Gölcük Tabiat Parkı

Bolu; bilenler bilir, doğal güzellikler denince akla ilk gelen şehirdir. Abant Gölü Tabiat Parkı, Yedigöller Milli Parkı, Gölcük Tabiat Parkı, Sülüklü Göl ve daha niceleri… Bunların dışında kayak turizmi denince de akla gelen ilk şehirlerden. Özellikle Ankara ve İstanbul’a yakın olması sebebiyle tercih edenlerin sayısı oldukça fazla. Ben de kışın bir, bazen iki kez giderim Kartalkaya’ya.

Neyse efendim sözü çok uzatmadan asıl konumuza gelelim. Bolu’ya eğer bir günlüğüne gidiyorsam ilk ziyaret ettiğim yer Abant olur, sonraki durağım her zaman Gölcük Tabiat Parkı’dır. Abant’tan çıktıktan sonra yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk sonrası ulaşabiliyorsunuz Gölcük’e.

Gölcük; hani şu fotoğraflarda gördüğünüz, ağaçların arasında, sanki gölün tam ortasındaymış gibi duran şirin evin olduğu yer. İşte o şirin ev, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait “Devlet Konukevi” aslında.

Bolu şehir merkezine 13 kilometre mesafede suni olarak yapılmış bir set gölü burası. Yükseltisi 1217 metre olan gölün yüzeyi 4.5 hektar, çevresi de yaklaşık 1300 metre. Etrafı çam, göknar, kayın, gürgen ve karışık türde ağaç türleri ile kaplı gölü, hem kış mevsiminde hem de ilkbaharda görmenizi tavsiye ederim. Kışın, özellikle fotoğraf çekmeyi sevenlerin burayı görmesi gerekir diye düşünüyorum.

Hafta sonları biraz kalabalık olsa da doğanın verdiği huzuru iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Kalabalık sevmeyen biri olarak ben buraya genelde haftaiçi gitmeye çalışıyorum.

Gölün etrafında piknik yapabiliyorsunuz. Eğer yanınızda yiyecek bir şeyler yoksa dert etmeyin çünkü yemek yiyebileceğiniz ya da göl manzarasına karşı çay içebileceğiniz kafeler bulunuyor.

Gölcük Tabiat Parkı’nda kamp yapma veya bungalov evlerde konaklama imkanı mevcut. Ben burada kamp yapmadım, kamp için genelde daha sakin olan, Gölcük’e yarım saat mesafedeki Aladağ Gölet’ini tercih ediyorum. Aladağ, kış kampı sevenlerin ilgisini çekecek bir yer aynı zamanda. Zaten, eğer Gölcük’e kadar geldiyseniz, kamp yapmasanız bile Aladağ Gölet’ini mutlaka ziyaret edin.

Gölün çevresinde yürümek istemezseniz eğer, bisiklet veya golf arabası kiralayarak da gezebilirsiniz.

Eğer Bolu’ya has yemekleri denemek isterseniz, Abant Kebabı, Köfte, Mengen Pilavı gibi yöresel yemekleri tavsiye ederim. Bolu’ya konaklamalı giderseniz ilk gün; Abant, Gölcük ve Aladağ Gölet’i, ikinci gün de; Yedigöller Milli Parkı’nı gezebilirsiniz.

Bir sonraki durakta görüşmek dileğiyle…