Piyasalar Zıvanadan Çıktı & Millet Liderini Arıyor

Türkiye ekonomisi tarihinin en kötü günlerini yaşarken online satış sitelerinde ürünler yüzde yüzden fazla zamlandı.

Geçtiğimiz Kasın ayında neredeyse tüketim mallarının hepsine en az üç kez zam gelirken zam oranlarını halka yansıtmak istemeyen yandaş basın ekonomide müjde üzerine müjde haberleri yaptı.

2021 Kasım ay’ı zam şampiyonu 2. El otomobil oldu, otomotiv sektörü tabiri caizse zıvanadan çıktı. Otomotiv sektörü küresel jep krizi nedeniyle üretimde sorunlar yaşarken bayilerde yeteri kadar satılacak araç bulunmuyor ve bazı modellerde sıraya girerek altı ay beklemek zorunda kalınıyor.

Döviz kurunun önlenemez artışı otomotiv üretiminin az olması fırsatçılara yarıyor, bayilerden çekilen sıfır otomobiller 2. El piyasasında fahiş fiyatlara satılıyor. 23 Kasım 2021 tarihinde 2. El otomobil online sitesinde 40 binden fazla aracın fiyatları bir gecede değiştirilerek zamlı fiyatlar ilana konuldu.

Fiyatlardaki değişim artık günlük olarak yapılıyor. Ev fiyatlarındaki fahiş zam her geçen gün artarken satılık veya kiralık olarak piyasaya sürülen gayrimenkullerin günlük olarak fiyatlarının değişmesi hem alıcılar hem de satıcıları doğrudan etkiliyor, binlerce gayrimenkul ilanı Kasın ayında ilandan kaldırıldı fahiş fiyatlarla yeniden ilana verildi tabi en az yüzde elli zamlı olarak.

Dolar sadece otomotiv ve gayrimenkul sektörünü mü vurdu?

Elbette hayır.

Marketlerde işlenmiş köftelik kıyma 89 TL’ye ulaşırken beyaz et adeta havalarda uçuyor.

Yazıyı kaleme almadan önce markete gittim ve çalışanlara konuştum ve baharatlı köftenin 89 TL olduğunu öğrendim, daha üç ay önce bütün tavuk 25 TL seviyesindeyken şuan 52 TL’den satılıyor. Market çalışanı “Beş ay önce normalde bir sayfa etiket kullanıyorduk şuan en az on beş etiket sayfası kullanıyoruz, her gün bir arkadaşımız etiketleri değiştirmekle görevli bu kadar zam dalgası satışlarımızı etkiliyor zorunlu ihtiyaçların haricinde satışlarımız yüzde yüz azaldı” diyor.

Markette iki emekli çiftle sohbet ettik hemen ayaküstü sohbette aylık mali durumu anlattılar, iki kişiler evleri kira ay sonunu zor getiriyoruz aldıkları dört adet pembe domatesi gördüm fiyatının 14 TL olduğunu söylediler ve ikiye bölerek yemek zorundalar.

Daha önce yazmıştım bazı marketlere yakın olan yerlerde gençler tezgâh üzerine temel ihtiyaç maddelerini koyuyor ve “İhtiyacın varsa al ücretsizdir” levhası koyuyorlar diye, işte toplumumuzda ekonominin geldiği son nokta, aradan beş ay geçti aynı yerde yine aynı levhayı gördüm “ İhtiyacın varsa al ücretsizdir”, bu sefer tezgahta bebek maması da vardı içim sızladı.

Devlet doların ateşini düşüremediği gibi enflasyonun yükselişini durduramıyor ama sabit gelirlilerin alım gücü gittikçe azalıyor ve Arjantin gibi olmaya hızla ilerliyoruz.

Siyasette her şey söylenir ateş çıkmaz ama ekonomide bir kıvılcım tüm dengeleri değiştirir.

Millet Liderini Arıyor

İktidar koltuğu kaptırmamak muhalefet iktidar koltuğunu kapmak millet ise ay sonunu getirmek için canla başla mücadele ediyor.

