin veya kişinin ülkeye ve millete faydalı hizmetleri de olmuştur, hataları da. Toplumun bu zor makamların talibi liderlere daha vicdanlı olmaları da ayrı bir zorunluluk olsa gerek.

Daha birkaç ay önce “Kurtarıcı Dede”  olarak görülen ve göklerde tutulan CHP Genel Başkanının eleştirilmesini anlıyorum, fakat taraf basın organlarında yarım yüzyıldır gazeteci ünvanıyla işgalin ötesine geçmiş isimlerin değişim söylemlerini ifade etmesi rahatsız edici değil mi? Ya da Ak Parti’yi değişim ihtiyacı söylemleriyle yargılayan siyaset dünyasında bu isnat sahiplerinin 4 ile 7 dönemdir mecliste yer aldıklarını görmek mantıksız gelmiyor mu?

Ak Parti kadrolarına baktığımızda çok sayıda vekilin, bakanın ve bürokratın değiştiğini görüyoruz. Eski yetkililer ise tecrübe ve donanımlarının israf olmaması adına olsa gerek farklı görevlerde yer verilerek belki de değerlendiriliyordur. Değişimin yeterli olmadığını düşünenlerde vardır elbet ben gibi. Fakat gerçek olan değişim talebiyle eleştirilen taraf zaten mevcutta değişimin kaynağı.

Bu durumu girizgah konumuza bağlayalım. Toplumumuz içerisinde yeterince karmaşık haller ve kişiler mevcut. Sorunlu kişi ithal etmemize gerek yok. Daha önce bir yazımda bahsetmiştim. Yurtdışında olduğum sırada bulunduğum ortama gelen haberle zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hangi saatte nerede olduğu bilgisi öğrenilebilmişti. Bu bilgi ülkemizde bulunan sığınmacı, göçmen, mülteci veya tanımı her ne olursa olsun yabancı menşeili kişilerden edinilmişti. Rahatsız edici bir durumdu benim için.

Hasılı Ak Parti’nin kapı komşusu eleştirinin ötesinde söylemleri olan kendi insanlarımız dahi camdan izleyerek kim hangi saatte geldi, kim gitti bilgisini kimi ortamlarda paylaşabiliyorsa aidiyet duygusundan ve milli, manevi bağlardan ari yabancı tarafların da yapması şaşırtıcı olmuyor.

Ak Parti politikalarını ve geçmişten günümüze süreci düşündüğümde Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın tarihlerde olası talimatıyla bu kayıtsız ve kontrolsüz yabancılar hakkında ciddi bir planlamayla müdahale edileceğini düşünüyorum. Neticede yetkililerin gördüğü de bildiği de bizlerden çok daha fazla.

Mevlam iyi insanların sayısını arttırsın, iş ve mesleklerinde söz sahibi, kudret sahibi etsin. İyi insanlara ihtiyacımız var ve olmaya devam edecek.

Geçen haftaki yazımda bahsettiğim üzere “Başı Boş”luk sorunları el birliğiyle çözülecektir.