Şaşıramamak Acısı

Merhaba satır dostlarım. Büyük resim tutkuma eşlik eden siz özel insanlara selam olsun.

Rusya – Ukrayna, Çin – Tayvan derken “acaba sırada ne var gündemi” sardı dünyayı. Ben ise sakin tavrımla ve hiçbir olaya şaşırmayarak çevremdeki insanları şaşırtıyorum sanırım.

Sosyal paylaşım hesaplarımızda yer alan büyük tepkilerimizden bir iki örnek de ben vereyim ki tepkisiz kaldı demesinler.

“Savaş generallere şeref, askerlere ölüm, tüccarlara para, fakirlere işsizlik getirdi” demiş bir zamanlar bir kimse.

“Her savaş sonrası geriye 3 ordu kalır. Ölüler ordusu, yas tutanlar ordusu ve Hırsızlar ordusu” diyen bir kimsede olmuş.

“Savaşta zenginler kaçar, fakirler ölür. Barışta ise vatan onlarındır.” sözünü söyleyen bilge insanı da unutmamak gerek.

Tarihte yer almış isimlerin söylemleri bu gibi durum ve dönemlerde paylaşılır, adet gibi bir şey olsa gerek veya bir nevi günah çıkarma. Bu hazırcılık bizlerin düşünme yetisini zayıflatıyor, oysa ki arkanıza yaslanıp düşündüğünüzde, biraz empati yapmaya gayret ettiğinizde sizler de son derece doğru tespitler yapabilir ve bunları ifade edecek sözler söyleyebilirsiniz.

Madem Rusya’nın bu hamlesi, Ukrayna’ya saldırması kabul edilemez ve doğru değil; neden itiraz eden, tepki veren, tepkisini fiilen gösteren hiçbir devlet yok.

Ukrayna Devlet Başkanı “Yalnız kaldık, yalnız bırakıldık” diye haykırıyor, peki bu açıklama ne anlama geliyor?

Evet, savaşın hiçbir hal ile hoş görülmesi, kabul edilmesi mümkün değil. Savaş geride acı bırakır, yıkım bırakır, yanan yürekler, heba olan değerler bırakır. Tarihte kara bir leke bırakır.

Fakat savaş neden çıkar, ben onu anlamakta zorlanıyorum. Merhum Levent Kırca bir skecinde diyordu ya “Hakim bey yaptım ama bir sor hele niye yaptım” diye. Yani olayların bir değil birçok açısı, nedeni, sorumlusu, kaynağı vardır ve sorumlu hiçbir zaman tek taraf değildir. Fakat suçlunun; farklı kriterlerle tespit ve de ifade edilmesi gerekir.

Biz insanoğlu 1. Dünya savaşı gibi bir savaş yaşamış, ardından 2.Dünya savaşından kaçınmamış yaratıklarız. 3-4 Dünya Savaşlarının yaşanmasına nasıl ve neden şaşıralım, şaşırayım.

Savaş gündemini sosyal paylaşımlardan, gündemle oynayan medya haberlerinden değil de gerçekler üzerinden yapayım. Çevremden duyduğum, gördüğüm tepkiler ve telaşlı koşuşturmalardan örnekler vereyim. “Dolar fırlayacak, dolar alalım”, “Altın uçar, altın almalı hemen”, “Piyasada duraksama olur, nakdi değerlendirmek lazım” sözleriyle savaşın acısını yaşayan fırsatçı ruhlar uzayda değil, aramızda, bizlerle birlikte, bizim gibi… Belki bu kimselerden birileri de bizleriz.

Afganistan’da Bin Ladin’i ararken ülkeyi ters çeviren, Kuveyt’e saldırdı diye Irak ve Saddam rejimini helak eden, Suriye’de halka huzur ve demokrasi getirmek adına Suriye’yi yıllar süren müdahale ile deşen,  babadan oğula devir ile 20 yıllık iktidar olan Esat’ı ailesini diktatör ilan eden, devirli veya devirsiz 20 yıldır iktidarda olan demokratik, çağdaş, gelişmiş, batılı medeniyet iktidarları Ukrayna için  kınama, kızma, küsme,  incinme şeklinde tepkiler vermekte.

Tabi Ukrayna’ya yardım için maliyet hesabı yapıldığında karlılık görünmüyor olsa gerek. Götürüsü, getirisinden fazla bir risk gibi değerlendirilmesi de sebeplerden biri diyesim var.

Madeni, altını, afyonu, keneviri, petrolü yok; stratejik önemi, teknolojisi, üretimi, savunma sanayinde hizmeti yok demek istiyorum, fakat ne mümkün. Biraz bilenler veya merak ederek araştıranlar söylemimin yanlış olacağını anlar. Huzur getirmek adına müdahale edilen diğer ülkelerden tek farkı Ukrayna’nın dini yapısı ve inanç tercihidir. Ukrayna’ya savaş açan Rusya’nın da tercih ve yapısı malum. Kurtarıcı olması umulan ülkelerin de yapısı ortada. Hasılı bu işin içinde çok iş var gibi.

Gerçek olan bir şey var ki; fani dünyada güç zehirlenmesi yaşayan makam sahipleri ve çarpıtılmış dini söylemlerle bezenen projelerin mağdurları birilerinin evladı, birilerinin eşi, birilerinin babası, annesi oluyor. Silahı tutan insanın acısı ile silahın namlusunda olan insanın acıları arasında uzun vadede fark olmuyor. O yüzdendir ki bir ülke ne kadar çok savaş yapmış ise kendi toplumunda, kendi insanları için o kadar çok psikiyatri, sağlık, fizik, yardım merkezi kurmak zorunda kalıyor.

“Rusya’nın iç siyaset gündeminde Putin’e muhalif kitlenin artması sebebiyle oluşturulan gündem” diyen bir dostum oldu, mevcut saldırının sebepleri arasında bu suni gündemin de olabileceğini söyledi. Söze giren bir başka dostum ise “Putin’in iktidar olduğu tarihlerde, iktidar olan ülkemiz yönetiminin izlediği politik yollar Putin’nin izlediği stratejilere çok benziyor” dedi ve devamında “yani ….” diyerek sustu. Hatta herkes sustu. Kafalardaki soru işaretlerini gözler konuştu.

En kısa zamanda tüm dünya insanlarına barış, huzur, mutluluk dilemek istiyorum, polyannacılık olacak diye endişe ederek.