Yeni Başlangıç

Selam olsun siz dostlara. MevzuHaber yayın kuralı gereği yazılarımı yayından günler önce teslim ediyorum. Yani şu an bu yazımın içeriği tamamen mantık temelli gözlem ve hislere dayalı öngörüden ibarettir.

Beklenen süreç gerçekleşti, az bir farkla da olsa erken seçim yapıldı. Hadi şimdi kimilerini güldürecek, kimilerini hemfikir edecek tespit ile başlayalım yorumlarımıza. Takribi iki yıl içerisinde gerçekleşecek erken genel seçimlere kadar şu an seçilmiş iktidarla yola devam edeceğiz.

Hızla geçen 2023 seçim sürecine bir göz atalım.

Skeçlere konu olan muhalefetin iktidara gelme korkusu kendisini gösterdi. Farklı görüşteki birçok liderin ittifak yapma gayretleri halkın gönlünde beklenen karşılığı bulmadı.

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapılan açıklamalar iktidardan bir adım daha uzaklaşmanın kaynağı olmuştu.

Dış politikalardaki başarısızlığı yüzünden komşularımızla ilişkilerimizin kopmasına neden olanlardan, ülkemizi sığınmacı kampına çevirenlerden Millet İttifakı üyesi Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu ve ittifakı seçim üstü Rusya ile ilişkilerimizi germekte gecikmemişti.

Seçime günler kala yağan yağmur sebebiyle felç olan şehirlerin Belediye Başkanları Cumhurbaşkanı Yardımcısı olma hayaliyle bir sonraki dönem Belediye Başkanlığını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldıklarını ilerde anlayacaklar.

Muharrem İnce üzerinden yürütülen kampanyalar ise hem Memleket Partisi’ne ve İnce’ye hem de Ak Parti’ye puan kazandırdı. Özel hayatlar ve kaset hikâyelerinden bezen halk yayınların gerçek olup olmadığına bakmadan tepki verdi.

En önemli sorunlardan olan sığınmacı meselesini kampanyasının merkezine koyan Zafer Partisi ise söylemlerindeki acemiliği ve kendisini kısır döngülere hapsetmesi sebebiyle umulan karşılığı göremedi.

Ata ittifakı adayı Sinan Oğan ise korkulanı yaptı. MHP içerisinde yer aldığı dönemde kendisine gösterilen ilginin galeyanı ile Genel Başkanlığa talip olan ve partiden ilişiği kesilen Oğan ikinci şansını da değerlendiremedi diyebiliriz. Oy oranı yüzde ikilerde iken yaptığı açıklamalarla amacımız seçimin ikinci tura kalması, bu sebeple pazarlık ortamına zorunlu kalınmasıyla taleplerimizi yerine getirecek olan tarafla anlaşarak destek verilmesi diyen Oğan aldığı tepkilerden haberi olmayan siyasi isimlerden oldu.

Yurt dışında olmanın verdiği rahatlıkla eski ortakları aleyhine açıklamalar yapan isimler ise karşılık bulamayanlardan oldu. İçinde bulundukları olayları ifşa eden, dışlanma, ortaklıktan atılma veya payını alamama nefretiyle tek taraflı açıklamalar yapan veya yaptırılan isimler de halk nazarında da siyaset arenasında da itibar görmedi.

Ak Parti son mermisini attı. Milletvekili listelerindeki değişimi kadrolarında da gerçekleştirememesi halinde şu an karşılığı olmayan söylemlerle ve iddialarla yakın tarihte yüzleşmek zorunda kalabilir.

İnançsızlığa çağdaşlık, entelektüellik gibi sunan ve saygı bekleyen tarafların saygısızlığı sayesinde kendisini muhafazakâr veya inançlı kimse olarak gören siyasal İslam olarak tanımlanan kesimin sayısal çokluğunu halen siyaset dünyasındaki birçok isim idrak edememiş gibi görünüyor.

Geçmişte MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’ye muhalif ve Genel Başkanlığa talip olan bütün isimler MHP dışına itildi. Her bir muhalif adayın farklı stratejisi olmasına rağmen tüm çabalar sonuçsuz kaldı. Bunun nedeni Dr. Devlet Bahçeli’nin günümüzde çok az insanın bildiği, uyguladığı derin stratejiydi.

Recep Tayyip Erdoğan siyasi hayatına İstanbul gibi tüm Türkiye’nin yapısına hakim bir şehirde içinde bulunduğu siyasi hareketin en alt kademelerinde başladı. Siyasi mesaisindeki ilerlemesi ise kademe kademe gerçekleşti. Erdoğan şu an her kademedeki kimselerin düşüncelerini öngörebiliyor. Ayrıca Recep Tayyip Erdoğan’ın da tecrübe, donanım ve vasıfları arasında Devlet Bahçeli gibi bugün çok az kimsenin bildiği, uyguladığı derin siyaset stratejisi halen geçerliliğini koruyor.

Önemli gördüğüm ve merak ettiğim bir husus vardı, Erdoğan’ın sağlık durumu. İşte bu sorunun cevabını bizzat aldım. Ankara’da gerçekleştirilen son mitingleri bizzat ve Sayın Erdoğan’ı gözlemleyecek yakınlıkta takip ettim. Bir vesile alana girişte seçim otobüsünden inişinde karşılayan ilk kişi oldum. Miting süresince 5 metre mesafeden izlediğim, program sonunda yine yan yana yürüyerek uğurlanmasına eşlik ettiğim Erdoğan yanındaki kişilerden daha dinçti.

Bence siz bu satırları okurken seçim sonuçları ilk turda Erdoğan lehine sonuçlanmış olacak. Ak Parti ise mecliste büyük çoğunlukla temsil edilecek. Bu iddiamın dayanağını kısaca arz edeyim. Mitingler ve anketler gerçekten uzak, taşıma ve tahmini sayısal değerlerle edinilen sonuçlardır. Ancak sıcak temas, mantık ve olgu farklı bir değerlendirme şeklidir. Kamu Yönetimi branşımla Danışmanlığını yaptığım kamu kurumlarına hizmet veren bir kurum sebebiyle kamu personelleri, proje geliştirme danışmanlığını yürüttüğüm bir başka firma ile uluslararası bankacılık ve ekonomi camiası, iş analiz ve geliştirme danışmanlığını yürüttüğüm dijital alanda hizmet veren bir başka firma ile yurt genelindeki bayiler aracılığıyla illerdeki durumları, İş Güvenliği uzmanı olarak danışmanlığını yürüttüğüm bir firma ile yurt genelindeki işçi çalışanları ve ailesinden ayrı yarı gurbetçi şeklinde farklı şehirlerde çalışan bu kimseler sayesinde hem kendi düşüncelerini hem ailelerinin yaşadıkları şehirlerdeki durumu görebiliyorum. Gazeteci olarak ise bilgi edinme veya bilgileri analiz etmede nasıl olduğumu siz dostların takdirine bırakıyorum.