DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Cam Kırığına Oturma …

İki büyük sorun, Müslümanların cahilliği ve okumuşların inançsızlığı, saygısızlığı …

04.04.2020
8.804
A+
A-

Olaylardan ziyade olgu ile başımız dertte…

Güncel sorunumuz, ulusal ve hatta küresel sorunumuz biyolojik unsur, salgın. Hep birlikte bu illetten korunmaya çalışırken, bilim insanlarından müjdeli haber beklerken ne yapmıyoruz?

Devletten beklemek yerine, bireysel olarak sokağa çıkma yasağı uygulamıyoruz, canımız sıkılmasın diyerek yürüyüşler yapıyoruz, eğlence mekanları kapalı fakat alternatif mekanlar buluyoruz, daha birçok şey sayılabilir yapmadıklarımız ya da yanlış olarak yaptıklarımızın listesinde.

Birde okul cehaleti alıyor, fakat baki kalan şeyler var, mesela;

Birçok millet bir araya gelerek ilim insanlarından, alimlerden, her inancın eh-illerinden manevi destek istiyor, bekliyor, umuyor.

Evet, özellikle son haftalarda inanılması güç olaylar yaşandı bu konuda. Devlet başkanları papazlardan, hahamlardan, âlim ve hocalardan dualar dinlediler, birçok yerde ezan sesleri yükseldi. İslam inancına tabi olmamız sebebiyle bu durum bizlerin farklı ve özel duygular hissetmesine sebep oldu diye düşünürken ne mi oldu?

Canım ülkemin bir kısım vatandaşları düşünce özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne, yaşama, inanma özgürlüğüne, bu zor günlerde umutla teselli huzur bulma, manevi düşünceler ile yapıcı düşünme özgürlüğüne karşı cahilce ifadelerle yine bir nevi huzursuzluk kaynağı oldular.

Rahatsız olunan ezanlar, salalar, dualar ve daha birçok itirazlar…

“İnanma özgürlüğü“, bunun neresini anlamak zor?

Vazifesini yapmaya çalışırken, memurumun yüzüne tüküren ile okunan ezandan rahatsız olan kimseler arasında çok fark görünmüyor gibi. Cahil Müslüman ve cahil tahsilli…
Devletin imkanlarından faydalanarak devlete hakaret etmek nasıl bir cehalet, nasıl bir hainliktir?

Bu durum Çin’ den sonra Hindistan’da revaçta olan Müslüman düşmanlığına benziyor, yoğun gündemler sebebiyle önceliğimiz olamasa da şu sıralarda Hindistan’ da Müslüman mahallelerine ve vatandaşlara karşı polis eşliğinde yürütülen fiziki saldırılar, yağmalamalar ve linçler ne yazık ki devam ediyor.

Bu arada “EvdeKal“ kuralına karşın hemen yükselen itirazlarda ayrı bir konu, özel durumlar sebebiyle haklılık payı olmakla birlikte eksik yanları oldukça fazla. Öldüğünde veya ölüme sebep olduğunda kazanç ne olacak? Bir kızıl dereli sözü vardı ya hani o geliyor aklıma… “ Son Nehir kuruduğunda, Son Balık öldüğünde …“ Sözüm tabi ki çalışmak zorunda kalan insanlarımız için geçerli değil.

Yazımı Cumhurbaşkanının başlattığı kampanya ile sonlandırmak istiyorum. Kampanyaya sadece para olarak bakmamak gerek, ayrıca birçok kurum, stk, belediye benzer kampanyalar başlattı. İsteyen istediği yere katılım sağlar ya da sağlamaz. Burada bence asıl sorulması gereken soru: tüm uyarılara rağmen personellerini zorunlu olarak çalıştıran, zorunlu izine çıkaran veya haksız yardım talebinde bulunanlar üzerinde sorulmalı. Asıl olan krizi yönetmek mi? Yoksa o krizi avantaja dönüştürmek mi?

Düşüncelerimizi beğeni veya memnuniyetsizliklerimizi doğru zamanda, doğru yerde, doğru şekilde ifade edebilme iradesini gösterebilmek…

Sosyal paylaşım sitelerinde izlenme rekorları kıran karaborsa test kitleri hikayelerine girmeyeceğim…

Değerli Müge Anlı hanımefendiye de çok geçmiş olsun diyorum, sevgili doktorlarımız iki dakika arabada bir bakıverselermiş, elle muayene etselermiş keşke…

Yine gündemimizde olamayan bir konunun tüyler ürpertici, düşündürücü gerçekliği ile sonlandırayım yazımı “ Helva sizlerin ocağında kavrulmadıkça….“ . Bu zor günlerde zorlu şartlarda silah altında, sınırlarımız dışında hizmet vermek zorunda olan vatan evlatları, dualarımızda ve aklımızdasınız.

Sorumluluk suçlamanın bittiği yerde başlar…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.