DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Gülüyoruz Ağlanacak Hallere

Sesli Dinle

“Her şeyin altında psikolojik sorunlar aramaktan vazgeçmeli. Bazı insanlar gerçekten kötü, safi kötü, açıkça kötü, bilinçli ve tercihen kötü.”

Gülüyoruz Ağlanacak Hallere
24.10.2022
6.828
A+
A-

Verdiği değerle, emekle satırlarıma yoldaş olan siz güzel insanlara selam olsun.

Son haftalarda hayat bana bolca eğlenme hazzını yaşamayı lütfetti. Birçok farklı hal ile tanığı ve içinde olduğum olayların bir kısmı dejavu da olsa sanatsal çalışmalardı diyebilirim.

Bir vesile ile bir araya geldiğim kimselerle gündemimiz; “insanların neden kolayları zorlaştırdığı, emek ve hak hırsızlığıyla kazançlı çıkmaya çalıştığı” sorularına cevap aramak oldu.

Uzun sohbetler sırasında bir dostumuz “Bazı babalar iyi beslenemiyor, vitaminsiz, bazı anneler ters doğum yapıyor, bazı çocuklar olmadan doğuyor” diyerek suçu tıbba attı, “Tıp gelişmedi, doğumdan sonra da kürtaj olmalı” dediğinde kahkahalarımız zirve yaptı.

Konumuz aktörü “kendisinin balkan savaşında annesi ve babası tarafından terk edilmesi sonucu kimsesizler yetimhanesinde askerlerin taciziyle ezilmiş bir çocuk olduğunu iddia eden kişiydi. Halen babası ve annesi olarak bilinen kişilerin biyolojik ailesi olmadığını söylüyordu.” Sözde Albay olan üvey babası her nasıl olduysa eşiyle birlikte askeri helikopterle gittiği x ülkesinde savaşın içindeki yetimhanede bu kızı görmüş, sevmiş ve Türkiye’ye getirmişti.

Hasılı daha birçok hikaye vardı, her biri en kral senaristlerin dahi yazamayacağı…

Bu kişi özel bir şirkette batış istikametinde hızlı bir yükseliş dönemine girdiğinde yaptığı ilk iş kendisini o işe sokan eşiyle ayrılmak, e tabi adettir ayrılırken de eşinin mal varlığından mümkün olduğunca almak olmuş.

İnsan kendisi gibilerle yakındır. İş yerinde kendisi gibi kimselerle yaptığı stratejilerle oluşturduğu kadrosu işleri dışında her konuda yoğun mesailer içindeymiş. Şirketin bağlı olduğu kurumun içinde lobi ayakçılığıyla yönetim düşürmek dahil. Her bir yetkili ile farklı söylemlerle, aynı öznelerle özel ilişkileri ise zaten almış başını gitmiş. Kimi “Gizli Kahraman”, kimi “Tek Sadakatim” kimi “Biriciğim” sözlerine tav kimseler, örülen ağlara takılı avlardan başka bir şey değilmiş aslında.

Siyaset yapma hayalleriyle kavrulan bu kişi her geçen gün daha büyük yalanların mimarlığını yürütmek zorunda kaldığını muhakeme edemiyormuş.

Kamu kurum ve görevlilerinin adlarının kullanılması da modası geçmeyecek hallerden olsa gerek. Kıdemli öğrencilik yıllarımdan bir anım aklıma geldi. Bir meslek yüksekokulunda ders hocası;  Taze ergenlere, öğrencilerine “ben MİT’çiyim” diyerek bazı komik ve uygunsuz mobingler uyguluyordu. Bu duruma tanık olduğumda zamanın MİT Müsteşarının tanıdığım Özel Kalem Müdürünü arayarak anlattım. “Asker ve polis; giydikleri üniformaları ile hainlerin ilk hedefi, istihbaratçılar ise hainlerle mücadelede yapayalnız, bin bir kamuflajla canları pahasına mücadele veren insanlar. Ülkenin ve milletin en kıymetlileri, en borçlu olduğumuz göz bebekleri” diyerek girdiğim söze bu şahsın yaptıklarını anlatarak devam ettim.

Karşımdaki güzel insan “o da bir şey mi? Geçen hafta bir ilin bir ilçesinden arayan kişi haftalık raporumu bildiriyorum” diyerek girmiş söze ve kendince bir şeyler anlatmış. Bunun üzerine Allah iyilerin, masumların ve haklıların yardımcısı olsun demekten başka çarem kalmamıştı.

Arkadaşlardan birisi kaset işi güzel iş diyerek girdi söze “Tirajın artar, hele ki kumpas ise daha enteresan olur, demek ki aktör temini de sağlanan bir hizmet diyerek” tanımladı konuyu. “Keşke benim de olsa” sözleri ise yine kahkahalarımızın kaynağı oldu. Kaset kumpasları da modası geçmeyen hallerden olsa gerek.

Masadaki diğer bir dostum yaşadığı bir hikâyeyi anlattı. Makam aracı görüntüsü verilmiş siyah arabasıyla gelen, koruma şoförlü bir kişinin, kullandığı kurum ve kişi isimleriyle birlikte kendisine yaptığı uyarıyı bir türlü anlayamadığını, kişinin konuşmalarında sürekli kendisiyle çeliştiğini ifade etti. Merak bazen iyidir diyerek aracı, takma adı soyadı ile yanına gelen kişiyi, konuyu araştırdığında sanatsal bir çalışma, amatör de olsa içinde emek olan bir tiyatral gösteri olarak takdir ettiğini söyledi.

Yüzlerce emsali olan bu hikâye yumağı aslında tek bir sebep içindi. Kolay para kazanma, hazıra konma, kurum imkânları ile sefa sürme. Yani baştan aşağı devlete zarar, millete zarar, insanlığa zarar ve geleceğe zarar. Hak, emek hırsızlığı ve vebal. Sevdiğim bir kimsenin paylaşımında görmüştüm “Her şeyin altında psikolojik sorunlar aramaktan vazgeçmeli. Bazı insanlar gerçekten kötü, safi kötü, açıkça kötü, bilinçli ve tercihen kötü.” Sözünü.

Her zaman dediğimiz gibi siyasileri mevcut siyaset anlayışı içerisine hapseden, mesailerindeki kriterleri belirleyen, onları seçen bizler değil miyiz?

Bir hikâye bu haftanın gözüme ilişeni, aklıma işleneni oldu, sizlerle paylaşmak istedim.

Hikâye bu ya;

Uygunsuz işlerinden ve yönetiminden şikâyetçi olunan bir lidere karşı halk direniş başlatılır, saray basılır. O lider çıkar şikâyetleri ve söylenenleri dinler. Ardından sarayın havuzunun suyunu boşalttırır, üzerini örttürür. Halka seslenir. Her biriniz, başka kimseye görünmeden bu havuza bir kova süt dökün. Yarın öğlen bu örtüyü açacağım şayet havuz süt ile dolu olursa istifa edeceğim der.

Tabi sabaha kadar insanlar ellerindeki kovalarla havuzun başında alır soluğu, herkes havuzu doldurma telaşına düşmüştür.

Sözleşilen vakit geldiğinde herkes havuzun etrafında toplanmıştır. Örtü açılır ve havuzun su ile dolu olduğu görülür. Halk süt dolu koca havuz içinde benim döktüğüm bir kova su fark edilmez anlayışıyla havuzu suyla doldurmuştur.

Ve şikâyet edilen lider halkına gülerek seslenir “Size layık bir lider olmaya çalışıyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.