DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Nusrat

Sesli Dinle

Huzurlarınızda Nusret Mayın Gemisi kahramanları; Yüzbaşı Tophaneli İsmail Hakkı Bey, Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey ve Geminin çarkçı başısı ön yüzbaşı Çarkçı Ali Yaşar (Denizalp) Efendi’dir.

14.04.2021
6.446
A+
A-

Fırsat buldukça hatta fazladan fırsat oluşturarak tarih hakkında yazmaya çalışırım. Bu yazımızda da Çanakkale savaşında yine adı unutulmaması geren kahramanlardan bahsedeceğim. Bu kahramanlarımızdan sonra tarih hakkında yazmaya biraz ara vermeyi düşünüyorum tabi bu ara verme kararı bir duygu kabarması ile bitebilir. Nusret Mayın Gemisinin zaferini, Çanakkale Zaferine, o zaman ki savunmaya olan katkısını bilmeyen yoktur diye tahmin ederim. Katkısını geçtim adını dahi bilmeyenin olmadığını tahmin ediyorum. Gemiyi bilen biliyor da bu gemiyi kullanan kim? Bu mayın operasyonu yapan kim? Bilen çok azdır. Ben de epeydir kim bu? Kahramanlar diye düşünürken anlatmak bu haftaki yazımıza kısmet oldu. Huzurlarınızda Nusret Mayın Gemisi kahramanları; Yüzbaşı Tophaneli İsmail Hakkı Bey, Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey ve Geminin çarkçı başısı ön yüzbaşı Çarkçı Ali Yaşar (Denizalp) Efendi’dir. Bu komutanlar dışında diğer er ve eratın bilgilerine daha detaylı bir araştırma ile ulaşılabileceğini düşünmekteyim.

Aslında geminin adı Nusret değil tam adı Nusrat Mayın Dökücü Gemi’dir ve parayla Almanlara yaptırılmıştır. Nusrat ise Arapça kelime olup “nasara” fiilinden gelmektedir en temel anlamı; yardım etmektir. Arapça, dilimiz gibi sondan eklemeli olmayıp fiil çekimli bir dildir “nasara” dan Nusrat’a nasıl çekilir ve denk getirilir bilmem ama lügatteki tam karşılığı; Yardım, Allah’ın yardımı, üstünlük ve zaferdir.

Geminin kısa tarihine Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı sitesinden ulaşabiliyorsunuz. Biz hemen gelelim Karanlık Liman Harekâtına.

Rivayete göre teknesinden, gemisine, gemisinden uçağına kadar en az 5000 adet savaş aracı Çanakkale’de demir atmış beklemektedir. Büyük bir taarruzun yapılacağı bellidir ama ne zaman olacağı kesin değildir. 5-6 Mart günü komutanlar bir araya gelirler ve hareket planı yaparlar. Denize mayın dökülmesi kararı alınır rivayete göre Müstahkem Mevki komutanı Cevat Paşa, İsmail Hakkı Bey’e göreve çıkıp çıkmayacağını sorar çünkü Hakkı Bey kalp hastasıdır ve 4 Mart günü kalp krizi geçirmiştir o gerginliği o stresi kalbi kaldırmayabilir. Çünkü görev zordur ve inanılmaz risklidir, operasyon gece olacaktır ve düşman gece sürekli kıyıları ve denizi ışık bombardımanına tutmaktadır. Görev çok zordur çünkü elimizde kalan son 30 adet mayın denize dökülecektir, başka mayınımız yoktur. Görev zordur çünkü bu çünkülerin alternatifi yoktur. İsmail Hakkı Bey hiç tereddüt etmez görevi tebliği bile beklemez görevi kendisinin alması lazımdır çünkü daha önceki mayınları da kendi ekibi denize dökmüştür ve o bölge için de kendinden iyi kılavuz yoktur orduda.

Sisli ve yağmurlu 7 Mart gecesi ilk adı Nusrat sonraki adı Nusret olan gemi karanlık limana doğru yola çıkar. Hava sislidir, Nusret isminin anlamına mukabil hava yardım mı etmektedir? Ayrıca su, yağmur olup yağarak denize dökülüp şıpırdayarak motor sesini mi bastırmaktadır? Hava o kadar sislidir ki ay bile görünmez tam denizde mayın dökülecek havadır. Nusret her yüz metrede bir mayın dökmektedir deniz seviyesinin 4.5 metre altına. Göz gözü görmez denizde sisten. Nusret Mürettebatı da bütün ışıklarını kapatmıştır düşman görmesin diye. Bütün ateşler söndürülmüştür gemideki kıvılcımlar fark edilmesin uzaktan diye. Mayınlar dökülürken motor susar da bir sonraki yüz metre için motorların çalışması lazım. İşkillenir düşman karanlıkta motor sesinden, malı malzemesi de çok tabi açar projektörleri denizi taramaya başlar. Bir iki üç derken yüzlerce projektör denizin üstünde cirit atar motor sesinin kaynağını bulmak amacıyla. Onun için bu harekata Işık Savaşları da dense yeridir.

