Beklenen Listeler Geldi

Selam olsun siz güzel insanlara, satır dostlarıma. Beklenen oldu, Milletvekilliği için aday listeleri açıklandı. Şimdi kendi bilgi ve tecrübelerime dayanarak, ancak uzman olmadığım hususunun da altını çizerek analiz yapabilirim. Ne kadar doğru ne kadar hatalı olduğunu çok kısa zaman sonra göreceğimiz yorumlarımı hoşgörünüze sığınarak arz edeyim.

Muhalefet partileri şaşırtmadı. Açıklandığı anda olumsuz tepkiler alan listeler, yaşanan ilk kriz oldu. Tabii ki tüm siyasi tarafların listelerinde birbirinden değerli isimlerin olduğu gerçeği gibi çoğunlukla olumsuz tepkilerin başrolündeki isimler olduğu da gerçek.

İyi Parti; parti merkez ve taşra teşkilatlarındaki tepkiler sebebiyle listelerindeki isimlerin kaynak olduğu sorunu derinden hisseden ve yaşayan parti oldu. İyi Parti’nin seçim barajının düşmesi sayesinde mecliste temsil edileceği kesin olmakla birlikte büyük oy kaybı yaşayacağı da açık gibi. İttifak üyesi DP, Deva, Saadet, Gelecek partisi adaylarının geçmişin ve beklenenin aksine CHP listelerinden aday olması da İyi Partinin muhtemel oy düşüşünün sebepleri arasında yerini aldı.

Gelgitleriyle kafa karıştıran Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur ittifakına desteğine rağmen seçime kendi parti logosu ve adaylarıyla girmesi yeni seçim barajını aşma ve mecliste küçük de olsa temsil edilme umudunu koruyor.

MHP ise listesinde fazlaca değişikliğe gitmeyen parti olarak kendisini gösterdi. Görünen o ki başarıların olduğu gibi başarısızlıkların da paydaşı vekiller ile çıkılan bu yolda MHP, barajı geçme konusunda en çok zorlanacak olan, ancak Meclis’te temsil edileceğine inandığım parti.

Muharrem İnce ve partisi ise en güçlü muhalif hareket olsa gerek. Bir ilin dolgu adayı denilebilecek sıradaki adayı üzerinden başlayan ve geçmiş dönem özel hayatı içeren ses kayıtlarıyla devam eden baskıların planlı olduğu açık. Muharrem İnce’nin üzerine fazlaca gidilmesi sebebiyle psikolojik yorgunluklarla verilen tepkiler, aslında Memleket Partisi’nin Meclis’te temsil edilme olasılığını zorladığının ve İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığının dikkate alındığının göstergesi olsa gerek.

İttifakların kafa yorduğu bu süreçte diğer birçok partinin durumu sizlerin tahminleri arasında yer alıyordur.

Tanınan, sevilen ünlü isimlerin de adayları arasında yer aldığı TİP ise birçok nedenle dikkate alınmayan tarafta olmaktan kurtulamayanlardan.

Zafer Partisi ve Ümit Özdağ ve de ittifak adayı Sinan Oğan ise organizasyon eksiklikleriyle birlikte seçim çalışmalarına çizgilerini bozmadan istikrarlı şekilde devam edenlerden. Zaman zaman faşizm suçlamasıyla gündeme getirilmeye çalışılsa da Ümit Özdağ’ın söylemleri, Sinan Oğan’ın zarif tarzı akıllarda yer alıyor.

CHP ise teşkilatlarına tam bir şok hali yaşattı diyebiliriz. Parti teşkilatlarında emek vermiş isimlere yer vermeyen CHP ittifaklar sebebiyle kendisine verilen listelerde yer alan isimler üzerinde de mesai harcamamış olacak ki bugünlerde adayların aldıkları tepkilere açıklamalar yapmakla meşgul.

CHP gündemde baskın gibi görünse de esasen klasik kendi oy oranlarını dahi henüz yakalamış değil diye düşünüyorum. Hatta seçimlerden sonra yaşanacak hüsran ile CHP kendi içinde birçok yeniliklere gebe diyebiliriz.

Ak Parti; listesine en az tepki alan parti oldu demek yanlış olmaz. Listede yer alamayan çoğu ismin teşkilat içerisinde ve seçim bölgelerinde görev aldığı ve çalışmalara katıldığı da gözden kaçırılmaması gereken detaylar arasında.

Ak Partinin gerek aday tanıtım toplantıları gerekse açılış programları geçmiş dönemlere nazaran son derece sönük geçiyor. Organizasyonlarda Recep Tayyip Erdoğan yok ise programların hali içler acısı.

Sanırım ramazan ayının bitişinin ardından yoğunlaşacak son gün etkinlikleri Recep Tayyip Erdoğan’ın son haftada duyacağımız söylemleri seçimin sonucunu belirleyecek. Ak Parti şu zamana kadar aldığı oyun üzerinde bir oy ile mecliste temsil edilirse, Cumhurbaşkanlığı da benzer şekilde ilk turda sonuçlanırsa sanırım kendimi uzman adayı olarak nitelendireceğim.

İlk anda beğenilen ancak sonradan sorun olan bir ayrıntı daha var. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere CHP’ li belediye başkanları seçim kampanyalarında yer alıyor. Seçilmeleri halinde Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak bu isimlerden Mansur Yavaş seçim kampanya sürecinde maaş almayacağım şeklinde bir açıklama yaptı. Şu an ise vatandaş belediye için oy verdiğimiz insan belediyede yok, her şey beklemeye alınıyor, işler yürümüyor şikâyetlerini dile getirir oldu. Vatandaş boş bırakılan koltuğu sadece maaş almamakla hoş görmüyor.

SMR Araştırma şirketi tarafından yurt genelinde yapılan, gerçekten önemli ayrıntıların yer aldığı ve sonuçların en yakın oranlarda olduğunu düşündüğüm genel seçim analizi sonuçları yönetilen sorular ve cevap istatistikleriyle son derece önemli ve başarılı bir çalışma olmuş diyebilirim. SMR Araştırma şirketi tarafından yurt genelinde yapılan bu çalışma her bir başlığıyla bugün ortaya çıkan tablonun habercisi.