DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Risk Ve Başarı

İş hayatında risk alabilen insanlar daha dikkat çeken ve rakamsal olarak da daha yüksek gelir ve ciro sağlayan insanlar olarak karşımıza çıkıyor.

Risk Ve Başarı
12.10.2023
2.910
A+
A-

Risk alan yöneticilerin gelişimi, iş hayatında daha az risk alan yöneticilerin genellikle risk alan yöneticilere göre daha fazla olumsuz duygu ifade ettiğini ortaya çıkardı. British Journal of Management’ta yayınlanan rapor, iş kararlarında daha az risk alan yöneticilerin, daha fazla risk alan meslektaşlarına göre genellikle daha fazla sinirlilik ve sinirlilik sergilediğini belirtiyor.

En az risk alan yöneticiler en çok olumsuz duygulara sahiptir.

“Düşük yoğunluklu duygusal özellikleri analiz ettik. Bu bağlamda, olumsuz duygusal özellikler ne kadar yüksek olursa, yöneticiler tarafından yönetilen organların aldığı riskler de o kadar az olur” diyor çalışmayı yapan araştırmacılar.

British Journal of Management’ta yayınlanan çalışma, 2004 yılında İspanyol bankalarının ve tasarruf bankalarının (70 banka ve 46 tasarruf bankası) tüm genel müdürleri ve genel müdürlerine gönderilen bir ankete dayanarak hazırlandı. Cevaplanma oranı %48,3 olan ankette yöneticilerin duygusal özellikleri ve demografik özelliklerine ilişkin çeşitli sorular yer aldı.

Ayrıca bankaların ve tasarruf bankalarının ekonomik risk düzeyini değerlendirmek amacıyla elde edilen bilgilerle genel risk, kredi riski ve kredi portföylerine (ticari krediler, ayni garantili krediler ve finansal kiralama) ilişkin çeşitli ölçümler kullanılmıştır. Bankaların yıllık hesaplarına dayanmaktadır.

Bilim adamlarının kullandığı metodoloji, olumlu ve olumsuz olmak üzere iki ana duygusal özelliği, yaygın olarak kullanılan bir ölçeğe, olumsuz (sinirlilik veya sinirlilik gibi) ve olumlu (ilgi veya coşku gibi) duygusal özelliklerden oluşan PANAS ölçeğine dayanarak yoğunlaştırmaya çalıştı.

“Öyle görünmese de, bu iki tür duygusal özelliğin her bireyin karakterinin iki ayrı boyutu olduğunu belirtmekte fayda var. Bir birey çok duygusal olabilir, hiç duygusal olmayabilir veya olumlu özelliklerde çok duygusal olabilir, olumsuz özelliklerde ise hiç olmayabilir veya tam tersi olabilir” diye açıklıyor Delgado.

Uzmanlar iki küresel risk ölçümünü, sonuçların değişkenliğini ve kredi riskini üç ana kredi türünde analiz etti: ticari krediler, ayni garantili krediler (ipotek gibi ayni garantili bir tür) ve son olarak finansal kiralamalar (kiracının mülke özgü tüm kar, maliyet ve riskleri büyük ölçüde üstlenmesinin beklendiği durumlar).

“Gözlemlenen şu ki, yöneticilerin olumsuz duygusal özellikleri ne kadar fazlaysa, bankanın sahip olduğu ayni garantili kredilerin oranı da o kadar yüksek ve finansal kiralama işlemleri de o kadar az oluyor. Ticari kredilerde duygular üzerinde herhangi bir etki tespit edilmedi” diye belirtiyor uzman.

Daha yüksek düzeylerdeki çalışmalarda daha fazla risk üstleniliyor.

Araştırmada ayrıca iş riski ile bankacılık sektöründeki önceki deneyimler, eğitim düzeyi, yöneticinin risk alanındaki deneyimi ve mülkiyete katılımı arasındaki bağlantı da karşılaştırılıyor.

“Bunlardan en önemlisi yöneticilerin eğitim düzeyi, yani yönetmenin diploması, yüksek lisansı veya doktorası olmasının etkisi var. Derece ne kadar yüksek olursa, yönettikleri bankanın üstlendiği risk düzeyi de o kadar yüksek olur”, diye belirtiyor Delgado.

Bu araştırmadan da anlaşılacağı üzere değerli dostlar,

İş hayatında risk alabilen insanlar daha dikkat çeken ve rakamsal olarak da daha yüksek gelir ve ciro sağlayan insanlar olarak karşımıza çıkıyor. Hayatın her alanında olduğu gibi, yandık bittik gibi söylemlerle iş yapan insanlar ise görüldüğü üzere oldukları yerde kalıyorlar. Evet, biz de “ korkağın anası ağlamaz” şeklinde deyimler olabilir fakat görünen o ki çok da itibar edilmemesi gereken deyimler bunlar. Bu çalışma iş hayatı üzerine yapılmış bir çalışma ama hayatın tamamı üzerinde de aynı sonuçları verecek bir çalışma.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.