Genel Eksiklik S.S.D.
S.S.D. Olmazsa Olmuyor …
Erken yaşlarda başlayan kazanımlarımız gün geçtikçe artarak, tecrübe veya eğitim gibi donanımlarımızla birleşir. Flash bellek gibi işlev gören beynimizde toplanarak, hayata dair prensiplerimizi şekillendirir.
Özel hayatımız, iş hayatımız, sosyal yaşantımız gibi hayatın olağan akışında aldığımız kararlar ya da verdiğimiz tepkiler gibi bizi anlatan gerçeklikler vücut bulur.
İş hayatımızda başarılı olmak, branşımızda uzman olmak, aile, akraba ya da arkadaşlık ilişkilerimizde, sosyal ortamlarda önde olmak…
Sayılabilecek daha nice olay, ortam ve örneklemelerde aslında gerçekte önem taşıyan tek bir unsur var diye düşünüyorum.
Tüm bu hayat gerçekliğinde, tek bir ayrıntının aslında pek çok şeyde belirleyici olduğunu gördüm. Söylenilen sözlerin, yapılan işlerin, paylaşımların bir anlamı olabilmesi için gerekli olan tek bir şey: “SAMİMİYET”…
Evet, kişi samimi olmadıktan sonra yaptığı hiç bir şeyin çokta anlamı, kıymeti olmuyor aslında. Söylenen sözler ya da yapılan işler değerini yitiriyor içten içe.
Toplumca bir parça samimiyete aç olabilir miyiz aslında?
Siyasette, ticarette, aşklarımızda, akrabalıklarımız da, arkadaşlıklarımızda ve daha sayılamayacak birçok hayat akışında yaşanılan, paylaşılan onca şey içinde aradığımız ve yoksunluğunu içten içe hissettiğimiz bir gerçek.
“Seninle çalışmak istiyoruz”, “Seni seviyorum”, “seni özledim”, “Birlikte yapalım”, “her zaman yanındayım”, daha birçok değerli sözcük özelliğini ve tabi ki güzelliğini nasılda yitiriyor.
İnsan doğasında var olan gerçek “duygu” aç kalıyor sanki.
Bu prensibi geliştirmek adına düşündüğümüzde sonuç: “S,S,D.”; Samimiyet – Sadakat – Dürüstlük
Bu üç olgu olmadığında iş ortaklıklarının, siyasi birlikteliklerin, arkadaşlıkların, sevgilerin ve daha nice birlikteliklerin anlamı, tadı olur mu?
Bu değerleri hissetmeden yaşanılan her şey aslında eksik, yarım, anlamsız gibi geliyor.
İnanmadığını, hissetmediğini söylemese keşke insan, hiçbir çıkar menfaat için bu kalbi eksikliğe, sebep olmasa, yarım bırakmasa keşke hayatı.
Bunun içinde sanırım önce kendimize samimi olmalı, kendimize dürüst olmalı, kendimize sadakat göstermeliyiz. Aynalar yalan söylemez gerçekliği gibi, insanda önce kendine yalan söylemese keşke.
Ailesine, çevresine, bulunduğu tüm ortamlara örnek olsa, güzellik katsa .
Umarım çevremizde bu hassasiyeti olan insanların sayısı zamanla artar ve çok fazla olur.