Atanamayan Öğretmen

Atanamayan Öğretmen Kalmasın, Başka Fedai’ler Feda Edilmesin

Atama bekleyen öğretmenlerin taleplerini uzun yıllardır az ya da çok şahit oluyoruz. Kimi zaman bir Twitter gündeminde, kimi zaman haber bülteninde okunan bir mesajda, kimi zaman da bakanın, bürokratın ya da vekilin önüne atılan genç bir insanın feryadında duyuyor, görüyoruz onları…  Görünür olmaya görünürler fakat ne yazık ki seçimden seçime ancak siyasetçilerimizin gündemlerine girebiliyorlar. Onda da genellikle ağızlarına çalınan bir parmak bal ile idare etmeleri isteniyor fakat yaşadıkları süreç bir parmak balla unutulacak gibi değil.

Üniversite sınavı için ayrı, KPSS sınavı için ayrı, alan sınavı için ayrı, mülakat için ayrı ter döken bu insanlar ömürlerinden giden senelere rağmen sabırla beklediler. Kimisi virgülden sonraki rakamlara takıldı, kimisi yüksek puanına rağmen açılmayan kadroyla hüsrana uğradı. Yine birçoğunun bekleme lüksü de olmadığı için bambaşka işlerde çalışmak, sömürülmek hatta canını vermek zorunda kaldı. Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde yaşayan ve ataması yapılmayan 23 yaşındaki Beden Eğitimi Öğretmeni Fedai Altun’un elektrik trafosu boyarken akıma kapılarak yaşamını yitirmesi aklıma gelen ilk örnek. Fedai gibi kaç genç öğretmen adayı bu tıkanmış sisteme feda edildi bilinmez, ama bilinen bir şey var ki, Türkiye’nin aydınlık yarınları için öğretmenlerin bir an önce öğrencilerine kavuşması şart.

Kendisini öğretmenlik için hazırlamış, tüm enerjisini bu yolda harcamış, tüm kariyer planını buna göre yapmış insanların bir çoğunun ikinci bir mesleği maalesef yok. Atanamadığı için köyüne dönüp  tarlasını sürene, babasının iş yerinde çalışana, başka başka sektörlerde asgari ücrete iş bulana şanslı gözüyle bakar hale geldik maalesef. Oysa ki bu insanlar en verimli dönemlerini okullarda öğrencileri ile geçirmeliydiler.

Eminim çevrenizde yukarıda belirttiğim can sıkıcı süreci yaşamış, yaşayan tanıdıklarınız mutlaka olmuştur. Ve yine eminim ki hepinizin hayatında en “az bir öğretmenin” bambaşka yeri vardır.  Yine eminim ki hepiniz hiç olmazsa ilkokul öğretmenizin adını hatırlıyorsunuzdur. Bu kadar hayatlarımıza dokunan bu insanların seslerini duyurma sırası bize gelmedi mi sizce de? Şimdi onların kendi hazırladıkları “Öğretmen Atama Raporu” bildirilerinden bir bölümü hiç müdahale etmeden sizlerle paylaşacağım. Umarım sizler de bu talepleri duyurmak için bu yazıyı ve buradaki tüm talepleri paylaşırsınız.

“… Bizler atama bekleyen öğretmenleriz. Aylardır mücadele ediyoruz. Yola 100 Bin atama diye çıktık ama gelen atama 45 Bin oldu. Oysa ki 2022 KPSS sınavına 400 Bin’i aşkın öğretmen girdi. İllerdeki valiliklerden gelen raporlara göre Milli Eğitim Bakanlığı’nda 80 Bin’i aşkın ücretli öğretmen çalışmaktadır. 250 Bin’i aşkın öğretmen açığı bulunmaktadır. Bizler emeklerimizin karşılığını almak istiyoruz.

Yığılan öğretmen sayısından dolayı yüksek puanlarla, küsuratlarla atanamıyoruz. İnanıyoruz ki bu süreçte bizim beklentilerimiz de karşılanacaktır.

Atama bekleyen öğretmenlerin sayısı yüz binleri aşmaktadır. Ailelerimizle, yakınlarımızla birlikte güçlü bir oy kitlesine sahibiz. Bizler oylarımızı yapılacak olan ek atamadan yana kullanacağız…”

Umuyorum ki öğretmenlerimiz seslerini gür şekilde duyurmak istedikleri her yere duyururlar. Umuyorum ki okul bahçesinde onları bekleyen şen cıvıltılara bir an önce kavuşurlar.

Yolları, bahtları açık ve aydınlık olsun.

Atanamayan öğretmen kalmasın, başka Fedai’ler gençliğini bu sisteme feda etmek zorunda kalmasın.