DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Gerçek İnsanlar

Sesli Dinle

“Kendi hayallerinden vazgeçmiş insanların senin hayallerin üzerinde konuşmasına izin verme.”

Gerçek İnsanlar
30.12.2020
4.692
A+
A-

Film izlemeyi çok sevdiğimi dile getirmiştim. Bu hafta ki yazımda, “Gerçek hayattan esinlenilmiş.” Filmlerleden yardım alacağım. Çoğu insanın izlediğinde etkilendiği bu filmler, bizlere fark yaratan insanların hayat hikayelerini sunarlar; azmi, pes etmemeyi ve sürünün bir parçası olmamış insanların hikayelerini.

Baktığınız zaman hikayelerde; Genele aykırılık, özgün olmak, pes etmemek gibi ortak konuların işlendiğini görebilirsiniz. Çoğu filmde karakterimiz, fark yaratmak için attığı aykırı fikirlere karşı insanların onu vazgeçirme çabalarıyla, ona karşı gelenlerle mücadele eder.

Bir kaç örnek ile açıklayacak olursak;

Kazanma Sanatı (Moneyball- 2011) – Billy Beane’in “Oakland A” beysbol takımının başarılarını izlediğimiz filmde, beysbol sporunun temel inançlarını baştan aşağıya sarsıyor. Onun yöntemleri kabul görmese, hatta delilik diye nitelendirilse de Beane, inancını ve azmini yitirmeden bildiği yönde ilerlemesini izliyoruz.

Dalgalara Karşı (Soul Surfer – 2011) – Hayatı sörf olan Genç sörfçü Bethany Hamilton’ın, köpekbalığı saldırısı sonrasında tek kolunu kaybetmesine karşın zorluklardan, tutkusundan vazgeçmemesini izledik.

Gökler Hakimi (The Aviator) – Howard Huges üzerine bir biyografide, hayalleri peşinden sahip olduğu her şeyi kaybetmeyi göze alan bir adamın yaşadıklarını izledik.

Kör Nokta (The Blind Side) – Michael Oher Afro Amerikan bir gencin nasıl Ulusal Futbol liginin en çok aranan sporcusu olduğunu izlediğimiz filmde, aslında Leigh Anne Tuohy’un Oher’e olan inancı ve kimsenin fark etmediği yeteneklerini su yüzüne çıkarmasını da izliyoruz.

Külkedisi Adam (Cinderella Man) – İrlanda asıllı boksör James Braddock’un hayat hikayesinden uyarlanan filmde yoksulluğun, açlığın ve işsizliğin hüküm sürdüğü bir dönemde James Braddock’un ailesini açlığa mahkum etmemek için dünya ağır sıklet boks şampiyonluğuna kadar yükselişini izledik.

Umudunu Kaybetme (The Pursuit of Happyness) – Chris Gardner’ın hayat hikayesini izlediğimiz filmde, zorluklar karşısında inancını ve umudunu yitirmeyen bir adamın başardıkları konu alınmıştır.

Yukarda birkaç örneğini verdiğim filmlerde genel olarak ya kişinin kendine olan inancı ve azmi sonunda başardıkları veya ona inanan bir kişinin içinde ki cevheri çıkartması konuları ele alındığını söyleyebilirim. Radikal kararları ve çabalarının, inanmayan hatta korkan insanlar tarafından vazgeçirilmeye çalışılmasının, engeller karşısında vazgeçmeyen ve kendilerini ortaya koyma hikayelerini.

Filmlerde, başarıları arkasında yaşam, kariyer koçlarına paralar akıttıktan sonra elde ettikleri başarılar işlenmemektedir. Genel olarak inançlarının peşinde giden insanların yarattığı farklar konu alınmaktadır. Tekdüze ve genel geçer yargılar ışığında değil onlar kendi doğruları peşinde gitmiş ve başarmış insanlardır.

Geçenlerde okuduğum bir söz çok hoşuma gitti, Kendi hayallerinden vazgeçmiş insanların senin hayallerin üzerinde konuşmasına izin verme.” İşte tam da bahsettiğim bu. Bizlere ilham olan biyografilerin hepsinde, kendi hayallerinden vazgeçmemiş insanların hayatlarından etkileniriz. Ama maalesef ki toplum olarak tekdüze bir yaşam biçimini kabul etmemiz beklenir. İnsanların beğeni ve takdirini alma mücadelesi içinde bir yaşam sürmen beklenir. Ve insanlardan “Aykırı” olmaman savunurlar. Aykırıysan dışlanır, kabul göremezsin. Özetle kendi doğrularına göre değil başkalarının doğrularına göre değerlendirilirsin. Çünkü insanlar kendi başaramadıklarını, başaran insanlar karşısında kendi vazgeçtikleri hayalleriyle kendilerini daha başarısız görmekten korkarlar. O yüzden de “Ben bir sürünün parçası olduysam, sende o sürünün parçası olmalısın.” Yaklaşımıyla bakarlar. Yani seni sistemin içinde tutmaya çalışırlar.

Danışmanlık şirketi Knight Frank’ın raporuna göre, 30 milyon dolar ve üzeri servete sahip ultra zenginlerin sayısının 513 bin 244 olduğu öngörülmekte. Dünya nüfusunun 7 milyardan fazla olduğunu düşünürseniz arada ki oranı siz düşünün. Kapitalist düzenin bizlere empoze ettiği düşünce düzenin parçası olmaktır. Dünyanın büyük bir kısmı, küçük bir kısmına hizmet etmek için düzendeki yerini alır.

Hatta çoğu zamanda, başkalarının yarattığı bir fikri gördüğümüzde, “Benim aklıma gelmişti.” Demişizdir. Ama başkalarının hayatlarına imrenmeye devam etmeyi tercih etmişizdir. Çünkü düzen bizi cesaretlendirmek için değil, aksine cesaretimizi kırmak için yaratılmıştır. Kısacası düzen “Kendi hayallerinden vazgeçmiş” insanların, senin hayallerini elinden alması üzerine kurulmuştur.

Aslında hayat; o imrendiğimiz hayatlara sahip olanlara aittir. O hayatlara sahip olamama nedeni de düzeni kabullenen “SEN ”den başkası değildir.

Bebekleri bir düşünün, yürümeden önce emeklerler, sonra tutunarak ayağa kalkarlar ve ilk adımı atma cesaretini gösterirler. İlk adımı, ikinci adım, üçüncü adım takip ederken yürümeye başlarlar. Yürüdükten sonra koşmaya başlarlar. Yani her şey ilk adımı atacak cesareti göstermekle başlar.

Ama düzen, sizlerden bu adımı atma cesaretini almak üzerine yaratılmıştır. Başka insanların başarılarını, zenginliklerini, hayal stillerini imrenerek izlememiz ve onların imrendiğimiz hayatlarını sürdürebilmelerine yardımcı olmamızı sağlanır. Yani kapitalizmin askerleri olarak yetiştiriliriz.

Şimdi sana kendine sormanı istediğim iki sorum var;

  • Seni ayağa kalkarak, ilk adımı atmana engel bir başkası mı? Yoksa sen misin?
  • Başkalarının hayatına imrenip yaşamak mı? Yoksa imrenilecek bir hayat sahip olmak mı istiyorsun?

İyi haftalar

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.