Bana Adayını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim

Siyasi partiler seçim günü yaklaştıkça propagandalarını da daha sert bir zemine konumlandırdı. İki taraf da birbirini ittifak kurdukları parti ve isimler üzerinden eleştiriyor. Eleştiriler “bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” minvalinde ilerliyor. Cumhur İttifakı Millet İttifakını Yeşil Sol Parti ve Selahattin Demirtaş üzerinden, Millet İttifakı da Cumhur İttifakını HÜDA-PAR ve Zekeriya Yapıcıoğlu üzerinden eleştiriyor. İki eleştirinin de temelinde kimlik ve inanç siyaseti yatıyor. Bu Türkiye’deki siyasetçilerin çok uzun yıllardır en büyük sığınak noktasını oluşturuyor. İşin içine kimlik ve inanç girdiğinde siyasiler kendilerine muazzam bir konfor alanı yaratıyor. Peki ya biz seçmenler için durum öyle mi? Kimlik ve inanç üzerine kurulmuş siyasi söylemlerin bugüne kadar bir faydasını görebildik mi? Hayır.

Öteden beri meclisin “zenginler kulübüne” dönüştüğü söylenir. Doğrudur da. Milletvekillerinden kaçı vekil seçilmeden önce emeğini satarak evini geçindiren insanlardan oluşuyor dersiniz? Sayı o kadar az ve sembolik ki, o kadar istisnai ki genel kaideyi bozmak bir yana sarsamıyor bile. Zenginler kulübünde her Salı düzenlenen açık mikrofon tadındaki komedi şovları ise maalesef hiçbirimizin yüzünü güldürmüyor. İşçi, memur, çiftçi, emekli ve öğrencilere bu meclisten elle tutulur, kalıcı bir iyileştirme çıkmıyor, çıkmaz da. Tam da bu sebeple, “arkadaş siz orada ne işe yararsınız” gibi temel bir soruyu sormamızı istemedikleri için bizleri seçmediğimiz kimlikler üzerinden, inançlar üzerinden kutuplaştırarak oy devşirme yoluna gidiyorlar.

Onlar birbirlerine “bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” türünden çocuksu atışmalar yapa dursunlar. Biz seçmenler olarak onlara şunu demeli, dahası hissettirmeliyiz;
“bana aday listeni söyle sana kim olduğunu söyleyeyim”

O yüzden, iki gün sonra sandık başına giderken umarım kimliklerinizi ve inançlarınızı bir kenara bırakıp şu rasyonel soruyu sorup cevabının peşine düşersiniz; “benim ilimde vekil adayı gösteren partilerin listesinde kaç tane işçi, kaç tane memur, kaç tane öğrenci, kaç tane emekli var?” Tüm partilerin adaylarına bakın.

Adayların öğrenim durumlarına, şuan yaptıkları işe bakmak inanın dakikalar almıyor. Ben kendi ilimdeki tüm partilerin adaylarına baktım. Bir kısmını canlı bir kısmını da medya vasıtasıyla dinledim. Şimdi Adana özelinde tüm partilerin vekil adaylarının sadece meslek dağılımını sizlerle paylaşacağım. (Adana 14 vekil çıkarıyor.)

Ak Parti: Siyaset Bilimci, Yönetici, Müşavir, Mühendis, İş İnsanı, Pazarlama, Avukat, Ekonomist, Basın.

CHP: İş İnsanı, Mühendis, Eczacı, Ticaret Uzmanı, Mimar, Mikrobiyolog, Öğretmen.

İYİP:  Doktor, Yönetici, Çiftçi, İş İnsanı, Akademisyen, Avukat, Öğretmen.

MHP: Eğitimci, Eczacı, İş İnsanı, Avukat, Yönetici, Mühendis, TV Programcısı, Çiftçi,

YSP: Siyasetçi, Serbest Meslek, Sosyolog, Ev Kadını, Avukat, İşçi.

TİP: Öğretmen, Avukat, Şoför, Doktor, Eczacı, Müşteri Hizmetleri, Esnaf, Finans Uzmanı, Çiftçi, İşletmeci

Adayların meslek dağılımı bu şekilde. Meslek dağılımını öğrendikten sonra adayların diğer çalışmalarına bakarak, vaatlerini dinleyerek, tutum ve samimiyetlerini ölçerek tercihleri yapmak şehriniz için çok daha sağlıklı olacaktır. Elbette ülkedeki genel siyasi hava bazen bu kadar rasyonel bakmamızı zorlaştırabiliyor. Ama en azından milletvekili seçimlerinde mümkün olduğunca rasyonel olmakta fayda var.

Meslek dağılımını bu kadar önemsememin uzunca sebepleri var elbette ama onun yeri bu yazı değil. Fakat kısaca ve en basit şekliyle şunu söyleyebilirim; insanların meslekleri üretim şekillerini belirlediği için, üretim şekilleri zihin dünyalarını etkilediği için, zihin dünyaları ise alacakları her kararı etkileyeceği için meslek konusuna ayrıca önem veriyorum. Bu yüzden meclisteki meslek çeşitliliğinin daha da artmasını, özellikle dezavantajlı konumda olan meslek gruplarının temsiliyetlerinin artmasını ümit ediyorum.

Bu vesile ile iki gün sonra yapılacak olan seçimin ülkenin bugünü ve geleceği için aydınlığa vesile olmasını temenni ediyorum.

***

Seçim günü aynı zamanda anneler gününe denk geliyor. Her evladın ilk vatanı annesi olduğu için o günü lütfen seçim heyecanına kurban etmeyiniz.

Ben de buradan gönlümün tek cumhurbaşkanı olan canım annemin anneler gününü kutluyorum.