Türkiye başkanlık sistemiyle dört bir tarafa savruldukça savruluyor ne ekonomide ne diplomaside ne devlet ricalinde dikiş bir türlü tutmuyor. Ekonominin can damarı sayılacak iki kurum Merkez Bankasına başkan, Hazine ve Maliye Bakanlığına bakan ve yönetici dayanmıyor.

Ekonominin dibe oturması iktidarı açmazlara sürüklerken muhalefet ise bol keseden atarak her soruna evet halledeceğiz ifadeleriyle seçmenin dikkatini çekmeye çalışıyorlar ama gerçekler bambaşka.

İktidar ile muhalefet anketlerle birbirine salvolar sallaya dursun halkın beklentilerinin içinde ne iktidar ne muhalefet ne ittifaklar var, halk yeni liderini arıyor.

Siyaset kurumu anketlerin partilerine seçmenin desteğini genelde paylaşmayı tercih ediyor, lider eksenli sonuçlarda ise parti liderinin isimleri yok. Seçmen mevcut partilerin liderlerini genelde benimsemiyor öne çıkan isimler şimdilik belediye başkanları, aslında bu sonuç gösteriyor ki seçmen siyaset kadrolarında yeni yüzler istiyor.

Yine geçtiğimiz ay yapılan anket çalışmalarında sorunların iktidar tarafından çözülemeyeceği sonucu çıkmıştı ama aynı sonuç muhalefet içinde çıktı. Seçmen iktidardan ümidini kesmiş muhalefetten ümidi yok.

Dünya tarihine adını yazdırmış birçok Türk lider yer almaktadır. Bu büyük liderler tarihe damga vuran olayların seyrini değiştirmiş ve sonucunun şekillenmesinde etkili olmuşlardır. Bir çağın kapanmasına yeni bir çağın açılmasına sebep oldukları gibi dünyadaki dengelerin yeniden dizayn edilmesini de sağlamışlardır. Başarıları ile adından sık söz ettiren bu liderler yönetim anlayışları, kıvrak zekâları, yüksek cesaretleri ve yaratıcı düşünce yapıları ile dikkat çekmeyi başarmışlardır.

Tarih boyunca dünyanın farklı bölgelerinde birçok devlet kuran Türk liderler, zor şartlar altında uyguladıkları stratejiler ve kazandıkları zaferler ile öne çıkmaktadırlar. Yönetim açısından bakıldığında ise toplumu oluşturan bireyleri yönetme ve onlara rehberlik etme konusunda etkin oldukları görülmektedir. Onların bu çok yönlü özellikleri başarılarını kaçınılmaz kılmaktadır.

Yapılan bir akademik araştırmaya göre zor zamanlarda Tük halkı Asya Hun Devleti hükümdarı Metehan, Avrupa Hun Devleti hükümdarı Attila, Büyük Selçuklu Devleti ikinci hükümdarı Alparslan, Osmanlı Devleti padişahı Fatih Sultan Mehmet ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk gibi lider arıyorlar. “Tarihimizde milletimize yön veren liderlere bakıldığında, toplumdaki bireylerin onlara inanması sayesinde birlikte hareket ettiği görülmektedir. Bu inancın oluşması ve güçlü kılınması için liderlerin başarıları büyük önem arz etmektedir” deniliyor. Günümüz liderine bakıldığında elbette onlar gibi olmasalar da en azından aynı iradeyi ve ileri görüşlülüğü göstermeleri gerekir ama olsa dükkân senin diyeceğiz.

2023 genel seçimlerine bir adım varken aslında mevcut liderler seçmenin beklentilerine cevap vereceklerdi ama Z Kuşağı ortaya çıkınca siyasette dengeler değiştiği gibi lider profili de değişti. Siyaset kurumu kararsız seçmene ve Z Kuşağına halen ulaşmış gözükmüyor. Muhalefet iktidarın tükenmişliği üzerine siyasetini şekillendirdikçe halk nezdinde güvenini arttırmak yerine azaltıyor.

Burası Türkiye siyasette hem iktidar hem muhalefet kaybediyor elde kalanda ehveni şer oluyor.