Derinlerdeki Mehmetler Savaşı

Devletlerin derinlikleri konuşulanların değil konuşulmayanların alemidir, konuşursan derinlerdeki sırlar sığ hale gelir şahsiyetin hafifleşir.

Devletlerin olağan hukukunun haricinde al-i menfaatleri söz konusu olduğunda olağanüstü kuralları vardır. Bu kuralların uygulayan bürokratlar genellikle konuşmaz görevleri bittikten sonra sessizce emekliliklerini yaşarlar.

Önemli istihbarat görevlerinde bulunmuş Mehmet Eymür’ün son günlerde muhalif basına verdiği röportaj gündem konusu oldu ve 90’lı yıllardaki “Mehmetler savaşı” tartışması yeniden gündeme geldi.

Halk TV’de Özlem Gürses’in programına katılan Mehmet Eymür öncesinde t24’de verdiği röportajın ayrıntılarını anlatmak istediyse de gazetecilerin ideolojik soruları karşısında meramını anlatamadı. Hatta programdaki bir bayan meslektaşımızın “ Görevli olduğunuz dönemde hiç insan öldürdünüz mü?” sorusunu sorması olayı farklı boyuta taşıdı, devlet işkence mi yaptı devlet cinayet mi işledi algısı bir anda programa hâkim oldu.

Devletlerin müesses nizamları işkence yapar ve cinayet işler mi?

Hayır demek mümkün olabilir mi?

Bu konularla alakalı binlerce kitap yazıldı filmler çevrildi.

Milli İstihbarat Kontrterör Dairesi Eski Başkanı Mehmet Eymür yeni konuşmuyor neredeyse 20 yıldır aynı konuları gündeme getiriyor Google amcaya sorun göreceksiniz. Daha önceleri yandaş medyada çok sayıda programa katılan Eymür’ün açıklamalarını muhalif basın hiç bu kadar gündem yapmadı sizce de enteresan değil mi?

Mehmet Eymür İstihbaratın uslanmaz çocuklarından biri, MİT’ten ilişkisi kesilince Danıştay 5. No’lu Dairesine dava açınca MİT hakkındaki sicili mahkemeye göndermişti. (Dosya No: 1998/ 3897)

Mehmet Eymür resmi olarak 10 Haziran 1970 tarihinde MİT İstanbul Başkanlığı’nda göreve başlamadan önce 1965 yılında “görev elemanı” olarak çalışmaya başlamış ve ilk kınama cezasını almıştı.

Eymür 21 Şubat 1973’te teşkilata solculara karşı daha set olunması istediği için “muhtıra” verdi ve kınama cezası aldı. 1979 yılında Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu’ya yönelik operasyon yapması sonucu Eymür Devlet İstatistik Enstitüsüne tayin edildi fakat yeni kurulan AP hükumeti döneminde yeniden eski görevine iade edildi. Eymür teşkilat içinde on’a yakın olayda kınama ve ceza aldı fakat eski MİT’Çİ babası Mazhar Eymür’ün hatırına çoğu hareketi görmezden gelindi.

Mehmet Eymür’ün babası Mazhar Eymür

İran’ın ruhani lideri  Humeyni’nin Bursa’da Karaağaç Mahallesi Sakaldöken Caddesi ve Çekirge semtinde evde saklayan kişi İstihbarat Binbaşı Mazhar Eymür’dür.

Mehmet Eymür her açıklamasında aynı konuları gündeme getirirken tek bir ismi hedefinde tutuyor eski Adalet ve İçişleri Bakanı Mehmet Kemal Ağar.

Eymür’ün açıklamaları Mehmetler savaşı olarak tartışılıyor gibi gözükse de aslında tek taraflı bir savaş bu, çünkü Mehmet Ağar suçlamalara hiç cevap vermediği gibi tartışmaların içinde olmuyor. Eymür’ün söylemleri ideolojik olarak malzeme yapılıyor şu günlerde ama Mehmet Ağar kendisine olağan üstü verilen yetkilerle yaptığı görevler hakkında hep susuyor, hatta Susurluk kazası sonrasında görevinden istifa etti ceza aldı, fakat hiçbir olayı ve birlikte çalıştığı isimleri ifşa etmedi.

Mehmet Ağar DYP Genel Başkanı olduğu dönemde 2006 yılı olsa gerek gazetecilik yaptığım Bozüyük’te Eski Devlet Bakanlarından Bahattin Şeker’i Ankara dönüşü işyerinde eşi Emel Ağar ile ziyaret etmiş bana röportaj imkânı doğmuştu. Mehmet Ağar’a  hakkında çıkan iddiaları sorduğumda Demirel tarzı cevap verdiğini hatırlıyorum “ Devlet gel dedi geldik, görev verdi yaptık, herkesin çalışma tarzı vardır bu görevleri bize verenler çalışma prensiplerimizi kabul ederek vermişlerdir. Fakat onlar eleştirilmiyor biz hep hedefteyiz bu işlerde hep böyle olur. Yaptığım görevlerin ayrıntıları devletin kayıtlarında var ben açıklamam zamanı geldiğinde devlet isterse açıklar” demişti. Mehmet Eymür ile ilgili olarak Ağar “ Ben Adalet ve İçişleri bakanlığı yapmış bir devlet adamıyım astlarımı muhatap alıp devletime zarar vermem hesap verecek tek kurum vardır adalet kurumu” dediğini hatırlıyorum.

Mehmet Ağar her dönemde eleştirilerin odağında oldu, fakat devlet arşivlerinden hakkında bir evrak çıkartılıp suçlanmadı. Susurluk skandalında bir kurban aranıyordu feda edildi, kısaca koyunlar kesildi develer kurtuldu.

Mehmet Ağar, Eymür’ün açıklamalarına yönelik geçtiğimiz gün gazeteci t24 yazarı Tolga Şardan’a açıklamada bulundu ve  “Eğer söyledikleri doğru olsaydı; MİT Müsteşarı olarak emekli olurdu’” dedi.

İş’in esasında derinlerde Mehmetler savaşı diye bir şey yok sadece devletin yaramaz çocuğu Mehmet Eymür’ün, Mehmet Ağar takıntısı var o kadar.

Güzel ülkemin daha büyük sorunları varken olmuş bitmiş meselelerle gerçekler kayıtlı olduğu halde gündem yaratmanın kime faydası var?