Özlem’ce; “Mükemmel İlişki”

Aynı evren’de, aynı dünya’da, aynı ülkede, aynı şehirde iletişimde olduğumuz ve çeşitli yollarla enerji paylaşımı yaptığımız o kadar çok kişi var olmasına rağmen, görüştüğümüz, çeşitli alanlarda ilişkide olduğumuz kişi sayısı pek fazla değildir. Hadi hep beraber bu durumun nedenlerine bakalım.

Bilinç düzeyimiz ve öğrendiklerimiz arasında bir yerlerde yaşarız ilişkilerimizi. Anne rahmine düştüğümüz andan bu yana her türlü konuda bize öğretilenlerle sürdürüyoruz tüm hayatımızı. İlişkilerimizi de aynı paralellikte deneyimliyoruz. Bunu sadece ikili insan ilişkisi olarak kısıtlamamak gerekir. Enerji bağımızın olduğu canlı cansız her şey ile ilişkideyizdir. Kıyafet almak için bir mağazaya girersiniz, onlarca seçenek vardır karşınızda ama bir tanesi size göz kırpar. “Beni al, beni al.” Diye çağırır sizi. İşte bu cansız varlıklarla olan ilişkinizdir. Bazen de sabah işe gitmek için hazırlanmaya başladığınızda dolabın karşısında durup uzun uzun ne giyeceğinizi seçmeye çalışırsınız. Tam o sırada gözünüze takılan ve “beni giy” Diye bağıran o kıyafet ile gününüz çok eğlenceli, çok rahat, çok bereketli geçer. Bunun tam aksini düşünün birde, mecbur olduğunuz için giydiğiniz o takım elbise, hiç istemeden ne zaman nasıl aldığınızı bile hatırlamadığınız o etek ile geçirdiğiniz gün bitmez. Belki çok önemli bir günü son derece ağır bir enerji ile geçirirsiniz. Bu iki durumu da yaşamış olduğunuzu düşünüyorum.

Yukarıda verdiğim iki örnek de varlık enerjisini çok güzel tanımlamaktadır. Burada yine eğitimlerini de verdiğim öğretinin çok mükemmel bir aracını paylaşmayı seçiyorum. Hafif- ağır aracı. Biraz önce bahsettiğim ilk durum size kendinizi enerjisel olarak hafif hissettiren bir durumdu. Diğeri ise tam aksine olabildiğince ağır hissettirdi. İşte burada yapmanız gereken şey sevgili Can’lar herhangi bir durumda kendinize sorun; bu kıyafeti giymek, şuraya gitmek, şu kişi ile görüşmek, bunları yemek hafif mi ağır mı? Eğer içinizden gelen cevap ağır ise sakın o her neyse onu yapmayın. Her zaman hafif enerjili olanı seçin. Göreceksiniz ki sonuçları da muazzam olacaktır.

Gelelim ikili ilişkilerimize. Şimdi çevrenizde olan arkadaşlarınızı bir düşünün. Kaçının yanında kendinizi rahat, keyifli, önemli hissediyorsunuz? Kaçı size gerçekten siz olduğunuz için değer veriyor? Kaçı sizi onurlandırıyor? Kaçı her durumda arkanızı kolluyor? Kaçına tam anlamıyla her konuda güvenebiliyorsunuz? Sayısal olarak çok da fazla olmasa gerek. Neden sizce? İşte enerjisel bağlar burada da geçerli. Sizin enerji seviyenize uygun olanlar daima hayatınızdalar. Diğerleri olması gerektiği kadar, olması gerektiği durumlarda sizinleler. Burada seçimi siz yapıyorsunuz. Mecburen yürütülen ilişkilerin ağırlığı bir tarafa, yanında keyifli, rahat, huzurlu hissettiğiniz kişilerden de hiç ayrılmak istemezsiniz. Hep onları aramak, konuşmak istersiniz. Ya da tam tersi sizin enerjiniz yüksek ve hafif ise insanlar sizinle iki çift laf edebilmek için, sürekli enerji alanınızda olmak için özel bir çaba harcarlar.

Evlilik, sevgililik de böyledir. Birbirinizi büyüttüğünüz, onurlandırdığınız, kendiniz olmanıza izin verdiğiniz ilişkilerinizin hem kalitesi yüksektir hem uzun ömürlüdür hem de sağlamdır. Bir başkası için kendinizden her ödün verdiğinizde biraz daha küçültürsünüz kendinizi. Bir parça oradan, bir parça buradan derken bir gün bir bakarsınız ki siz hiç kalmamışsınız. Aynı şey karşı taraf için de geçerlidir. Sorunlu evlilikler, kısa süreli sevgililikler bu nedenle yaşanır. Kendiniz olmaktan vazgeçtikçe bir gün bir bakarsınız ikiniz de o ilk tanıştığınız insanlar değilsinizdir. Birbirinize yabancılaşmışsınızdır. Eğer kabul ederseniz bu konuda küçük bir tüyo vermeyi seçiyorum sizlere. Mükemmel ilişki; birbirini o ilk tanıdığı haliyle kabul eden, ben nasıl olsa bunu değiştiririm demeyen, onurlandıran, kendi olmasına izin veren, özgürlük alanı tanıyan çiftlerin yaşadığıdır. Her şeyden önemlisi de kendinizle olan ilişkinizdir. Siz eğer kendinize gereken önemi, özeni, kıymeti, şefkati göstermezseniz bir başkası neden göstersin değil mi Can’lar?

Her konu dönüp dolaşıp yine kendimize geliyor görüyor musunuz? O yüzden ne yapıyoruz? Önce biz iyi oluyoruz sonra her şey otomatik olarak iyileşiyor. Bir gün bir yerde yüz yüze de buluşmak dileğimle hepinizi sevgi ve saygı ile kucaklıyorum.