Bir Damla Huzur

Savurgan güzel, nedir bu kendini harcaman
senin mirasın olan güzellikleri böyle?
Doğa temelli vermez, ödünç verir her zaman
eli açık olana borç verir içtenlikle
böyle yanlış kullanmak olur mu güzel pinti
miras bırakman için sana bırakılanı?
Kar etmeyen tefeci bu koskoca serveti
niye tüketiyorsun yaşatmak varken canı
meraklısın kendinle içli dışlı olmaya
bu tatlı benliğin sırf aldatmağa yarar
vaktin geldi diyerek seni çağırsa doğa
vereceğin hesapta elle tutulur ne var?
Kullanmazsan gömülür güzelliğin seninle
kullanırsan varisin olur da sürer gider böyle… William Shakespeare

Yaz geldi artık çoğu insan deniz, kum, güneş moduna geçti. Bir senenin yoğun temposunu ve yorgunluğunu bir haftada atacağına inanarak gidilecek tatil planlarıyla dolu evler. Ama birde çok sıcak havayı sevmeyenler var. Onları ne yapacağız peki? Neyse ki hep denildiği gibi Türkiye bir cennet ve o cennette herkes için bir tatil seçeneği mevcut. Orman, dağ, ırmak sevenler kulübü de var diğer tarafta.

Bende tam öyle bir hafta sonu geçirdim. Köyümüz, köylümüz kıvamında kısa ama iyi gelen bir mola oldu. Ben hep köyü seven bir insan oldum fakat pandemi, farklı hayat telaşları derken bir senedir hiç gitmemiştim. İşin gerçeği birazda orada karşılaşacağım insanlar ve muhatap olacağım sorularla ilgili olarak da kaçtım. O kadar zaman kaçmanın sonu tabi ki artık dayanamadım ve iki arkadaşımla plan yaparak, hafta sonu gidelim dolaşalım istedik.

Onları bilmem ama bana o kadar iyi geldi ki. 2 gün geçirdik ilk gün hep köyün içinde dolaştık, telaşesiz, koşturmacasız, herhangi bir yere yetişme stresi olmadan yürümek bile huzur vericiydi, hepimize çok iyi geldi. Ve yürürken konuştuğumuz şey dağ ve yeşil manzaranın denize göre bize ne kadar iyi ve huzurlu geldiğiydi. Kavak ağaçlarının rüzgârla dansı, yerine göre kuş sesleri, etrafta gezen koyun sürüleri görmeye, hissetmeye hasret kaldığımız güzelliklerdendi.

Ertesi gün ise köy civarında bulunan tarihi turistik yerler nereler diye sorup öğlen saatlerinde yola çıktık. Yolda giderken peygamber çiçeği denen çiçeklerin olduğu bir tarlayı görünce arkadaşım sevinçten çığlık attı, hemen arabayı durdurup müthiş görsel güzellikte ki tarlaya koştuk. Taç yaptık çiçeklerden fotoğraf çekildik. Yolda istediğimiz yerlerde durduk, sakin asla koşturmaca olmayan bol huzurlu bir gündü.

Tabi alışık olmayınca oksijen açık hava çarptı yerine göre, akşam eve dönünce son derece kadar huzurlu ve bir o kadar da yorgun hissettik kendimizi. Neyse ki sabahları da bir o kadar güzel ve rahat uyandık. Uzun zaman sonra alarmsız kendiliğimden uykumu almış vaziyette uyanmak bile ruhumu besleyen tatlı bir huzur verdi. Kadife gibi bir ruhla ayrıldım ben kendi adıma. Hayatımızda böyle anların ve zaman dilimlerinin artması niyetiyle.

Kaos dolu ortamlar bana iyi gelmiyor galiba. Büyüyorum galiba. Ama bunun kaliteli bir büyüme olduğunu düşünüyorum çünkü ruhuma iyi gelen şeyleri fark ederek ve artırarak ilerlemeyi seçiyorum. Geçen hafta doğum günüm olması ve bir yaş daha almamın bunla ilgisi yüzde kaçtır acaba? Evet geçen haftadan bu haftaya biraz daha yaş alıp geldim. 30’ları çok sevdim ben ve bu şekilde güzel yaş almaları…

Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için

Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için

Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Umutların arasından
Kirpiklerin karasından

Döşte bıçak yarasından canım
Güneş topla benim için
Döşte bıçak yarasından canım
Güneş topla benim için

Seher yeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden
Seher yeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden

Geceleyin gökyüzünden canım
Güneş topla benim için
Geceleyin gökyüzünden canım
Güneş topla benim için.. Ülkü Tamer