Yerel Heyecan

Kimilerinin heyecanlı bekleyişlere gark olduğu günler geçiriyoruz. Yerel seçimler için aday adaylarının başvuruları tamamlandı. Adayların açıklanacağı günün yaklaşmasıyla birlikte aday adayları gibi aile üyeleri, yakınları, eş, dost ve taraftarları heyecanlı bekleyişlerine devam ediyor.

Birçok aday adayı kendince temaslar kurarak aday adayı oldukları siyasi partilerin ilçe, il ve genel merkez yöneticilerine diğer adaylardan daha avantajlı olduklarını iddia ettikleri donanımlarını ifade ederek, belki de pazarlıklar yaparak aday olarak ilan edilmeyi bekliyor.

Yıllar önce böyle bir dönem içinde mevcut siyasi anlayıştan haz almadığımı fark etmiştim. Birçok aday adaylarının bulunduğu ortamda manevi hassasiyetleriyle tanınan, milliyetçi kimliğiyle bilinen misafiri olduğum siyasi parti yöneticisi listede yer almayı ve aday olarak açıklanmayı bekleyen aday adaylarına içinde bulunulan günleri mahşer gününe benzeterek şu an anne ve babanın evlatlarıyla, evlatların aileleriyle ilgilenmediği, her bireyin kendini kurtarmaya çalıştığını ifade ederek verilen sözlere de itibar edilmemesini telkin etmişti. Bu sözler ve örnek, reelde doğru olsa da kulağa, en azından benim kulağıma rahatsız edici gelmişti. Fani dünyada sınırlı süreli bir edinimin bu denli önemsenmesini anlayamamıştım, halen de anlayabildiğimi söyleyemem.

İşte karar vericiler arasında yer alan kudretli siyasi ismin bu söylemi beni mevcut siyasi anlayıştan soğutmuştu.

Şimdilerde kulisler kimisi doğru kimisi gerçeklerle ilgisiz fısıltılarla dolu. Ben ise şu an siyasi partiler tarafından belirlenecek isimlerin değil izlenecek yolun daha önemli olduğunu düşünüyorum. Şahsi fikrim; bence birçok siyasi parti zaten gerçeklerin farkında. Bu nedenle aday olunacak bölgelerde kazanma ihtimali olmayan siyasi partiler başarılı gördükleri taraf siyasi partilerle pazarlık halinde, bu zaten alışılagelmiş bir durum. Bu siyasi partilerin adayları ise seçim sonrasında başarı kazanılamamış adaylıkları sayesinde edinebilecekleri kazanımları hedeflemiş durumda.

İddialı olan parti sayısı belli. Mevcut çok sayıdaki siyasi partiler içerisinde bölgelere göre değişiklik gösterse de başarılı olacak siyasi parti sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda. İttifaklar ise ifade ettiğim anlayışla birçok farklı şekilde kimileri açıkça ilan edilerek, kimileri ise kapalı kapılar ardında uzlaşılarla hayat buluyor.

En çok merak edilen ise iktidarını koruyan Ak Partinin geçtiğimiz yerel seçimlerdeki kayıplarını telafi edip edemeyeceği sorusunun cevabı. Ak Parti nasıl bir yol izleyecek?

Bence geçtiğimiz genel seçimler Ak Partinin izleyeceği yolu gösteriyor. Mevcut siyasi isimler içerisinde vefa duygusu en yüksek olan Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gözdesi olan konumunu korumayı başaran, uzun yıllar mecliste yer alan isimler liste dışı kalmıştı. Tabi liste dışı kalmasına rağmen çoğu isim edindikleri tecrübeleri hayata geçirebilecekleri Bakan Yardımcılığı, kurum başkanlığı gibi birçok göreve getirildi. Yani meclisteki vekillerin çoğu yeni isimlerden oluştu.

Mecliste yeni isim olarak adlandırılan belki ilk kez belki ikinci kez vekil olan isimlerin birçoğu Sayın Erdoğan’ın vefa duygusunu teyit etti. Yeni vekiller uzun süre Ak Partide yer almış isimlerden veya Sayın Erdoğan’a yol arkadaşlığı yapmış kimselerin yakınlarından oldu. Sonuçta yenilenme bir vesileyle gerçekleşti. Ünlü siyasi isimlerin çocukları, yakınları ailelerinin gölgelerinden sıyrılarak varlıklarını gösterebildiler.

Yerel seçimler için de durum farklı olmayacak düşüncesindeyim. Ak Parti kendine özgü yenilenme içinde olacak. Birçok aday siyasi görev ve tecrübeleriyle tanınan ancak şu an aktif görevi bulunmayan isimlerden oluşacak gibi. Bu yenilenme mevcut belediye başkanlarının liste dışı kalmasına da neden olacak.

Yurt genelinde gerçekleştirilecek olan yerel seçim; büyükşehirler bakımından diğer partiler için olduğu gibi Ak Parti açısından da önemli. Malumunuz geçtiğimiz yerel seçimlerde Ak Parti tarafından kaybedilen Ankara ve İstanbul seçimin en çok önem taşıyan illeri arasında.

Ankara’da istifa ederek görevden ayrılan aktif sosyal paylaşım ağı kullanıcısı Melih Gökçek’in kullandığı belediye aracını, sonrasında ise oturduğu evi belediye demirbaşına kazandıran Mansur Yavaş gücünü koruyor. İlk dönem büyükşehir başkanlığında başarısızlık olarak değerlendirilen birçok konu olsa da, siyasi ittifakların hedefinde kalsa da genel olarak Mansur Yavaş avantajlı görünüyor.

İstanbul ise halen muamma.

Yakın tarihte Genel Başkanı değişen ana muhalefet partisi CHP’de ise listelerde beklenen yenilenme olup olmayacağı merak konusu.