Rapora göre bir ara ışıklar o kadar çok artmış deniz düşman tarafından o kadar çok taranmıştır ki Nusret’in Kaptanı gemiyi el arabası gibi kullanmıştır ışıklara yakalanmamak için. Bir projektörden sıyırılıp birinden kaçırmış koca gemiyi. Rakip düşman değil rakip o an ışıktır. Bir tane ışığa yakalanmak bütün operasyonu suya düşürecektir yay gibi olmuştur bütün mürettebat. Nasıl olmasın kendilerinin ışığı bile kapalı yeri gelmiş düşman projektörünün arkasından gitmişler bir sonraki yüz metreye ulaşmak için. Nasıl yay gibi olmasın İsmail Hakkı, düşman ışıkları dışında kendilerinin daha önce döktükleri mayınlar da tehlike arz etmektedir. Düşman ışığından mı kaçsınlar yoksa gözün gözü görmediği gecede bir de kendi döktükleri mayından mı? Tam o sırada Albay Cevat’ın korktuğu şey olur ve Yüzbaşı İsmail Hakkı o hengamede o sessiz savaşta içinde kopan fırtınalar, savaş sırasında atmak istediği naralar bastırıldığı için belki de içindeki mayınlar patlamış ve kalp krizi geçirmiştir.

Bir adında Hakkı vardır İsmail’in bir de yüz metre mesafelik hakkı vardır kendisine gelmek için İsmail Hakkı’nın. Kendisine gelmesi dışında ki her şey lükstür. Kalp krizi geçirmek bile lükstür o an. O an ölmek bile lükstür vatan mukaddes görev elzem. Bir şekilde toparlar kendisini tekrar başlar ışıklarla beraber raks eder, cenk eder son mayını da gömdükten sonra görev yerini de terk eder. Yalnız bu mayın dökme rotasında bir değişiklik vardır. Mayınlar boğaza değil de kıyıya paralel dökülmüştür. Denizcilik temayüllerinde kıyıya paralele mayın dökülmemiştir. Yoktur, gereksizdir tutmaz denir. Ne var ki tarihte karadan gemi de taşınacağına dair bir bilgi de yoktur 1453’e kadar. Mayın dökme rotasını belirlemek için İsmail Hakkı komutanlarla çok tartışmıştır. “Düşman gemileri büyük boğaza giremeyecekler, hedef almak hedef vurmak için manevra yapmaya çalışacaklar bu manevra halinde takılacaklar mayınlara.” Der ve rotayı zorlukla kabul ettirir.

Ertesi sabah düşman dün gece buralarda bir yerlerde bir şeyler olduğunu fark etmiştir ama ne olduğunu bulamamıştır. Keşif uçakları uçurur, gözcüler yollar bir şeyler bulmak için denize mayın mı döşenmiştir diye didik didik eder ama dedik ya su yardım etti bir kere diye.

İsmail Hakkının dediği gibi de olur. Nusret’in mayınları, Irresisstible, Ocean ve Bouvet yüzen kalelerine inanılmaz hasarlar vermiştir. Rapora göre sadece Bouvet’de 640 mürettebatı vardır. Bu kaleler batınca savaşın seyri değişmiş düşman güçleri karadan taarruza geçmek zorunda kalmış karaya da çıkmayınca Ulu Önderin dediği gibi geldikleri gibi gitmişlerdir. Bu mayın zaferi de Nusret Mayın Gemisini dünya denizcilik tarihinin en ünlü gemisi yapmıştır. Gemi hakkında birkaç tane bahis naklederek yazımızı sonlandıralım;

İngiliz Generali Oglander’in “Çanakkale-Gelibolu Askerî Harekâtı” (Military Operations Gallipoli, Official History of the Great War) adlı eserinin 1. cildinden: “Pek uygun başlamış olan gün bu meçhul mayın hattının olağanüstü ve ortalığı kırıp geçiren başarısı yüzünden, tam bir başarısızlıkla sona erdi. Bu yirmi mayının seferin talihi üzerindeki etkisi ölçülemez.”

Ccolyen Corbet’in, “Deniz Harekâtı” adlı eserinin ikinci cildinden: “Felaketlerin hakiki sebebi keşif ve tayin olununcaya kadar çok geçmedi. Gerçek şu idi ki, 8 Mart gecesinde Türkler, haberimiz olmadan Erenköy Koyu’na paralel olarak 26 mayın dökmüşler ve keşif gemilerimiz, aramaları esnasında bunlara rastlamamışlardı. Türkler bu mayınları özel amaçla manevra sahamıza koymuşlar, gösterdiğimiz bütün ihtiyata rağmen baş döndürücü bir zafer kazanmışlardır.”

Bahriye Nazırı Winston Churchill 1930’daRevue de Paris dergisinde olayı şöyle yorumlamıştır: “Birinci Dünya Harbi’nin ağır masraflara mal olmasına, denizde bir çok savaş gemisinin batmasının başlıca nedeni Türkler tarafından o gece atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan yirmi altı demir kaptır.”

Olurda bu komutanı ziyaret etmek isterseniz kendisi İstanbul’da Kasımpaşa Kulaksız Mezarlığında ebedi istirahatgahındadır.

Selametle…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.