DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Geçmişin Gölgesinden Geleceğin Işığına

Sesli Dinle

Eski sahnenin perdesi kapanırken, yeni yılın bilinmezliklerini kabul etmek dünyanın ritmine ayak uydurmak niteliğinde olacak. Yeni yılda her kelimemiz bir yatırım her cümlemiz bir kazanç olsun.

Geçmişin Gölgesinden Geleceğin Işığına
27.12.2023
1.936
A+
A-

Geçmişin gölgesinden geleceğin ışığına: 2023’ün çalkantılı portresi ve 2024’e yansıması

Geçmişin gölgesi 2023’te yaşanan zorlu ekonomik dalgalanmalar uluslararası çekişmeler ve doğal felaketlerle dolu bir sahne yaratmıştı ancak işin ekonomik boyutunda ve bu çalkantılı tablonun içinde en büyük ekonomistin düşük faizi savunan soğukkanlı analizi ancak hastaya ve onun bünyesine uymayan reçetesi hasta ile uyumsuzluk gösterince yeni bir reçeteye geçildi.

2023 yılı şiddetin ön plana çıktığı bir yıl olarak tanımlanabilir. Kuzeyde devam eden savaş ve yeni başlayan ortadoğu savaşı, ülkelerin savaşın bitmesinden ziyade devamını istediği bir durumu ortaya çıkardı. Bu durum, dünyayı yöneten elitin insan canına olan ilgisizliğini ve siyasi ve ekonomik kazanımlarını öne çıkardığını gösterdi. Ayrıca, Afrika’da yaşanan darbeler de aynı şekilde ulusalcılar ve sömürgeciler arasında yaşanan, olmak ya da olmamak savaşı olarak algılanabilir. Sömürgecilik bireysel olarak ta bir ideale dönüşürken sömürülenler bu işin neresinde ve hangi zaafla sömürülmeye ve ezilmeye rıza gösteriyor bu sosyolojik bir durumdan öte korku ve kaygıyla beslenen psikolojik bir durum olarak ortaya çıktı.

Türkiye açısından ise; Kahramanmaraş merkezli depremler Ülkemizde yaşanan en büyük felaketlerden biri olarak kayıtlara geçti bu trajedi ilk başta büyük bir dayanışmayı ön plana çıkarsa da sonrasında 10 milyon insanın yerlerinden hareket etmesi ile fırsatçılığı ve kira artışlarını ön plana çıkardı.

Prim gününü doldurup emeklilik bekleyenlerin emekli edilmesi önemli bir gelişme olarak kaydedildi. Bu adım, bütçe kısıtına rağmen, haklarının korunması ve sistemin düzenlenmesi açısından çok büyük bir sorumluluk ve inisiyatif alınarak gerçekleşti ve takdire değerdi. Ancak, hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sorunlar ön plana çıktı. İnsanların yüzlerinin mutsuzluğun ekranı olduğu bu filmin senaryosu, eski Türk filmlerini andıran bir şekilde gelişiyordu.

Türkiye’de vergi, sosyal güvenlik ve diğer kamu alacaklarının yapılandırılması önemli bir dönemeç oldu. Bu dönemde, matrah artırımıyla vergi incelemelerinden muafiyet sağlanması, yıllarca tekrar eden klasik vergi aflarının bir yansıması olarak karşımıza çıktı. Ancak, bu avantajdan yararlananların yanı sıra suiistimal edenlerin sayısında da artış gözlendi, bu durum ise yasal bir çerçeve içinde gerçekleşiyordu.

Özellikle stokçuluk, piyasa bozucu hareketler ve düzensizlik gibi ekonomik sorunlar, koordineli bir şekilde hükümet müdahalesini gerektirdi. Hükümet, özellikle araç ve ev piyasasında aldığı tedbirlerle bu sorunlara çözüm ararken, başarılı bir koordinasyonla sonuçlar elde etti. Ancak, bu süreçte ortaya çıkan utanç verici gerçekler, toplum içinde bir bozulmanın işaretlerini taşıyordu.

Türkiye’nin 2023 vizyonu, 10 yıl önce belirlenen hedeflere dayanmıştı. Hazır hedef 2023 sloganı ile yürünen bu yol 2023 yılında nasıl realize oldu bunu herkes kendi takdir etsin.

Bu yıl, insanlık, müslümanlık ve geleneksel değerlerimizin öne çıktığı bir yıl olmadı. Özellikle tarihe geçen 2023 Türkiye’si, hem başarıları hem de zorluklarıyla bir dönemi simgeliyor. Bu süreç, hem geçmişe dönük bir değerlendirmeyi hem de geleceğe yönelik dersler çıkarmayı gerektiriyor. Ekonomik açıdan incelendiğinde ekonomik dalgalanmaları düşük faizle karşılamak sanki denizin dalgalarına yelken açmak gibiydi bir süre sonra gemi karaya oturdu!

Düşük faiz oranları ve “faiz kötülüklerin anasıdır” görüşünün işe yaramadığı anlaşılarak tekrar yüksek faizlere dönüş gerçekleştirildi. Bu adım, enflasyonu düşürmeyi hedefledi. Ancak, yüksek faiz ortamıyla birlikte fiyatlar da yüksekti ve derin bir stagflasyona yol açabilecek bir durum riski gerçekleşti.

Amerika ve Avrupa merkez bankaları yüksek faizi bir sanat eseri gibi sergilerken, şirketlerin iflasla dansını izleyeceklerini hiç düşünmemişlerdi, dans beklemedikleri bir şova dönüşürken, yüksek fiyat etiketi ile düşük performanstan ise “doğan görünümlü şahin” doğdu.

2024 yılı için tahmin yapmak istendiğinde ekonomik dalgalanmalar ve dalgalı faiz 2024 yılı için sanki bir deniz yolcusuymuşuz da sürekli deniz’in dalgalı olduğu bir seyahate rezervasyon yaptırmışız gibi hissettiriyor.

Fiyatlardaki artış ve yüksek faiz oranlarının stagflasyona dönüşme riskini göz önüne almak gerekiyor. Bu durum, yatırımların azalmasını iflasların yayılmasını ortaya çıkaracakken, güvenli liman olarak para ve paraya çevrilebilecek kıymetini de koruyabilen altın ve diğer kıymetli metallerin daha ön plana çıkabileceği bir yıl işaretini vermektedir. Toplumsal ve sosyolojik ve psikolojik açıdansa toplumlar var olma ya da çöküş ayrımını yapmak zorunda kalacakları yıllar görecekler. Negatif bir bakış açısı ortaya koyduğum düşünülmesin, zira eski bir binayı yıkmadan yenisini inşa edemezsiniz.

Eski sahnenin perdesi kapanırken, yeni yılın bilinmezliklerini kabul etmek dünyanın ritmine ayak uydurmak niteliğinde olacak. Yeni yılda her kelimemiz bir yatırım her cümlemiz bir kazanç olsun.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.