Bilin Bakalım Ne Eksik

Her şey gereğinden fazla kıymetlendi, bilin bakalım ne eksik.

Tuhaf bir piyasa oluştu ülkede, örneğin araba ilanlarına bakıyorum, 2021 model sıfır km bir araba rakamları, 900 bin lira iken, bundan bir yaş küçük ve 50 bin km de olan bir araba için 980 bin lira isteniyor. İşin ilginç yanı ise araçların donanımları aynı.

Kiralık evlere bakıyorum geçen sene bu dönemlerde olan kiralama rakamları üç kat, satılık konur rakamları ise en az iki kat artmış. Dilerim herkes evini ya da arabasını istediği fiyata satar, dilerim herkes hiç çalışmadan üretmeden evde oturduğu yerden para kazanır istediğine sahip olur.

Üretmek mi ne gereği var söyleriz telefondan ya da mobil uygulamadan getirsinler, veririz parasını olur biter. Dünyanın yaratıldığı günden bu zamana kadar çalışmak, üretmek gibi anlamsız bir şey olmadı sanırım.

Üretim diye birileri paralıyor kendini, neymiş efendim tarımmış, yok istihdammış, yok hayvancılıkmış bir sürü laf söz. İnşaat canlansın bir sürü sektörü de yanında canlandırır neyi anlamıyorsunuz! Gerekirse duvarları kemirir yine karnımızı doyururuz.

Değerli dostlar, insanlık tarihi teknoloji olmadan, elektrik olmadan hatta bu gün insanın günlük işini kolaylaştıran bir sürü makine olmadan bu günlere geldi, ama az ama çok karnı tok geldi.

Bu günlere yiyecek üretimi yaparak geldi insanlık. Bu gün, bir hafta süre ile elektriğiniz kesilse hayatınızı devam ettirebilirsiniz fakat bir hafta süre ile aç kaldığınız da durum çok daha farklı olacaktır. Henry Kissinger’in söylediği bir söz vardır; “Petrolü kontrol edersen ulusları kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin.” Bunu söyleyen akıl acaba neyi düşünüyordu da söyledi hiç düşündünüz mü?

Yani o fiyatı arttı diye sevindiğiniz evleriniz ve arabalarınız var ya işte onlar ile karnınızı doyuramazsınız. Ülke olarak bir an önce tarım ve hayvancılık politikalarına öncelik verip bu konuda gerekli adımları atmalıyız. İnsanın karnı aç ise düşünebileceği tek şey karnını doyurmak olacaktır, karnı doyduğu an bu durumun sürekliliğini nasıl sağlayacağını düşünmeye başlar.

Bu sorunu çözdüğünde ilk önce kendine ait olanları koruyabilecek bir duruma gelir ve müteakibinde mevcudu büyütmenin yollarını aramaya başlar. Eğitiminden sanayisine varana kadar gelişir büyür sınırlarını aşan güç haline gelir.

Karnı doymayınca insanın yaşam sevinci bile kalmaz gözünün önünü bile göremez hale gelir.

Canı başına bela olur adeta insanın, “Ne umuyon bacından, bacın ölüyor acından” sözleri dillere pelesenk olur uzar gider bu durum. Belki de geçmişte de belirttiğimiz gibi kirlenmişizdir de tokaçlanıp temizlenmeye ihtiyacımız vardır da ondan bu hal ve durum üzerineyizdir.

En başta dediğimiz gibi ne veya neler eksik düşünelim biraz…