Tecrübe
Hayatta hepimiz bir şeyler yaşıyoruz ve bir şekilde yaşıyoruz.
Zaman geçtikçe kayıplarımız artıyor, sevdiklerimiz, yaşadığımız güzel anlar, sağlığımız, yaşımız. Zaman geçtikçe kaybedecek şeylerimiz artıyor, sorumluluklarımız bizi tek bir kişi olmaktan çıkarıyor. Tek başına ve gençken daha keskin olan fikirlerimiz yıllar içinde çok farklı şekillere bürünüyor. Güzel zamanları düşünerek tutunmaya çalışıyoruz; bazen de yaşadığımız acıların derinliğinde boğuluyoruz. Bazı yaralar hiç kapanmıyor, bazılarını görmezden geliyoruz, bazen bir güzellikle ama çoğu zaman yeni bir acıyla üstünü örtüyoruz. Sağlam olmayan temellerin üstüne yeniden, yeni hayaller inşa etmeye çalışıyoruz. Her bir hayal kırıklığı insanı zayıflatıyor. Ne kabullenmek insanı mutlu ediyor, ne de yeniden hayal kurmak.
Yaşanan her şey bir köşede kalıyor. Geriye baktıkça yaşadığın her kötü anın peşinden geldiğini görüyorsun; kaçtıkça kurtulamıyorsun; baktıkça unutmuyorsun ve geçip giden zamanlara üzülürken belki de yoluna çıkanları eziyorsun. Bazı acılar unutulmuyor, bir şekilde karşımıza çıkıyor ama sen başını çevirip önüne bakmazsan ne onları unutmana imkân kalıyor ne de önündeki güzellikleri görmene.
Çünkü bakmazsan; görmezsin.
Keşke elimizde olanların kıymetini bilebilseydik, keşke elimizden bir şeyin gelmediği, gelemeyeceği acılar yaşamasaydık, keşke seçme şansımız olsaydı ve keşke doğru seçimler yapabilseydik. Keşke sevdiğimiz insanları bazen bilerek, bazen bilmeden kırmasaydık, keşke gerçekten özgür olabilseydik, keşke herkes herkesi olduğu gibi kabul edebilseydi, keşke Dünya adaletli ve eşit bir yer olsaydı, keşke savaşacak kadar birbirimizden, düşüncelerimizden, hayallerimizden nefret etmeseydik.
Bazı acılar o kadar büyük ki, ve bazen içimizde o kadar büyür ki ne bundan bir çıkış, ne de bir sonu varmış gibi gelir.
Güzel hiç mi bir şey yok peki? Tabii ki var. Ama güzellikler hassastır, sonludur, devamlılığını sağlamak zordur, sanki göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider ve en derin yaralara da o sebep olur.
Velhasıl insanoğlu bazen kendi eliyle, bazen olayların kendinden bağımsız geliştiği bir hayatı yaşamaya çalışıyor. Aynı mekânda cenneti de de, cehennemi de, arafı da yaşıyor.
Bazı şeyler ise her şeye rağmen demesi kolay olsa da insanın kendinde bitiyor. Olumsuzluğa kendini bıraktığın an oradan kurtulamıyorsun.
Oysa, Bakmazsam; görmem.