Yeni Dünya Şeysi

Muhteşem yüzyıl dizisini hatırlarsınız, Sultan Süleyman Macar seferinde kurmayları ile savaş düzeni üzerine taktik strateji belirlediği bir toplantı halindeyken, Osmanlı paşaları düşman ordusuna kaçacakları bir güzergah hazırlıyorlar, paşalardan biri soruyor “Neden müsaade ediyoruz kaçmalarına?”

İbrahim paşanın cevabı şu oluyor; “Eğer o geçit açılmazsa ölümüne savaşırlar bizim de zayiatımız artar.”

Görünen o ki, Ruslar bu süreçte kendileri için geri dönüş yolu olabilecek bütün geçitleri kapatarak ilerleyecek Ukrayna’nın üzerine.

Her iki devletin makamlarının açıklamalarını görüyoruz, Ukrayna da bir kadın milletvekili, elinde silahı ile görüntülendikten sonra yaptığı açıklamalar ilginçti, “biz sadece Rusya’ya karşı savaşmıyoruz yeni dünya düzeni için savaşıyoruz” diyordu bir açıklamasında ve yalnız bırakıldıklarından söz edip sitem ediyordu, ortada bir sitem olduğuna göre de daha önce akıl verip yol gösterip yalnız bırakan birilerinin var olduğu anlamını taşıyor bu söylem.

Peki, bu yeni dünya düzeni nedir? Neden Ukrayna bunun için savaşıyor?

Yine Ukrayna yeni dünya düzeni için savaşıyorsa, Rusya da buna karşı savaşıyor demek değil midir? İnsanlık için iyi midir kötü müdür bu yeni dünya düzeni kim biliyor bunu? Bir şeyden yeni diye bahsediliyorsa bir de eski vardır, eski yıkılmaya uğraşılıyordur ondandır yeniye karşı çıkılıyor olması. İnsanın aklında binlerce soru geliyor, biz bu yeni dünya düzeninin neresindeyiz? Bilen var mı?

Matematik de sadeleştirme adında bir işlem vardır, bu size işlem kolaylığı sağlar.

Başka bir yandan da daha önce de zikrettiğimiz bir söz var “bir şeyi basitçe anlatamıyorsan yeterince anlamamışsındır” denilir, yok olmadı diyen olursa da şu örnek verilebilir.

AVM’ler türemeden önce cadde üzerinde esnaflık yapanlar, dükkânlarının önüne araç park ettiğinde dükkânın önünü kapatıyorsun diyerek araç parkına izin vermezlerdi.

Yani diyorum ki, sen yıllar önce verdiğin söz de durmayıp adamın dükkânının önüne kendinin de değil elin arabasını park ettirirsen o dükkân komşun da seni bir yılda on yaş birden yaşlandırır. Olmadı mı? Birde şöyle anlatayım, eskiden mahallede biri hasım ilan edilecekse ve özellikle bu adamdan çekiniliyorsa küçük ya da aklı ile arası olmayan birine gaz verilip, o hasım ilan edilecek adama sataşması sağlanır, o adamın tepkisi gücü test edilip ona göre bir yol izlenirdi bu arada gidip adama musallat olan çocuk yediği dayak ile kalırdı.

Hz. Davud’un çok sevdiğim bir sözü vardır, “mühim olan gücün değil zaafındır” der, yani gücünle ne kadar iyi sini yaparsan yap, zaafın olan noktayı koruyamazsan hepsini kaybedersin. İnsan bunun muhasebesini iyi yapmalı, zaafı neyedir para mı? Ülkesi mi? Şerefi mi? İnsan kalabilmesi mi? Kimin zaafının neye olduğunu, yeni dünya düzeni ve benzeri söylemlerin içlerinin doldurulup bütün insanlığa deklere edildiği gün daha net anlamış olacağız, fakat umarım onu anladığımız da iş işten geçmemiş olur.