DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Popüler Kültür Yıkımı

Sesli Dinle

“İnsan sürekli geçmişteki mutlu günlerini anıyor ise hatta mutlu olduğuna inandığı dönemlerdeki film ve dizileri izliyorsa depresyonda olma ihtimali yüksektir”

Popüler Kültür Yıkımı
03.02.2022
5.889
A+
A-

Popüler kültüre ayak uyduracağız derken aklınızı benliğinizi ve değerlerinizi devre dışı bırakmayın. Bir fikri desteklerken bunun sizin hayatınızda ki yeri yada kullanılabilirliği nedir bir sorgulayın.

Bunu sorgulamak mevcut eğitiminizden yada kariyerinizden veya sosyal statünüzden bir şey eksiltmez, bazen kuş bakışı bakın hayatınızın nereye gittiğine, dayatılan yada kabullenmenizin sizin adınıza daha iyi olacağına inandırıldığınız düşünceler, hayat tarzları gerçekten sizin veya toplumun menfaatine mi? Bir düşüncenin kabul görmüş olması bunun her zaman doğru olduğu anlamını taşımaz.

Bilinen yanlışlar bilinmeyen doğruları alt ediyor, doğrulardan uzaklaşıyoruz son sürat. Her şeyi tüketiyoruz, her yerde olmak ve her şeyi yapmak isteyerek hiçbir yere varamadan hiçbir işi yapamıyoruz, üzerimizdeki ataleti atamıyoruz bir türlü.

Herkesin her şeyi gördüğü ama hiç kimsenin hiçbir şeye ses etmediği bir düzene eviriliyoruz farkında mısınız? Dünyanın yaratıldığı günden bu yana bilginin bu kadar kolay ulaşılabildiği bir dönem olmamışken, insanlığın böylesine bilgisizce ve hoyratça davrandığı bir dönem yaşanmamıştır kesinlikle.

Karton kahve bardağının kendisine artı değer katacağını düşünen insanlar var çevremizde. Şarkı üretemiyoruz mesela, sürekli seksenler ve doksanları dinleyip duruyoruz, çünkü sevemiyoruz eskisi gibi, zoru sevmiyoruz sevdiğimiz için göğüs geremiyoruz hiçbir zorluğa, şarkı ya da türkü nasıl oluşur bunu bile unuttuk. Bir değer için özlem duyulmuyor ise duygu yoksa ne ile yazılabilir ki?

Aynı şekilde hüznümüzde eskisi gibi değil. Sosyal medya hesaplarından yapılan bir duyuru ile eş dost acıdan kayıptan haberdar edilip oradan taziyeler ve yanındayım mesajları kabul görüyor hayatımızda, oysa ki yanyana olmak el ele olmak lazım acıyı paylaşmak için, birbirinin sırtını sıvazlaması gerekir insanın.

Selamlaşmamız bile değişti ve bizler buna seve isteye razı olduk. İnsanların mutlu olmaya bile takatlerinin kalmadığı bir dönemde haliyle anılar da gezinecek, Aziz Nesin’in de dediği gibi “Mutluymuşuz o zamanlar, ama mutlu olduğumuzun farkında değilmişiz tüm mutlular gibi.”

Bir psikologdan duymuştum “İnsan sürekli geçmişteki mutlu günlerini anıyor ise hatta mutlu olduğuna inandığı dönemlerdeki film ve dizileri izliyorsa depresyonda olma ihtimali yüksektir” demişti. İnsanlık olarak depresyondayızdır da farkında değilizdir belki de. Tabi beş yıl sonra bu günler için, o zamanlar mutluymuşuz da haberimiz yokmuş da diyebiliriz ama gönlüm, sıkıntılı günlerdi Allah bir daha yaşatmasın demekten yana umarım öyle olur.

Bu arada Tüik 2020 ve 2021 yılı ölüm istatistiklerini açıklasa da öğrensek kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısını, ona göre bizden istenen davranış biçimlerinin doğruluğunu, ya da mevcut durumu biz mi yanlış değerlendiriyoruzun oluşturduğu soru işaretlerini kafamızdan silebilsek. Millet olarak bunu öğrenmek bizim de hakkımız.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.