DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Şehrin İçinde Köy Hayatı: Pirogovo (Pyrohiv) Açık Hava Müzesi

Sesli Dinle

Eğer buraya gidecekseniz siz de yarım gününüzü ayırmalısınız. Emin olun buradan ayrılmak istemeyeceksiniz çünkü o sadelik, sessizlik ve huzur burayla manevi bir bağ kurmanızı sağlayacak.

Şehrin İçinde Köy Hayatı: Pirogovo (Pyrohiv) Açık Hava Müzesi
04.02.2021
9.648
A+
A-

Bu sefer Türkiye’den kısa bir süreliğine ayrılıp Ukrayna’ya gidiyoruz. Size bu yazımda Kiev’de, oldukça geniş bir alan üzerine kurulmuş, geleneksel köy hayatının hala devam ettiği Pirogovo Açık Hava Müzesi’ni anlatacağım. Burası müze evet ama aynı zamanda içerisinde insanların yaşadığı bir köy. Yani canlı bir köyü gezeceğinizi söyleyebilirim. Gezerken aynı zamanda köyde yaşayanlarla da konuşma şansına sahipsiniz. Tabi bunun için ingilizce bilen birine denk gelmeniz gerekiyor.

Ukrayna’da taksi ücretleri oldukça uygun, o yüzden buraya taksiyle gitmeyi tercih edebilirsiniz. Uber çalışıyor, telefonunuza indirirseniz ücreti peşinen öğrenme avantajına sahip olursunuz.

Buraya ulaştığımda gişede bilet satan memur ile anlaşmakta biraz zorluk yaşadım çünkü ingilizce bilmiyordu ama yine de hallettim. Köy oldukça geniş bir alana kurulu olduğu için bisikletle gezme seçeneği de sunulmuş. Yürüyerek de gezebilirsiniz ama yeşillikler içerisinde bir köyde bisikletle gezmek bana oldukça çekici gelmişti. Yalnız şunu söylemem gerekiyor, eğer hava sıcaksa ve üzerinizde spor kıyafetleriniz yoksa bisiklet sürmek biraz çileye dönüşebilir. Gitmeden önce hava sıcaklığına ve giyeceğiniz kıyafete dikkat edin.

Bisikleti alıp köye girince kendimi bir film setinde gibi hissetmiştim, çok güzel bir atmosfer yaratılmış. Hatta bazı evler bana Yüzüklerin Efendisi’ndeki Hobbit’lerin yaşadığı evleri anımsatmıştı.

 

O güzel evlerin içlerine girme fırsatım da oldu tabi. Kimsenin yaşamadığı evler de var, sadece ziyarete gelenlerin gezmesi için kullanılan o evlerin içi de gayet iyi korunmuş vaziyette. Evleri gezerken zaman zaman geçmişe yolculuk yapıyormuş gibi hissettiğim de oldu, Anadolu’da bir köy evini geziyormuş gibi hissettiğimde.

Ayrıca burada aktif olarak tarım da yapılıyor. Gezerken sürülmüş, ekilmiş tarlaları da göreceksiniz.

Müze içerisinde geleneksel yemekleri yiyebileceğiniz restoranlar da var. Bunun dışında dinlenip bir şeyler içebileceğiniz cafeler de mevcut.

Benim müzede en çok ilgimi çeken yapılardan biri de devasa yeldeğirmeniydi. Köy içerisinde çok sayıda yeldeğirmeni mevcut ve hepsi de fotoğrafçılar açısından güzel kareler sunuyor. Baharda gittiğim için her yer çiçeklerle doluydu. Tabii ki bu fırsatı değerlendirdim çiçekler ve yeldeğirmenini tek karede buluşturup, güzel bir kare yakaladım.

Burayı ziyaret etmek benim adıma çok doğru bir karardı. Günün yarısını burada geçirdim. Eğer buraya gidecekseniz siz de yarım gününüzü ayırmalısınız. Emin olun buradan ayrılmak istemeyeceksiniz çünkü o sadelik, sessizlik ve huzur burayla manevi bir bağ kurmanızı sağlayacak.

Bir sonraki durakta görüşmek dileğiyle…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.