Adana’da Bir Gün…

Türkiye’de çok yer gezdim ama hiçbir yeri Adana kadar sevemedim. Benim kalbimdeki yeri her zaman ayrı olmuştur. Adana’yı diğer yerlerden ayrı tutmamda, doğma büyüme Adanalı olmamın payı var tabi.  Üniversite için Ankara’ya geldim ve bir daha da, yaz tatilleri hariç, Adana’ya gidemedim. Uzun yıllardır Ankara’da yaşasam da, bir gün Adana’ya dönme hayali aklımın ve kalbimin bir köşesinde yer almıştır. Daha zaman var, o yüzden şimdilik sık sık giderek hasret gideriyorum memleketimle. Bu yazımda Adana’ya gittiğimde bir günde neler yaparım, nerelere giderim onları anlatacağım.

Yazın gitmekten kaçınırım, genelde bahar aylarında gitmeyi tercih ederim. Hava ne çok soğuk oluyor ne de çok sıcak, gezmek için oldukça ideal. Eğer tam da portakal çiçeklerinin açtığı zamana denk gelirseniz, her yanı saran muhteşem kokusunun içinizi kıpır kıpır ettireceğine emin olabilirsiniz.

Adana merkezinde bile gezip görebileceğiniz çok yer, yapabileceğiniz çok şey var. Adana’ya gittiğimde ilk durağım Merkez Park olur. Şehrin ortasında, Seyhan Nehri’nin kıyısında 33 hektarlık alana kurulmuş bir park burası. Hemen nehrin kenarındaki yürüyüş yollarında saatlerce yürüyebilir, yorulunca da yine hemen nehrin kenarındaki cafelerde dinlenebilirsiniz.

Ayrıca bu parkın içerisinde, Balkanlar’ın ve Ortadoğu’nun en büyük camisi olan Sabancı Merkez Camii’de yer alıyor. Heybeti sizi hayrete düşürecek. Buraya kadar gelmişken görmenizi tavsiye ederim.

Sonraki durağımız Tarihi Büyüksaat Kulesi. 32 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en uzun saat kulesi olma özelliğine sahip. Adana’nın en eski yerleşimlerinin bulunduğu bölgelerden birinde yer alıyor aynı zamanda. Babamın işyeri buraya çok yakındı, o yüzden çocukluğum buralarda geçti diyebilirim. Etrafta alışveriş yapabileceğiniz, hediyelik eşya satan dükkanlar bulunuyor. Ayrıca eğer acıktıysanız kebap yiyebileceğiniz restoranlar da mevcut. Size, özellikle gidip şurada kebap yiyin demeyeceğim, çünkü nerede yerseniz yiyin ziyadesiyle tatmin olacağınızı düşünüyorum.

Yemek sonrası canınız tatlı çekerse, dışarıya tezgah açmış, çeşit çeşit tatlıları dizmiş tatlıcılarda, taneyle tatlı yemeyi deneyimleyebilirsiniz. İstediğiniz tatlıdan kendiniz alıp yiyorsunuz ve yediğiniz kadar ödüyorsunuz. Taş kadayıf ve karakuş tatlısını (benim favorimdir) mutlaka denemelisiniz.

Sıradaki durağımız Menderes Bulvarı. Piknikçilerin buluşma noktasıdır burası. Yazın mangal dumanından göz gözü görmez burada. Bulvar da Seyhan Baraj Gölü’nün kenarında yer alıyor. Burada göl kenarında yürüyebilir, Amerikan Adası’ndaki cafelerde çay içip dinlenebilirsiniz. Benim önerim bulvar boyunca ilerlemeniz ve Çoban Dede Türbesi’nin yakınındaki cafelerde oturmanız. Buradan göl manzarası gerçekten harika. Adana’ya her gittiğimde buraya mutlaka uğrarım.

Eğer hava henüz kararmadıysa aracınızla göl kenarı boyunca devam eden yolu takip edip birbirinden güzel manzaraların tadını çıkarabilirsiniz.

Benim Adana’da bir günde yaptığım şeylerdi bunlar. Daha fazla şey de sıkıştırılabilir bir güne belki ama ben keyfini çıkararak gezmeyi tercih ediyorum.

Bir sonraki durakta görüşmek dileğiyle…