Şifa Arayışı

Selam olsun siz satır dostlarıma. Süresi ve sayısı, acısı ve etkisi yaşadığımız kısacık ömürlerimizin misli ötesine değen sadece yanlışların veya hataların değil; kasten ve irademizle yaptığımız hainlik olarak tanımlanan nice eylemlerin sorumlusuyuz kim bilir.

Anlık kazanımlarımızın verdiği hazla, başarı sandığımız veya saydığımız birçok eylemlerimizin bedelini idrak etmekten yoksun kalsak da, bu tercihlerimiz ve fiillerimiz hem yaşamımızda hem de semavi inançların tamamında bahsedilen ebedi yaşamda yakamızı bırakmayacak.

İnsanın peşini bırakmayan şeyin gölge olduğu daha bilindik daha sık söylenen bir sözdür. Oysaki gölge zamanla doğru orantılı olarak arkamızda olduğu gibi önümüzde de olabiliyor ve hatta çoğu zaman diliminde kayıp oluyor. İnsanın peşini bırakmayan tek gerçeklik geçmişidir. Geçmişi bir insanın övünç kaynağı, referansı olduğu gibi tam aksi de olabilir. Sahibini takip eden geçmiş, sonrasında mutlak miras olarak gelecek nesle de devir olur. İşte sadece bu hal dahi eylemlerimizin önemini ve sorumluluğumuzu gösterir niteliktedir.

Bir vesileyle mecbur kalınarak da olsa uzmanlık alanlarımdan bir tanesi sebebiyle kısmen danışmanlık hizmeti verdiğim konuda, bir kişiyle müzakere yapmam gerekti. İlk tanışmamızda bu kişiye kısa ve net olarak kendimi anlatarak talebimi ilettim. Benimle uzlaşmak, anlaşmak, görüşmek, taleplerimi kabul etmek zorunda değilsiniz elbet ancak tek ricam ağzımdan çıkan ifadelerin mutlak doğruluğu ve keskinliği gibi sizden de aynı netliği bekliyorum sözüyle başlamıştık görüşmelere ve böylece tanışmıştık.

Aradan geçen takribi yarım yılda makam mevki sahibi, yaşını başını almış son anda bir aksilik olmaz ise tekaüt adayı bu kişinin söylediği sözlerin tamamına yakınının samimiyetten ve doğruluktan uzak oluşunu kabullenmek, görmek istemedim, kendime direndim. Verdiği sözlere aykırı eylemlerin sahibi, kendisinden başka herkesi sorumlu kılan, kendisinden başkasında zekâ emaresi görmeyen, astlarını, çalışanlarını üslup ve hal ile türlü mobbinglerle boğan, aşağılayan, meslektaş ve üstlerini karalayan, huzurunda olduğu kimseleri üstün zekâsıyla kontrol ettiğini düşünen bu kişiye baktığımda kısacık ömür için gerekmeyen acziyeti ve geleceğe bırakılan acı mirası gördüm.

Geçmiş insanın peşini bırakmaz demiştik, evet bugün bu zekâ kaynağının ve maalesef ki kendisi gibi olduğuna inanmak istenmeyen yol arkadaşlarının çok öteye gitmeden son 5 yılında yaptığı sayısız eylemler bilgi sahiplerini bu kadar da olmaz dedirtir hale getirmiş. Tabi bu eylemlerin iddia sahipleri isnatlarını türlü yollarla ispat etme gayretinden geri durmamaktalar, zaten iddianın sorumluluğu da bu olsa gerek. Ancak burada benim üzüldüğüm şey gereksiz, anlık çıkarların neden olduğu sayısız mağduriyet ve utanç duyulması gereken hal.

Bu kişi ve olay elbette önemli değil, fakat olgu anlamında bu tür gerçeklikler bence yaşamın bütünlüğüne sayısız olumsuz etkisi olması sebebiyle önemli ve üzücü. Zaman zaman ifade ediyorum “Sorumluluk suçlamanın bittiği yerde başlar” sözü çok değer verdiğim anlamlı bir sözdür benim için. Herhangi bir hastalığımız olduğunda iyileşmek isteriz, şifa ararız. Şifa bulmak; hastalığı yok saymak, görmezden gelmek, inkâr etmekle olmaz. Şifa için görmek, kabul etmek ve gereğini yapmak gereklidir.

Yaşamda şifa için ise sanırım gerçeklerden kaçmak, yalanlara sarılmak, sorumlulukları inkâr etmek doğru yol değil, şifa için kabul etmek, yüzleşmek gereklidir. Şifa için eylem şarttır.

İşte bu nedenledir ki başta iktidar olmak üzere siyasi isimlere sitem etmeyi makul ve mantıklı bulmadığım gibi hakkaniyetli ve çare olarak da görmüyorum

Günümüzde gündemlerimize baktığımızda şikâyet ettiğimiz ne çok hal var. Bu şikâyetlerden arınmanın, çözümlerin yolu ise yine her şeyden ve herkesten önce kendi içimize dönmemiz, kendimize bir bakmamız, özeleştiri yapmamız; ardından çıkan sonuca göre yapacağımız revizyon ile yolumuza devam etmemiz hem kendimiz namına hem de bırakacağımız miras sebebiyle mirasçılarımız adına faydalı olacaktır.