Muhalefet Seçim İstiyor Lakin & Patron Çıldırdı

Muhalefet seçim istiyor lakin…

Ekonomi batıyor muhalefet erken seçim diyor iktidar ise paniğe gerek yok her şey kontrol altında diyor. İktidarların ekonomi politikalarındaki başarısızlığı muhalefetin erken seçim istemesi için geçerli bir sebeptir şüphesiz, fakat anket sonuçlarında sadece iktidar sorunu yok muhalefet sorunu da var.

Halkın ve siyasetin gündemi ekonomi, piyasalardaki durgunluk ve işsizlik son aylarda zirve yaparken doların yükselmesi fiyatların artması çetin bir kışın habercisi oldu geçtiğimiz hafta yapılan zamlarla.

Ekonomik sıkıntılar iktidarında içinde olduğu Cumhur İttifakının siyaset alanını daraltırken muhalefet için yeni alanlar açıyor ama muhalefet partileri iktidara karşı şimdilik tek başlarına mücadele etmeyi tercih ediyorlar.

İktidar partisinin muhafazakârlık, kimlik ve din üzerinden avantajlı politikaları hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve yüksek enflasyonun karşısında öylesine erimeye başladı artık yandaş medya haberleri dahi ekonomiyi gündemden düşüremiyor.

Ekonomi alakalı dikkat çekici konu var biri “ Derin yoksulluk” ve “ Çin modeli”. Ankara’da şuan en fazla tartışılan konuların başında geliyor, Çin modeli malum ucuz işçilik demek ve iktidar bu yolla Avrupa sanayisini Türkiye’ye çekmek istiyor.

Avrupa sanayisi Türkiye’ye gelir mi? Yorum sizlerin.

Metropol araştırma şirketi, Türkiye’nin Nabzı Ekim ayı araştırmasında Türkiye genelinde NUTS 2 sistemine göre 28 ilde tabakalı örnekleme ve ağırlıklandırma yöntemi ile 13-17 Ekim 2021 tarihleri arasında toplam 1638 kişiye;

İnsanlar gerçekten temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar mı? Kışın ısınmak için kömür ve doğal gaz satın alabilecekler mi?

Elektrik ve su faturalarını ödeyebiliyorlar mı?

Geçim sıkıntısının ve yoksulluğun toplumsal sonuçları neler?

Geçim sıkıntısı ile depresyon, aile içi şiddet, boşanma, kadına şiddet ve adli vakalar arasında bir ilişki var mı?

Geçim sıkıntısı ve yoksulluk her görüşten ve partiden insanları mı kapsıyor? Geçim sıkıntısı AK Parti tabanını da etkiliyor mu?

Kriz ile AK Parti’nin oylarında görülen azalma arasında bir ilişki var mı?

Muhalefetin ekonomiyi daha iyi yöneteceğine ilişkin bir algı oluşmuş mu?

Kürt sorunu var mı? Kürt sorununun çözümünde muhatap Meclis ve HDP mi olmalı?

Gibi sorular önetildi cevaplar ise oldukça enteresan özellikle erken seçim isteyen muhalefet açısından.

Muhalefetin yukarıdaki sorunları çözeceğine inanıyor musunuz sorusuna katılanların %37’si evet derken %55’i hayır demiş, bu oran Eylül 2021 tarihinde %45,7 olarak açıklanmıştı, iktidar cenahında sert düşüş devam ediyor %40,5’ten %28,4’e.

Ekim 2021 tarihine göre tüm anket sonuçlarının ortalaması alındığında kararsızlar dâhil Ak Parti % 32, CHP % 25, İYİ Parti % 14, HDP % 11, MHP % 7, DEVA Partisi % 2,5, Saadet Partisi % 1,5, Memleket Partisi % 1,6 ve Diğerleri % 3 gibi sonuçlar çıkıyor. Kararsızlar dağıtılmadan ise iktidar ve muhalefetin ciddi oy kaybettiği görülüyor.

Bu sonuçlara göre Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı arasında fark oldukça azalmış görünüyor ama iktidar değişikliğine yeter mi?

