DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Ayasofya’ da İlk Cuma …

Sesli Dinle

Davetiyesi olanlar için geçerli Ayasofya’ da İlk Cuma namazı coşkusu …

Ayasofya’ da İlk Cuma …
24.07.2020
10.544
A+
A-

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca halen korona virüs gündemiyle meşgul bir halde. Artan sayılar, unutulan tedbirler, alışkanlık sebebiyle yaşanan duyarsızlıklar ve bunların üzerine birde “ben virüse inanmıyorum”cular mevcut…

Ekonomik kriz, işsizlik, eğitime uzaktan devam konuları ve daha birçok konu üzerine gündem yoğun. Yaşanan üzücü olaylar ise mevcut gündem üzerine tuz, biber.

Y.Ö.K. Üyesi, Üniversite Rektörü kimseler televizyon ekranlarında programcı olarak yer alır durumdayken ve buna kimse “Bir dakika! Devletin, Üniversitenin imkanları ile şehirler arası geziyorsun. Keyfen ve kendi ekstra kazancın için sorumlu olduğun makamı aylarca boş bırakıyorsun” demez ise bu emsal teşkil etmez mi?

Bir fabrikada patlama oluyor, can kayıpları yaşanıyor. Bir dernek şube başkanı olan fabrika sahibi için moral etkinlikleri düzenleniyor. İşçiler; “biz söylemiştik dinleyen olmadı.” diyerek haykırıyor. Fabrika idarecileri “denetime gelenler yemek yiyip, gittiler.” diyor. Sektördeki tüm STK’ lar, Sendikalar eylemler yapıyor. Fakat denetim kurumunun başında ki bürokratımız, aldığı ilahiyat eğitiminin de kazandırdığı uhrevi havayla, sosyal hesabında maniler ve şiirler seslendiriyor. Takipçilerine, like’ larına hayran kaldığım… Cumhurbaşkanı konuyla ilgilenmiş ve 3 Bakana talimat vererek bölgeye göndermiş. Kimin umurunda?

Eğitim, Kültür, Örf, Adet ve maneviyat konularında ki uzun yıllara dayanan program meyvelerini veriyor. Hepimiz haklı, hepimiz bilgili, hepimiz en iyiyiz. Çıkarlarımıza hizmet konusunda da donanımda eksiksiziz. Çocuklarımızın, torunlarımızın, geleceğinden çalarak nasılda kar ediyoruz.

Bu arada asıl gündem AYASOFYA açıldı…

Gazeteci, Yazar Yıldıray UĞUR yazısında uzun uzun anlatmış Ayasofya mazisini. Aynı şekilde Yazar Sedat ERGİN’ de konunun temelini detaylıca ve hukuki boyutlarıyla irdelemiş.

Danıştay’ın ilgili kararını okuduğumda benimde aklıma iki husus takıldı.

1 – “Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ise; Kanunda öngörülen şartlardan hiç birisi gerçekleşmeden alınmış, gerekli şekil şartlarına da uyulmamıştır” İfadesi,

2- “AİHM, korunan vakıf statüsü ve söz konusu taşınmazların uzun süre vakfa tescilli olduğunu gözeterek taşınmazların vakıf adına yeniden tesciline, tescil yapılmaması hâlinde maddi tazminat ödenmesine karar vermiştir. (Samatya Surp Kevork Ermeni Kilisesi, Mektebi ve Mezarlığı Vakfı Yönetim Kurulu/Türkiye)” İfadeleri.

Yani acaba ilerleyen günlerde uluslararası başka davalar açılarak Ayasofya ya da benzeri yapılar için yeni talepler olabilir mi henüz muamma. İleride, bugün olduğu gibi “dönemin mahkeme üyeleri veya idarecileri kararlarında bunları unutmuş” diyerek dayanak oluşturan ifadeler olur mu?

Esasen Kilise olarak Bizans tarafından yapılan Ayasofya, Müjdelenmiş Padişah Fatih Sultan Mehmet Han tarafından nasıl Camiye dönüştürülmüş bilemiyoruz. Bir gece, bir kişi (Atatürk) tarafından alınan kararla Müzeye dönüştürüldüğü ifade edilen Ayasofya’ nın bugün ise tekrar camiye dönüştürülmesi esasen nasıl bir gerçeklik üzerine inşa edildi onu da ilerleyen günlerde göreceğiz.

Bu arada tamamı için söylenmese de, Liselerden bozma yapılarda, pedagojik eğitimden ve akademik kariyerden yoksun hocaları ile ülkemin birçok köyünde, kasabasında, ilçesinde var olan meslek yüksekokulları gibi, hali hazırda mevcut ya da yapımı süren birçok ibadethanelerinde varlığı çokta bir şey ifade etmiyor. Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi “önce mevcutların hakkını verebilmek” gerekmez mi?

Biz Ayasofya kararıyla mutlu olurken ya da hüzünlenirken aslında kaçırdığımız gerçek gündemler neler meçhul. Son günlerde Atatürk Hava Limanının Katar’ a satıldığı söylentisi geziyor. Bu şuan önemli değil. Önemli olan tarihi karar olan zincirlerin kırıldığı, birçok kimsenin özenerek baktığı, gitmek isteyipte, gidemediği gelişmiş Hristiyan ülkelere verdiğimiz cevap?

Erken seçim söylentilerinin kol gezdiği, siyasi partilerin hızla seçim çalışması yürüttüğü dönemde Ayasofya gündemi en kabul edilebilir gerçeklikti. Neticede diğer gündemler aynı tadı vermiyor, aksine sıkıyordu insanları.

Bir türlü tazelenememiş, gelişememiş muhalefet siyasi partileri, iktidarın gelişmesine de katkıda bulunamadı. Sorgulama yeteneğimizi kaybettiğimizden, unutkanlık hastalığımızdan; “herifim değil mi? severde, döver de” akla aykırı mantıkda ki gibi, sözde siyasi tarafımızı her haliyle savunduğumuzdan, gaza gelme karakteristik özelliğimizden ve geçmiş siyasi dönemlerin hatalarından doğan siyasi ortam, her seçimde bir cephe açarak ilerledi.

Doğruları veya yanlışları ile kabaca anımsamak gerekirse Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Askeri yapılar, Cemaatler, Örgüte dönüşenler, Kemalizimciler derken her seçim birbirinden önemli oldu. Her seçim “Haçlılar ile Hilalin mücadelesi” oldu.

Roma imparatoru Büyük Konstantin (Bizans’ın ilk imparatoru) tarafından yapımına başlanan, yıllarca el değiştiren, yağmalanan, soyulan, tamir ve restoreler edilen, Ortodoksluk patriğinin merkezi olan Ayasofya, aynı zamanda Bizans’ın taç giyme törenleri gibi imparatorluk törenlerine ev sahipliği yapar. İnanışa göre Ayasofya, ayrıca günahkârlar için de bir sığınma yeri olmuştur. İstanbul’ un fethi ile Fatih Sultan Mehmet tarafından bakımı yaptırılarak Camiye dönüştürülen, Kanuni Sultan Süleyman‘ın fethettiği bir kiliseden getirttiği dev kandillerin, mihrabın iki yanına koydurtulmuş bildiğimiz Kilise, Külliye, Müze, Cami,  Ayasofya.

“Covid ile Manevi Mesaj” ( tıkla, oku ) başlıklı yazımda belirttiğim gibi; parkı kapattırana kadar zorlamaya devam mı edeceğiz ?

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.