DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Ya Mutluysak

Sesli Dinle

O yüzden elimizdekinin bizi mutlu edecek bir şey olduğunu düşünerek sahip çıkmak, kıymetini bilmek hayatımızı ve hayatımızdakileri daha anlamlı kılar. O yüzden farkında olalım ve kendimize  “Ya mutluysak ve haberimiz yoksa?” demekten korkmayalım..

Ya Mutluysak
30.06.2021
4.157
A+
A-

İnsanın ruhunu ve zihnini doyurması, karnını doyurması kadar elzemdir. Daha önce de yazdığım gibi yeni şeyler öğrenmek beni hep heyecanlandırmıştır ve mutlu etmiştir. Bu rota üzerinden de ilerliyorum hayatımda şimdilik. Bana katkısı olabilecek neler ve kimler varsa dinleyerek takip ederek. Geçen haftasonu bir sempozyuma katıldım. “Mindfulness sempozyumu”. Hatta kız kardeşime de söyledim, “Bak katılımcılar çok iyi. Haberin olsun, kaydını yaptır.” Diye. Genelde kaydedilmiş canlı yayınlarını dinlediğim kişiler vardı. Farkındalıkları her yönden ele alan ve bazen de “A, buda farkındalıkla yapılacak bir şeymiş demek ki.” Dedirten konulardı.

Eğitimde, ilişkide, sporda, beslenme de, sağlıkta ve cinsellikte farkındalık ve bunların uygulanma şekillerini, Türkiye’deki durumları ve bunlar gibi konuları uzmanlarından dinledik. 2 günün sonunda sempozyum bitip de yürüyüşe çıkınca kardeşim mesaj attı. “Abla sempozyum çok iyiydi ama şuan oturdum sanki hiç bir şey dinlememişim gibi hissediyorum sende öylemisin?” diye. Mesajı okuduktan sonra yürüyüş boyunca düşündüm; “Peki ben neler dinledim? Neler öğrendim?” Diye.

Bu sempozyumda ilk defa Beyhan Budak’ı dinledim ve ben nasıl daha önce dinlememişim ya da izlememişim dedim kendi kendime. Açtım birkaç kaydedilmiş yayınlarını ve videosunu izledim. Hatta doğum günlerimiz aynı haftaymış. O da geçen hafta doğum günüyle ilgili bir video yayınlamış onu da dinleyince o kadar yakın geldi ki bana anlattıkları, anlatım şekli, üslubu.

O koskoca iki günde çok şey öğrendim ama o günden beri zihnimde tekrar edip farkında olmaya çalıştığım tek bir cümle  Beyhan Budak cümlesi var ki hiç aklımdan çıksın istemiyorum. “Ya mutluysak ve haberimiz yoksa?”. İlk bakışta çok basit gibi görünüyor ama tabi ki ben bunun hikayesini dinledikten sonra bu cümleyi duydum, ama farkındalıklar, anda kalmalar, anın tadını çıkarmalar konularının içinde böyle bir cümle duyunca da güzelce yorumlayabiliriz. Biz hep mutsuzluktan besleniyor gibi davranıyoruz. Belki de tam olarak bizi neyin mutlu edeceğini bilmediğimiz için de olabilir. Çünkü istemenin sonu yok. Elde etmenin, çabalamanın bir sonu yok. Yani hayatta hep bir şeylerin dahası var. Daha güzel, daha zeki, daha yakışıklı, daha büyük gibi gibi bu liste uzadıkça uzar gider. O yüzden belki de elimizdekinin bizi mutlu eden bir şey olduğunu düşünüp, tadını çıkarmayı bilmeliyiz.

Yine sempozyumdaki bir hikaye ile konuyu bağlamak istiyorum. Bir üniversitede bir deney için 2 grup öğrenci oluşturuluyor. Bu gruplara kampüste 12 tane fotoğraf çekmeleri söyleniyor. Sonra bu iki grubu sırasıyla banyo odasına sokuyorlar ve deniliyor ki “Bu çektiğiniz fotoğraflardan 2 tane seçmek zorundasınız. 1 tanesi sizde hatıra kalacak diğeri ise üniversitenin arşivine konulacak ve hep orada kalacak.” Diğer grubu ise banyo odasına aldıklarında küçük bir fark ekleyerek; “2 fotoğraf seçin. Biri kendinize hatıra kalabilecek fakat diğeri bölümün arşivine konulacak. Ama arşive konulacak fotoğrafı 15 gün içinde değiştirme hakkınız olacak.” Deniliyor. Daha sonra bu öğrencilerin mutluluk analizleri yapıldığımda üniversite arşivine fotoğraf seçen ve değiştirme imkanı olmayan öğrencilerin diğerlerinden daha mutlu oldukları ortaya çıkıyor. Bu konu şuraya geliyor ki insan elinde seçenekler olduğunu bildiğinde kendini belirsiz, ikilemde hissettiği için ve hep aklı diğerinde olduğu için elindekinin kıymetini bilerek tadını çıkartamıyor. Bu hayatın her anında ve her durumunda geçerlidir.

O yüzden elimizdekinin bizi mutlu edecek bir şey olduğunu düşünerek sahip çıkmak, kıymetini bilmek hayatımızı ve hayatımızdakileri daha anlamlı kılar. O yüzden farkında olalım ve kendimize  “Ya mutluysak ve haberimiz yoksa?” demekten korkmayalım..

Hermann Hesse’nin mutluluk şiiriyle bitirelim.

Mutluluğu aradığın sürece,
Mutlu olacak kadar olgun değilsindir,
Ve ulaşacak kadar her istediğine.
Kayıplara yakındığın sürece
Ve hedeflerin varsa durmadan yöneldiğin,
Bilemezsin huzur nedir diye.
Vazgeçersen şayet her arzudan,
Ne hedef, nede istek tanıyıp
Mutluluğu artık adıyla anmıyorsan,
O zaman olup bitenlerin akışına
Dayanamaz yüreğin ve ruhun erişir huzura..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.