Kızıl Kâbusu Hortlattılar & Düşenin Dostu Olmaz

Beklenen oldu Rusya her şeyi göze alarak Ukrayna’ya askeri harekât düzenledi, askeri bölgeler ve havaalanları bombalanıyor Ukrayna’da.

ABD emperyalizmin her hamlesi dün olduğu gibi bu günde hüsranla sonuçlandı ve Ukrayna askeri müdahaleye maruz kaldı. Turuncu devrimler, demokrasi vaatleriyle girilen ülkelerde kan gözyaşı dinmiyor. Ortadoğu’dan sonra önce Kafkaslar sonrasında ise Ukrayna’nın AB’ye yakınlaştırılması Rusya’yı çileden çıkardı.

ABD’nin Rusya’nın sıcak bölgelere inmesini ve Karadeniz’de hâkimiyetini kontrol altına alma çabaları yeni değil elbette son dönemde başta doğu Avrupa ülkeleri ve son dönemde Gürcistan’da askeri üstler kurması Kızıl kâbusu hortlatmaya yetti.

Rusya 2007 yılından itibaren ABD’nin Karadeniz hayalinin tehlikesini anlatmaya çalıştı, Rusya devlet başkanı Putin geçtiğimiz aylarda Montrö Antlaşmasını gündeme getirmiş ve bir kez daha uyarıda bulunmuştu ama Ukrayna yönetimi Avrupa ve ABD tarafında bulunmayı tercih etti sonuç ortada.

Putin’in askeri harekât öncesinde dünya kamuoyuna yaptığı son açıklamasında anladık ki Ukrayna Rusya’nın doğal sınırları içinde değerlendiriliyor kısaca Rusya yönetiminin bilinçaltında yeni bir Çar ve Sovyetler Birliği modeli var.

Savaş gerekli olmadıkça insanlık suçudur.

ABD’nin Karadeniz üzerinden Rusya’yı yoklaması Rusya’nın rest demesiyle kabak Ukrayna’nın başına patladı, bundan sonra sırada muhtemelen Gürcistan olacaktır zira ABD son dönemde Karadeniz’in doğu noktasına askeri liman yapmak için girişimlerde bulunmuş ve Gürcistan’da Kuzey Kafkasya’yı kontrol edecek üs kurmuştu.

ABD şimdilik Rusya’nın restine karşı pas dedi ve Ukrayna’yı kaybetti, askeri harekât uzun sürmeyecektir Avrupa her ne kadar ekonomik yaptırımlar gelecek sözleriyle gözdağı verse de harekât tamamlandığında müzakerelerde yine demokrasi ve insan hakları bahane edilerek eskiye çabuk dönüş yapılacaktır.

Ukrayna ve Rusya arasındaki savaştan en çok etkilenecek ülke elbette Türkiye, ekonomik olarak durumumuz belli diplerdeyiz ve Ukrayna’dan yana tavır takındık elbette bir bedeli olacaktır umarım bu bedel fahiş zamlar olmaz.

ABD ve Rusya’nın 2007 yılından itibaren Kafkaslarda, Doğu Avrupa ve son olarak Ortadoğu’daki it dalışı Türkiye’nin hemen sınırlarına yakın bölgelerde sürüyordu, fakat bu durumu Türk diplomasisi bırakın lehimize çevirmeyi görmedi adeta.

Cumhuriyetin ilk yıllarında bu günler düşünülmüş olacak ki 9 Şubat 1934’de Balkan Antantı,  8 Temmuz 1937’de Sadabat Paktı ve 7 Aralık 1925’te Sovyetler Birliği-Türkiye dostluk ve tarafsızlık antlaşmaları ile 20 Temmuz 1936 yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesinin imzalanmasıyla Türkiye kendisini güvence altına almıştı.

Bu gün ise diplomasimiz hangi …

(Yazının Devamını Blog adresinden okuyabilirsiniz; https://atillasagim11.blogspot.com/2022/02/kzl-kabusu-hortlattlar.html )

Düşenin Dostu Olmaz…

Ukrayna;

Rusya Ukrayna’yı dünyanın gözleri önünde işgal etti.

Rus birlikleri başkent Kiev’e ulaştı iş bitti, Ukrayna müzakere dedi.

1. Dünya savaşında Sovyetlerin en zayıf bölgelerinden başında Ukrayna geliyordu, özellikle batı Ukrayna Avrupa yanlısı Avusturya ekolünün etkisindeki bölgeydi.

1919 yılında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu ve 1922 yılında S.S.C.B’ye katıldı. II. Dünya savaşında Ukrayna yaklaşık 8 milyon insanını kaybederken 600 bine yakın Yahudi Naziler tarafından işkenceyle öldürüldü.

Nazi Almanya’sının batı Ukrayna’da Stepan Andriyoviç Bandera öndeliğinde “Ukrayna İsyan Ordusu” adı altında Sovyetlere karşı birlikler oluşturuldu. II. Dünya savaşı bitmesine rağmen bu birlikler batı Ukrayna ormanlarında gerilla savaşı sürdürdüler ama 1959 yılında KGB Münih’te Stepan Andriyoviç Bandera’yı suikast sonucu öldürdü.

Stepan Andriyoviç Bandera

Ukrayna, batı-doğu olarak aslında ikiye sosyal açıdan ayrılmıştı, 1991 yılında Sovyetlerden ayrıldığında Rusya ile Avrupa arasına kaldı. 1994 yılından itibaren yapılan seçimlerde batı ve doğu yanlıları arasındaki iktidar mücadelesi çok sayıda bağımsız adayı ülkenin başına yönetici olarak seçilmesine neden oldu. 2004 yılında batı yanlılarının Turuncu demokrasi darbesi Ukrayna’yı yeni bir yol ayrımına getirdi. Önce ABD sonrasında Avrupa sermayesi Ukrayna’da yer buldular ama bu gelişmelerden Rusya çok rahatsız oldu.

ABD’nin Suriye’yi Rusya’ya kaptırmasının ardından önce yeniden Ukrayna kozu ve Montrö Antlaşmasını gündeme getirmesi bu gün yaşanan Ukrayna işgalinin fitilini ateşlemeye yetmiştir.

Ukrayna sahip olduğu stratejik konumunu değerlendirmek ve sağlamlaştırmak yerine demokrasi ve özgürlük sloganlarıyla bağımsızlık meydanında “Turuncu devrim” adıyla harcadığını ancak on yıl sonra görebildi. Batının sıcaklığı Rusya’nın üfelemesinin kurbanı olan Ukrayna şimdi istemese de Rusya kontrolünde kalacak. Çünkü batı ve ABD her ne kadar ekonomik yaptırımlardan söz etse de yeni düzene ilk ayak uyduranlar yine onlar olacaktır. Hatırlayalım II. Dünya savaşında Nazilere hangi bankerler para verdi sonrasında ne oldu?

ABD en büyük askeri üssünü Almanya’ya kurdu.

Ukrayna tecrübesizliğinin veya beceriksizliğinin bedelini işgale uğrayarak ödüyor.

Kurtlukta düşeni yemek kanundur, devletsen…

(Yazının Devamını Blog adresinden okuyabilirsiniz ; https://atillasagim11.blogspot.com/2022/02/ukrayna-dusenin-dostu-olmaz.html)