Dile Kolay Söylemesi

Vakti zamanında duyduğumda acıyla tebessüm etmeme sebep olmuştu “Birincisi çok tuttuğu için ikincisi yapıldı” cümlesiyle ifade edilen dünya savaşları yorumu. Bir şehit yakınının ifadesiyle hatırlamıştık “Helva sizin ocağınızda pişmemişse tatlıdır” sözünü. Üçüncü dünya savaşının konuşulduğu günümüzde ne çok şey anlatıyor bu birkaç kelimeden oluşan cümle.

İsrail askerlerine ve kim olduğu fark etmeksizin sivil vatandaşlara karşı operasyon düzenleyerek başarısını gösteren taraflar milyonlarca insanın hayatına kast edilmesinin kapısını açtı.

Önemli olan, kimliği fark etmeksizin masum onlarca can yitiriliyor, onlarcası ise ömür boyunca taşıyacakları psikolojik yaralar alıyor. Konuyu sayısız değişkenlerle değerlendiren her bir dünya ülkesi kendince doğru konumda saf tutuyor.

Yahudi ticareti diye bir tanım vardır. Al-Sat üzerine kuruludur. Bu ticarette ürünün üretimi için gerekli maliyet ve iş yüküyle uğraşmazsın, ürünleri depolamakta sorumluluklar arasında yer almaz, kullanım tarihi de, ürünü alıcıya ulaştırmakta ara satıcının iş yükü arasında değildir.

Protesto etmek için aldığımız ürünler marka sahiplerine ve ara satıcılara kazandırıyor, aynı maksatla talan edilen ticarethaneler ise marka sahibinin veya ara satıcının gündemi değil, zarar onların zararı da olmuyor.

“Savaş kararı askerlere bırakılamayacak kadar önemlidir” sözü Churchill’e ait olsa gerek. Biz bu söze sorumluluk sahibi olmayan bir kısım halkı da ekleyelim.

Sokakta röportaj yapan onlarca youtube kanalı muhabirleri “savaşa gider misin?” sorusuna “evet” diyerek yanıt verenlerin yüzlerinde kızarma olmadan kıvırmalarını yayınlıyor. Buna rağmen halen birileri orduyu, askeri naralar atarak savaşa yollamaya çalışıyor.

Vatani görevini yaparken yaralanarak gazi olan bir dostum şehitler verdiğimiz yaşadığı çatışmayı anlatmıştı. Anlatımında kullandığı bir cümle aklımdan çıkmaz oldu. “Merminin arkasında olmakla önünde olmak çok farklı şey” demişti.

Ağır abi diye tabir edilen bir arkadaşım ise denk geldiğimiz bir gün sabah namazına beraber gidelim dedi. Şaşırdım belinde çift tabanca gezen arkadaşım tövbe mi etti yoksa diye düşündüm. Bir vesile kazara kulağının dibinden geçen merminin sesini ve üzerindeki etkisini anlattı uzun uzun.

15 Temmuz darbe teşebbüsünde direnişte yer alan çokça çatışma görmüş bir başka dostum ise helikopterden atılan mermilerin kendisi üzerindeki şokunu anlatırken anı tekrar yaşıyordu. Dizlerinin tutmaz olduğunu, bir ağacın gövdesine sarılıp korkuyla yere yığıldığını anlatmıştı gözü pek dostum.

Demem o ki patlayan maytap korkusuyla iki mahalle koşacak kimseler için söylemesi kolay olsa da askerimizin, ordumuzun sıcak savaş bölgesine yollanması öyle şov yapılacak konu değil. Devlet görevlilerinin, yöneticilerin işi gerçekten zor. Çoğu şeyi söylesen dil varmıyor, söylemesen olmuyor.

Bunca yoğun gündem içinde Konya’nın eğitimli, tanınmış, sevilen aileleri arasında yer alan Yerlikaya ailesi üyesi İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’nın göreve geldiği günden bugüne hem yaptığı atamalarla hem kolluk güçlerinin yürüttüğü başarılı operasyonlarla beğeni topladığı ortada. Bu sessiz, sakin ancak önemli hamlelerin halk nazarındaki etkisi Bakan Sayın Yerlikaya’ya olduğu kadar Ak Parti’ye de olumlu yansıyor.  Emniyet Genel Müdürlüğü’ nün bağlı olduğu başarılı bürokrat  Mehmet Aktaş ve başarılı siyasi mesaisiyle tanınan Jandarma Genel Komutanlığı’nın bağlı olduğu Bülent Turan’ın da başarıda paydaş olduğuna şüphe yok. Burada iki ayrıntı var. Birincisi hayatın doğası gereği ne yazık ki operasyonlarla boşalan yerlere yeni isimlerin baron olma gayreti. İkincisi ise önemli bir bürokratın söylediği sözle ifade etmem gerekirse “Emniyet, Jandarma ve tüm kolluk kuvvetlerinin operasyonlarının sonrasında yargının takdiri de önemli, teşkilat mensuplarının girdiği zorlu mücadelede motivasyonu yargı kararları da etkiler.

Milletvekili, RTÜK Başkanı, Üniversite Dekanı Prof. İlhan Yerlikaya’nın da yakını olan meslek hayatında beğeninin eleştiriden fazla olduğu Sayın Ali Yerlikaya bizim bildiğimizden fazlasını biliyor ve gereğini yapıyordur. Bakan Yerlikaya’nın birçok kişiyle olduğu gibi Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç ile de ilişkileri güçlü olsa gerek. HSYK Başkanı da olan Adalet Bakanına en yakın isimler arasında 1. Daire Başkanı Sayın Halil Koç yer alıyor denilebilir. Başkan Sayın Halil Koç ise Bakan Yerlikaya’nın hem hemşerisi, hem üniversite hem de ev arkadaşıdır. Halil Koç yargı camiasında sayılan, sevilen, güvenilen isimler arasında anılıyor. Uzun yıllara dayanan bu yakınlıklar başarının habercisi olsa gerek.