Muhalefet seçmen üzerinde seçim havası estirmeye çalışıyor mini mitinglerle ama toplumun acil çözüm beklentileri çok farklı ve siyasetten siyasetçiden oldukça uzak.

Patron Çıldırdı

Ekonomide zam depremi devam ederken halk tepkisini sokaklara taşımaya başladı, ülkenin dört bir yanında irili ufaklı gösteriler yapılıyor. İktidarın ekonomi ve iletişim kurmaylarının çuvalladığı şu günlerde faizlerin düşürülmesi doları fırlatırken akaryakıta bir liranın üzerinde zam yapılması halkın tepkisinin dalga dalga yayılmasına neden oluyor.

İktidar zamlar konusunda “Dünya ekonomisindeki bozulma pek çok alanda aşırı fiyat yükselişlerine yol açtı. Ekonomisi dünya ile bütünleşmiş bir ülke olarak bu fiyat artışlarından biz de etkilendik. Özellikle enerjide önemli bir bölümünü devlet olarak kendimiz üstlenerek fiyat artışlarını vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık. Bunun bile insanımıza yaşattığı sıkıntıların farkındayız. İstihdamı güçlendirecek, üretimi artıracak bir ekonomi planı ile bu küresel krizi ülkemiz için tarihi bir fırsata dönüştürmek istiyoruz. Yaşadığımız sıkıntılar geçicidir. Ama elde edeceğimiz kazançlar ise nesiller boyu devam edecektir” açıklama yapılırken bazı Ak Parti milletvekilleri ise akıl yakan açıklamalarda bulunmaya devam ediyor.

Hâsılı ülkenin ekonomisi kötü paramız pul olmuş durumda, para tıpkı bayrak ve milli marş gibidir bir ülkenin gücünün bağımsızlığının ve sahip olduğu milletinin itibarını gösterir. O yüzdendir devletin başına seçilenlerin devlet adamlığı liyakati olması gerekir, fakat biz o eşiği çoktan aştık.

Bir ülkenin ekonomisi üretimden gelen para yerine başkalarına ait sıcak ve kara paraya kaldıysa bu günler tüm olumsuzluklara rağmen iyi günler demektir.

Akaryakıta yapılan son zamlarda kara yoluyla ihracat yapanlar nakliyeciler adeta balyoz yemiş gibi oldular ama sadece onlar mı? Marketlerde etiketleri değiştirmek için özel personel görevlendiriliyor bizzat şahit oldum.

Yazıyı kaleme aldığım sırada İstanbul Kadıköy’de kadınlar zamları protesto ediyorlardı. İktidar zamlar konusunda sessiz muhalefet ise halen Erdoğan’ı muhatap alarak siyaset peşinde. Muhalefet neden halkı bire bir muhatap alıp bir araya gelmiyor?

İYİ Parti Denizli’de miting yaptı, CHP Mersinde mitinge hazırlanıyor yine muhalefet parçalı bir şekilde halkın karşısına çıkacak, fakat halk zamlardan çıldırma noktasına gelmek üzere.

Son anketlerde halkın iktidara olan güveni azalmış görünürken muhalefetin halen Erdoğan’ı millete anlatma uğraşında olması anlaşılır gibi değil, galiba halk gerçekten sahipsiz demek geliyor insan içinden.

Muhalefet birleşmediği sürece ortak hareket etmediği sürece kimse iktidarın değişeceğine inanmasın, anketlerde halen birinci parti iktidar partisi neden?

Merhum eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ne demişti “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur”. Muhalefet için gerçekler ortada ama iktidar hayallerinde böylesi beklide herkesin işine geliyor.

Şimdilik kadınların ellerindeki tencere sesleri pek duyulmuyor ama evlerde herkes burnundan soluyor, marketlerde şahit oluyorum çocuklarına bir şeyler alabilmek için annelerin babaların yüz ifadeleri yürek yakıyor.

Bu ülkenin patronu millettir ve patron çıldırmak üzere.