Manşetlere Direnen Hasan Seymen

Söylemleriniz uzun süredir gündemde, manşetlerde, Neden sustunuz ?

Gerçeği gören aklıselim, bilgili, hakkaniyetli vatandaşlarıma, siyasi parti tabanıma, liderime ve yönetime, ayrıca ülkemize inandığı doğrularla saygı, samimiyet, edep düsturuyla hizmet etmeye gayret gösteren tüm değerli insanlarımıza olan inancım ve güvenim sebebiyle sabretmeyi tercih ettim.

Üzerimden siyasi partime, Çerkes hemşehrilerime, Kafkas dernekleri Federasyonuna ve necip Türk milletine karşı yapılan haksız saldırıları, çarpıtılmış sözleri, bilgiden yoksun ifadeleri, samimiyetten uzak cahilane isnatları üzülerek izliyorum.

Uzun süredir farklı yayın gurupları gibi görünen fakat tek bir merkezden yönetildiği hissi veren, sözlerimizi anlamadan, dinlemeden ilgisiz sonuçlar çıkarmaya çalışan gazetecilik mesleğine, adil olma gerekliliğine, doğru bilgilendirme sorumluluğuna uymayan yayımlar yapılıyor. Sıralı sistem manşetler atılıyor.

Milliyet kavramından, Tarihten, Türklük’ ten, Kafkasya’dan bihaber kimseler yazıyor, çiziyor. Kasten karalama yapmaya çalışırken adeta kendi cehaletlerini haykırıyorlar.

Kafkas tarihinde ve kültüründe mücadeleci karakterleri ile tanınmış fakat farklı yıllarda yaşamış olan kimselerin ikili diyaloglarını dahi kaleme alabiliyorlar, sadece karalama yapabilmek için.

Tamam, anladık amaç üzerimden partime ve her geçen gün büyüyen katılıma saldırmak. Fakat sorarlar insana, örneklemeler yaparak bahsettiğiniz diyalogda, hayatını Kafkasya da geçirmiş ünlü ve değerli zatın ölümünden 14 yıl sonra, yine ismini andığınız, cephelerde cenk etmiş diğer zat Osmanlı’ da dünyaya gelmiş, bu iki kişi arasında ki anlatılan sözde diyalog ne zaman nerede nasıl geçmiş olabilir, el insaf.

Şeyh Şamil de, Çerkes Ethem de tarihte yerini almış değerli isimlerdir. Çözüm sağlamayan, eksik, hatalı, günümüz yaşantısına katkısı bulunmayacak aksine üzülen, kırılan kitleler oluşmasına sebep olacak hareket ve söylemlerden uzak durmak en doğrusu diye inanıyorum.

Yıllarımı hizmet ile geçirdiğim STK’ na gelen davet ile yönetim tarafından görevlendirilerek, kısa süre üyesi olmam sebebiyle (DDA) veya dönemin hükümet politikaları, en yüksek irade olan TBMM tarafından STK’ dan talep edilen konular hakkında ki sözcü olarak verdiğim beyanların çarpıtılarak, aradan geçen yıllar sonrası yeni bir konu yada şahsımın bir organizasyonu gibi sunulmaya çalışılması ironiktir. Söylemlerimin mevzuhaber olarak sizlere de açıkladığım haliyle arkasındayım. Eğitim gibi sade kültürel hassasiyetler ve talepler yanlış ise konuşacak bir şey yok demektir, ya da daha çok işimiz var da denilebilir.

Yaptığım basın açıklamam sonrasında dahi bu art niyetli, farklı amaçlı saldırıların devam etmesi birileri için iyi niyetin nafile olduğunu gösteriyor. CIA ajanlığından tutun da bölücülüğe kadar aklınıza ne gelirse hadsiz, yersiz, gerçek dışı iftiralara maruz kalmak son derece üzücü fakat gerçeklerin üstünün örtülemeyeceğini, temiz ve her şeyiyle ortada bir kişiliğin karalama ile leke tutmayacağını biliyoruz ve en önemlisi vicdanen rahatım. Bu süreçte en başta belirttiğim gibi birçok değerli arkadaşımdan, vatandaşlarımızdan destek görmem ise gücümün kaynağı oldu.

Son söz olarak bir hukukçu, bir vatandaş olarak siyaseti ülke ve millete hizmet olarak görüyor ve değerlendiriyorum. Bu sebepledir ki hiçbir menfaat gütmediğim, adil olarak faydalı hizmetler yapmaya gayret ettiğim siyasi kimliğim ile bu varlığın temelini oluşturan geçmişim ve geçmiş hizmetlerim de utanacağım yada saklayacağım hiçbir eylemim olmamıştır. Çerkes kültüründe ‘Ayıp’ sözünün ağır bir yaptırımı ve karşılığı vardır. Eksiğimiz, hatamız olabilir fakat hiçbir konuda hainlik veya ayıbımız yoktur çok şükür.

Daha birçok konuda değerlendirmelerini aldığımız Sayın Hasan Seymen’i en kısa zamanda portalımızda ve MH Tv de konuk etme davetimizi yeniliyor, siyaset ötesinde yurt içinde ve dışında yaşayan büyük bir kitleyi ilgilendiren konuda aydınlatıcı açıklamaları için teşekkür ediyoruz.