Biraz Eksik, Biraz Fazla…

Karadeniz’in küçük bir köyünde doğup büyümüş sonrasında kendini bozkırın kollarına bırakan bir kadın olarak sizlerle kısaca öykümü paylaşmak istiyorum. Üniversite okumak için Ankara’ya geldiğimde her şeyin biraz olsun değişeceğini biliyordum. Küçük yaşlardan itibaren hem babamın dükkanında çalışıp hem de eğitim hayatımı sürdürdüm. Babamın arkadaşlarının dükkanımızdaki masanın çekmecesine bıraktığı kitaplarla okuma serüvenim başlamıştı. Okumaktan ve bilgilenmekten asla vazgeçmedim. Üniversiteyi kazandığımda gerçekten bu ülke ve kendim için faydalı işler yapacağıma olan inancım bir kat daha artmıştı. Üniversitede sağlık yönetimi bölümünü bitirdim. Yüksek lisansım yönetim organizasyon olarak şu an devam etmekte. Sağlık sektöründe bir süre çalıştıktan sonra asıl ait hissettiğim yer üniversitede çalışmaya başladım. Bir vakıf üniversitesinde Kariyer Yönlendirme Merkez Sorumlusu olarak görev yapmaktayım. Genç bireylere hitap etmek, onların hayatlarına küçük dokunuşlar yapmak kadar mutluluk verici başka bir durum ben bilmiyorum. İşim gereği her alana dair etkinlik yapmaktayım. Gençlerin toplumsal olaylara duyarlı, sosyal sorumluluk düzeyleri yüksek bir şekilde toplum içinde birer birey olarak var olmalarına katkı sağlamalıyım, sağlamalıyız.

İnsan her şeyden önce artı ve eksi yönlerini iyi bir şekilde bilmelidir. Gerek eğitim gerek tecrübe yolu ile öğrendiklerinin farkında olması gerekir. En iyi şekilde gençlerimizin ve toplumun bilinçlenmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Bir şeyi bilmek değil bildiğimizi doğru bir şekilde aktarabildiğimiz zaman verimli olabiliriz. Kişi kendi yeteneklerinin, yatkın olduğu konuların ve yapamadığı konuların farkında olmalıdır. Diğer bir söyleyişle kapasitesini bilmelidir. İhtiyaçlarını ve ne istediğini bilmelidir. Bu doğrultuda emin adımlarla iş hayatına girme yolunda ilerleyebilir.

Bunların yanı sıra değer yargılarını, hayatına yön veren ve aldığı kararlarda etkili olan hususların temelindeki inanç ve değerleri bilmelidir. Kendini tanımalı kişisel gelişimini tamamlamış olmalıdır. Tüm bu olguları anlayıp ve hayatımıza doğru bir şekilde uyguladığımızda hem kendimizi gerçekleştirmiş hem de toplumsal yaşam içinde düzgün bir şekilde var olabilen bireyler oluyoruz.

Bu kişisel gelişim bilgilerinden sonra size yaşadığım bir olaydan bahsetmek istiyorum. Üniversite sınavında baraj puanını geçememiş bir çocuğun annesi olarak bana ulaşmış ve evladına otur çalış demek yerine para teklif ederek hukuk okutmak isteyen informal bir anne.. Konunun muhatabı ben değilim bence konunun muhatabı yok. Bana büyük bir derdi varmış gibi durumu anlatıp, ben bu çocuğu tutamıyorum hakim savcı olacak demişti. İşte o an bilinçli bir ebeveyn olmak ne kadar önemli anlamıştım. Oysaki o annenin yapması gereken evladına güzel güzel öğüt verip ders çalıştırmaktı. O çocuğun ileride savcı olduğunu düşünemiyorum. Bir sürü kişinin hakkını yiyererek o makama gelmiş birinin adalet dağıtması beklenemezdi. Ama annesi bunun hayalini kurmuştu.

İşte bu yüzden okumak, bilgilenmek ve duyarlı olmak çok önemlidir.
Sevgilerle