Belirleyici Olan Kalp

Düşündüğün ve zannettiğin kadar akıllı olmadığını fark ettiğin gün hayatın değişir, kömürcü Mustafa “Sen kendini kurtar sana ne memleketin halinden” diyordun ya, ne oldu? İyimi böyle? Sana onu söyleyen çocuk on sekiz yaşında iken sen yaşını başını almış yetişkin insandın.

Ahmet seni de duydum, dardaymışsın epeydir, yüz liralık malı darda olan o gençten on beş liraya aldığın zaman iyiydin ne oldu da bu hale geldin, “Evlat, baba’nın sırrıdır” derler, sebep ne diye arayıp duracak garipler. O çocuk anlatmıştı bana, senden emanetini almaya geldiği gün yoktun, dönecek parası da cebinde yokmuş, utanmış herkesten ve her şeyden. Üzerine yağmur yağıp sırılsıklam olduğuna seviniyormuş, gözyaşları belli olmadığı için belki de hiçbir yağmura bu kadar sevinmemiştim diye anlatmıştı o zaman, geçen gördüm o genci epeyce sohbet edip dertleştik, benim gördüğüm kadarı ile o zaman ki hali ile şimdiki hali arasında yüz yıl fark var, dünyaya bakışından tut yaşamına varana kadar, hatta o zaman bana söyleseler bunların olacağını hayatta inanmazdım diye ekledi memnun hayatından, bundan sonrası senin problemin, öyle görünüyor.

Araf da gibiyim ne orada ne burada bir çocuğun emeklemesi gibi, elbet olacaktır bizim de böyle halimiz ahvalimiz, emeklemeyi nasip eden yürütecektir mutlaka. Var edenin, kendisini unutturmadan, yürümeyi öğretmesidir dileğim. Hem içinde olup hem karışmadan devam etmek zor yaşama, herkesin gözünün önünde sakla saklayacağını ondandır delilerin veli, ariflerin bayırda olması.

“Sizin tapındığınız ayaklarımın altındadır” dediği için öldürülen adam, biliyordu neye taptıklarını onların ama onlar farkında değildi gerçekte neyi ilah edindiklerini, bunu söyleyen bedeninden oldu ruhundan değil, bedeni öldürenler ise her ikisinden. Alemin de sahibi var mutlaka, var ettiğini de kendi başına bırakmıyor fakat kim aydınlığın kim karanlığın tarafı olarak gidecek önemli olan o.

Matruşka bebekleri gibi olanlar kendi içinden çıkanı beğenmiyor, oysa ki içinden çıkan koruman gerekendi o da senden gördüğünü kendi içinden çıkana yaptı, senin gibi kendinden olanı istemedi ve geldi en sona, baktı onun da içi boş.

Ya toparlarsın hepsine tek beden içine ya da elmayı yedirenin tufan diye yedireceği zehire düçar olursun, seçim senin dün olduğu gibi bu günde zorlama yok herkes kalbinin ekmeğini yer.

Neyse ki onlar da birbirine düştü önünü gören iş çıkartır göremeyen bela, bakalım kim neyi görecek nasıl yapacak ama biraz önce de değimiz gibi her ne olacaksa olacak fakat kim ne tarafta duracak ? Bunu herkesin kendi kalbi belirleyecek. Çok ta sağa sola kulak asıp bildiğinizden şaşmayın, bildiğinizden diyorum, dikkat edin, bilerek doğduğunuzdan ve aktarılanlardan bahsediyorum, iyi ve kötüyü ayırıp iyi olanlarla ilerleyin, her şeyden önce korkmayın !!!