Maden Deresi

Pandemi yüzünden hepimiz evlere kapanmak zorunda kaldık. Hayatımıza birçok anlamda olumsuz etkisi oldu, olmaya da devam ediyor. Maddi, manevi yıprandık. Yazılarımla sizleri bu can sıkıcı durumundan az da olsa uzaklaştırabiliyorsam ne mutlu bana. Umarım en kısa zamanda şu musibetten kurtuluruz, sevdiklerimizle birlikte doya doya zaman geçirir, o en sevdiğimiz yerlere gidip gezebiliriz.

Size bugün Sakarya’nın Karasu ilçesi sınırlarında yer alan, çok sevdiğim yerlerden biri olan Maden Deresi’ni anlatacağım. Çok önceleri Fransızlar burada maden işletiyormuş, adı da oradan miras kalmış. Maden Deresi’nin uzunluğu yaklaşık 30 kilometre. İstanbul’a yaklaşık 3,5 saat mesafede yer alıyor, Ankara’ya da yaklaşık olarak aynı mesafede. Günübirlik bir gezi için uzun bir mesafe olabilir ama imkansız değil. Eğer kalmalı gitmek isterseniz Karasu ilçesinde konaklayabilirsiniz.

Maden deresi Karadeniz ormanlarının nemcil türlerinden kayın, gürgen, kestane, meşe, çınar, kavak ormanları ve fındık bahçeleri ile çevrili. Eğer tam mevsiminde giderseniz inanılmaz doğa manzaraları karşılayacaktır sizleri.

Burada doğa yürüyüşü ve kamp yapma imkanına sahipsiniz. İki kez gittim buraya, ikisinde de dere boyunca yürüyüş yaptım. Ne kadar çok istesem de kamp yapmak fırsat olmadı henüz. Bir keresinde görevliye vahşi hayvan tehlikesi olup olmadığını sormuştum o da; yaz kış güvenli bir yer olduğunu söylemişti. Bu özelliğiyle ilk kez kamp deneyimlemek isteyenler için oldukça ideal olduğunu düşünüyorum. Nemli bir yer olması sebebiyle geceleri bir miktar soğuk olabilir, yanınızda doğru kamp ekipmanı ile gitmeye özen gösterin. Yanınızda terlik ve havlu da götürün. Su çok soğuk, belki yüzemezsiniz ama en azından ayaklarınızı sokabilirsiniz.

Tesis içerisinde yemek yiyebileceğiniz bir restoran da bulunuyor. Hatta bazı masalar suyun içerisinde, keyifli bir yemek için şahane olabilir. Buraya gelmişken alabalık yemenizi tavsiye ederim. Restoranda yemek yemek istemezseniz yanınızda bir şeyler getirmeyi unutmayın çünkü etrafta bir şeyler alabileceğiniz market, bakkal v.s. bulunmuyor.

Dereye yakın bir şelale var, uygun ayakkabı ile giderseniz şelaleye kadar yürüyebilirsiniz. Şelaleye giden yolda yürümek sizi biraz zorlayabilir, nemden dolayı yollar biraz kaygan. Ama buraya kadar gelmişken de şelaleyi görmeden dönmeyin derim. Yanınızda mutlaka varsa fotoğraf makinenizi de götürün, çünkü şahane kareler yakalayacağınızı düşünüyorum.

Bir sonraki durakta görüşmek dileğiyle…