2022 Yılı Sanayi Yatırımları, Batı ile Entegrasyon ve Eşzamanlılık Bilinci

Geçtiğimiz yıl nakitlerin enflasyon etkisi altında eridiği, maden, mal, ya da malzemenin kazandığı ve kazandırdığı bir yıl oldu.

Ekonomik açıdan üretim, tüketim için mal ve hizmet hazırlamak ve bunları tüketicilere sunma faaliyetidir ancak bu sene olağan dışı durumla birlikte, arz talep dengesi, talep lehineydi. Üretimin ve emeğin devlet teşvikli olması bile üretimi, tüketim karşısında yine de yetersiz bıraktı.

2021 Yılı sanayi bölgelerimizde, yatırım teşvikleri kapsamında indirimli vergi ve SGK primleri kullanıldı, sanayi ve bilişim alanındaki istihdam teşvikleri, kadın ve genç istihdamı ile diğer istihdam teşvikleri farkındalığı yüksek işverenlerce bir avantaja dönüştürüldü, ARGE teşvikleri ise işverenlerimizin yenilikçi yüzüne işaret ediyordu.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin, Amerika ile ticaret savaşları, batı ile uyumlu ülkemiz şirketlerinin satın alınması ya da ortaklığı global tedarik zincirinin önemli bir parçası ve Çin’in alternatifi haline gelme potansiyeli, batılı dostlarımızın gündemindedir, iş insanlarımızın ise aklında tutması gereken önemli bir konudur.

Birleşme ve satın almalar ile doğrudan satın almaların artacağı yıllar geliyor, sıfırdan yatırımlara ise yabancılar hala sıcak bakmıyor macerayı sevmiyorlar, yapıp satarak yada ortaklık vererek kazanmak iş bilir sanayicimizi dünya ile entegre edecek…

Ucuz iş gücü, lokasyon, işbirliği, deniz yollarımız, ulaşım avantajı,  dünya ile entegrasyon sanayi bölgelerimizi ilgi odağı haline getirdi. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımıza göre ise ileride endüstriler şekil alacak, burada üretmek ve lojistik ağı ile tüm dünya ya dağıtım yapmak pek çok yabancı yatırımcının hedefindedir.

Kimileri ekonomik işgal gibi görse de Dünya ile entegrasyon kaçınılmazdır ve bu süreçte değişim ve dönüşüme açık olanlar kazanacaklar. Unutulmasın ki akıntıya kürek çekilmez.

Üretim ve gelişme yolunda yönetimin sanayi yatırımcısını destekleyici adımlarını artırması gerekiyor, yatırımlar ise daha çok büyükşehirler civarında şekilleniyor, bu anlamda büyükşehirlerdeki yatırım teşviklerinin artırılması, taşradaki gibi indirimli kurumlar vergisinin ve stopaj desteklerinin cazip hale getirilmesi, SGK prim destek oranlarının ise asgari ücretle ve işveren primi ile sınırlandırılmaması gerekir.

İş hayatında eşzamanlılık konusuna da değinelim, ruhsal/spritüal bir bakış açısı iş yaşamımızın olmazsa olmazıdır ve inançsız herhangi bir adım kuru bir ağaca, bir gazele dönüşmeye mahkumdur.

Eşzamanlılık enteresan bir şekilde birbirine ayarlanmış ama tesadüf gibi görünen fakat aslında tesadüf olmayan olayların, olağandışı bir biçimde ve beklenmedik zamanlarda meydana gelmesi olarak tanımlanabilir.  Ekilen tohumlar sonucu, bir sonuç doğurmamış gibi duran yollar, beklenmedik bir anda birden en güçlü sonuçları doğuracaktır.

Sanayi ve üretim alanında tohumlar ekip, yenidünya düzeninde eşzamanlı sürpriz meyveler topladığımız, sadece ekonomik alanda değil, ruhsal ve ahlaki güzellikler de yaşayıp, ortak değerler oluşturduğumuz bütünleşik bir dünya dileklerimle. Farkındalık ve kazanç dolu günler olsun.