Kartalın Şampiyonluk Öyküsü

Pandeminin gölgesinde başlayan 2020-2021 futbol sezonunun son maçları cumartesi günü oynandı. 42. haftaya girilirken üç takımın da şampiyonluk şansının olduğu, son yıllarda hiç karşılaşmadığımız kadar çekişmeye sahne olan sezonu, Gürsel Aksel stadyumunda oynanan maçta Göztepe’yi 2-1 ile geçen Beşiktaş şampiyonluğa uzandı. Malatyaspor’u 3-1 yenen Galatasaray ise Beşiktaş’la ikili averajı eşit olmasına rağmen genel averajından dolayı ligi ikinci bitirip, Şampiyonlar Ligi ön eleme oynama hakkı kazandı. Avrupa ülkeler sıralamasında ilk 11’de yer alamadığımız için; Şampiyonlar Ligi’ni City kazanır, Chelsea ise Premier ligi ilk dörtte bitirirse lig şampiyonumuz belki de son kez eleme maçları oynamadan direkt Şampiyonlar ligi gruplarından başlayacak. Kupayı Chelsea alır ve Premier Ligi ilk dörtte bitiremezse lig şampiyonumuz   eleme oynayacak. Elemelere gelen rakiplerin ekonomik yapıları düşünülürse ilerleyen süreçte Avrupa kupalarına katılım konusunda zor bir döneme girebiliriz.

Türk futbolunu bekleyen muhtemel tehlikeyi belirttikten sonra Beşiktaş’ın şampiyonluk hikayesini biraz açmak isterim. Rakiplerine nazaran sezona oldukça düşük bütçeyle başlayan, futbolcu bonservislerine sadece 750 bin Euro ayıran Beşiktaş, şampiyonluk için transfer döneminin son anlarında da olsa çok doğru hamleler yaptı. Kulüp çalışanlarının motorla evraklarını son anda yetiştirdiği Rachid Gezzal 8 gol ve 17 asistlik performansıyla Beşiktaş’ın ve ligin futbolcusu oldu. Yine Sporting’den kiralık gelen Roiser neredeyse alternatifsiz olduğu sağ bekte gayet başarılı performans gösterdi. Son iki sezonda Porto’da sakatlığından dolayı az sayıda maça çıkan Aboubakar ve yeterli görülmediği için sezonu Zulte Waregem’de geçiren Larin’le birlikte hücum hattında muamma ile başlamıştı. Sezon sonunda bu ikilinin 34 gol atması birçok futbolseverin beklediği bir senaryo değildi. 38 yaşındaki Atiba’nın ve Arabistan’dan gelen Josef’in orta sahadaki müthiş mücadelesi alkışı hak eder düzeydeydi. Ayrıca Beşiktaş’ın alt yapısından yetişen, bir önceki şampiyonlukta top toplayıcı olarak görev yapan Ersin ve Rıdvan’ın başarılı performansları Beşiktaş ve Türk futbolu adına önemli gelişmelerdi.

Takımda oynayan neredeyse her oyuncunun performansını artırması teknik heyetin başarısıdır. Kimi genç futbolcusuna ayrı eve çıkmasını tavsiye eden, kimisine kitap okuma telkininde bulunan Sergen Yalçın bütün oyuncularıyla ilgilenmiş ve onların gelişimlerine katkıda bulunmuştur. Futbolculuk döneminde Beşiktaş’la üç kez şampiyonluk yaşayan ve rahmetli babasına Beşiktaş’ı şampiyon yapacağına dair söz veren ve bunu ilk tam sezonunda gerçekleştiren hocaya aslan payını vermemiz gerekir. Rahat tavırlarına alıştığımız, içi dışı bir olan hocanın şampiyonluk sonrası gözyaşlarını tutmakta zorlanması siyah beyaz renklere ne kadar gönül verdiğini gösteriyor. Takımın yaşadığı zor süreçlerde elini taşını altına koyan, meydan okumalarla takımı ateşleyen Sergen Hoca, iyi bir liderlik örneği gösterdi. Şampiyonluk için sonuna kadar savaşacağız dedi ve takım iyi de oynasa kötü de oynasa bir an olsun mücadeleyi bırakmadı, şampiyonluk ipini göğüsledi. Zaferler, inananlar ve mücadeleyi bir an olsun bırakmayanlarındır. Tebrikler Şampiyon!