Grinin 50 Tonu
Bir bakıma da Gri Alan’a aldığımız insanı hayatımızda ki sömürge ülkemiz olarak düşünebilirsiniz. Politik düşünürsek, ne kadar sömürge ülkeye sahipseniz, o kadar dış kaynak ve destek bulabilme özgürlüğüne de sahip olabilirsiniz.
Aman yazı başlığı sizi yanıltıp, değişik hayallere kapılmanıza neden olmasın.
Gri, Siyah ile Beyaz’ın karışması sonrasında elde edilen renge denir. Gri Alan, samimi olamayacağımız ve karşı tarafı kıracağını, inciteceğini düşündüğümüz zamanlarda ve özellikle yalan söylemek istemediğimiz anlarda kullandığımız alanlardır. Çoğu zaman karşımızda ki insanı ne şekilde etkileyeceğini düşünmediğimiz ve kendi isteklerimiz doğrultusunda şekillendirdiğimiz alanlardır.
Şimdi biraz hikâye tadında gidelim,
Hayatınızda çok etkilendiğiniz bir kız veya erkek olduğunu, onu düşündüğünüzde karnınızda kelebekler uçtuğunu, karşısın da heyecandan kekelediğinizi ve onu çok sevdiğinizi hayal edin. Siz daha o insana açılmadan, sizin ona karşı duygularınızı fark ettiğini ve sizi ihtiyaçları doğrultusunda kullanabilmek için size ilgi gösterdiğini ve sizi “arkadaş alanında- friendzone” da sürekli tutmaya çalıştığını farz edin. Yani sizi ilişkinizde yarattığı bir Gri Alan’da tuttuğunu ne yaklaşmanıza ne de sizin uzaklaşmanıza izin verdiğini düşünün. Gri alanlarda ki siyah ve beyaz dengesini kendi işine geldiği şekilde oynadığını hayal edin. Yani özetle; size ihtiyacı olduğunda Gri Alan’a biraz beyaz ekleyip, sizi kendine yakınlaştırdığını ya da tam tersi siyah ekleyip, sizi kendinden uzak tutmaya çalıştığı düşünün. Yani tamamen kendinizi Grinin 50 tonu bir ilişki de hayal edin. (Film de değil)
Kaçınız hayatınızda böyle bir durumla karşılaştınız veya birilerini bu durumla karşı karşıya bıraktınız?
Hayatta “Gri Alan”ı olmayan biri olarak, Gri alanlar benim için anlaşılması en zor durumlardır. Bana sorarsanız hayatta (Özellikle ilişkilerde) siyah veya beyaz vardır. Yani birini ya seversin ya sevmezsin. Birini ya istersin ya istemezsin. Gene örneklemem gerekirse, ilişkilerde ki en nefret ettiğim gri alan diyaloglarından birini örnek olarak vermek istiyorum.
- Hayatım ne yersin?
- Fark etmez, sen ne istersen.
- Pizza söylüyorum?
- Yok ya pizza olmasın.
- Eee tamam ne yiyelim?
- Fark etmez, ben sana uyarım.
- Tamam kokoreç söylüyorum.
- Iyk, yok ya kokoreç yemem.
- Ee söyle o zaman ne sipariş edeyim?
- Fark etmez sen ne istiyorsan onu söyle işte.
Şeklinde uzayıp giden bir diyalog işte.
İnsan ilişkilerinde en önemli kavram netliktir. Eğer taraflar net değilse; ilişki belki, tabii, öyle olsun, olabilir, neden olmasın, sen ayarla, sen nasıl istersen, ben uyarım, vs. Kelimelerin çok duyulduğu bir ilişkiyse Gri Alanda yaşanan bir ilişki olmuştur. Mesela yukarda ki Grinin 50 tonu bir ilişki düşünürsek;
Hayatınıza girmek isteyen bir insanla tanıştığınız zaman kısa sürede onu ya çekici bulursunuz ya da bulmazsınız. Çoğu ilişki başlamadan önce şu gri alandan faydalanılır: “Belki severim”. Çünkü insanoğlu arafta yaşamaktan ne kadar şikâyet etse de çıkar ve menfaatleri doğrultusunda Gri alanlarda yaşamayı tercih eden bir yapıya sahiptir. Bu alanları genellikle kendimize karşı dürüst olamadığımız zamanda; karşımızda ki insanın iyi niyetini, kariyerini, gelir seviyesi gibi, sevgi dışında ki bazı karakteristik ve yaşamsal kriterleri üzerine tercihte bulunduğumuz zaman tercih ederiz. Yani içerisinde bir çıkar ilişkisi olan durumlarda tercih ederiz. Çünkü ihtiyaca göre siyaha veya beyaza kaydırılabilecek zamanlar olabilir.
Bir bakıma da Gri Alan’a aldığımız insanı hayatımızda ki sömürge ülkemiz olarak düşünebilirsiniz. Politik düşünürsek, ne kadar sömürge ülkeye sahipseniz, o kadar dış kaynak ve destek bulabilme özgürlüğüne de sahip olabilirsiniz. Böylelikle ilişkinin tüm yükünü tek bir tarafa atma fırsatları yaratmış olursunuz. Bu nedenle de sömürgeci ilişki yapısı daha fazla tercih edilmeye başlanmıştır.
Hâlbuki hayatımızda Grinin 50 tonunu azaltıp, karşınızda ki insana en baştan net olmayı seçebilirsiniz. Bunun için “sorun sende değil, bende” klişelerine bile bulaşmadan, sadece karşınızda ki insana karşı bir çekim yaşamadığınızı belirterek hem kendiniz hem de karşınızdaki kişiyi özgür bırakarak onu ve kendinizi bir yalanı yaşamaktan kurtarabilirsiniz. Hem kendinize hem karşınızdaki kişiye gerçek mutluluğu bulması için bir fırsat yaratabilirsiniz. Karşınızda ki insanın aradığı sevgiyi, siz veremiyorsanız, onu özgür bırakın ki, o da sevgisini kıymetini bilecek birine adayabilsin.
Unutmayın ister arkadaşlık ister sevgililik olsun. En iyi ilişki her şeyin adının konduğu, tarafların dürüst, net ve yalansız olduğu ilişkilerdir.