DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Hala

Sesli Dinle

İstemediğimiz, hazırlıklı olmadığımız şeyler olunca hep zamansızmış gibi geliyor. Oysaki kabul etmediğimiz her şey için bu hep böyle olacak. O yüzden başımıza gelen her şeyi kabul edip demek ki olan şeyi için doğru zaman buymuş diyebilmek en önemli nefis terbiyesi belki de.

Hala
16.06.2021
2.794
A+
A-

Geçen hafta; “Zaman nedir? Doğru zaman nedir?” Diye yazımı yazıp gönderdikten sadece 2 saat sonra gece 2-2.30 civarı öyle zamansız bir telefon aldık ki… Tam yatmak üzereydik mutfaktan bir ses, ilk önce babam erkek kardeşimle konuşuyor diye düşündüm devam ettim. Sonra babam yüksek sesle konuşup sorular sormaya başlayınca 3 kardeş mutfağa koştuk. Babam telefonu kapatmış şok olmuş vaziyette. Biz dedeme bir şey oldu diye düşündük çünkü insan hep sıralı bekliyor bir şeyleri. Halam… sebep soruyoruz, yok. Hasta mıydı? Bilmediğimiz bir şey mi vardı? diyoruz, yok. Aniden olmuş diyor. Sabah hemen yola çıkıyoruz gidiyoruz kızının, ablamın feryatları yürekleri dağlıyor. Oğlu, abim başka bir köşede annem beni affet bir şey yapamadım diyor. Biz hala nedenini bilmiyoruz. Oradakilere soruyoruz ki akşama kadar bahçede çalışmışlar eniştemle, eve gelince dermanı kesilmiş ve üşüme gelmiş. 21.00’ da acile gidiyorlar, gece 01.00’de abimin kollarında can veriyor. Vefat raporunda normal ölüm yazıyor. Doktor, “kalbine pıhtı attı muhtemelen.” Diyor. Evet muhtemelen, hala net bir bilgi edinilemiyor. Abim “Annem beni affet.” Diye feryat ediyor. “Ben senin öldüğün o anı nasıl aklımdan çıkartırım? Diyor. İnsanın yüreği dağlanıyor.

Elinden hiçbir şeyin gelmemesi, çaresizlik belki de o an en acı yüzünü gösteriyor insana. Hayatımda hiç ölmüş birini görmemiştim, hiç de istememiştim. Korkarım, gözümün önünde o haliyle kalır falan diye ama ilk defa halamı görmek istedim ve gördüm. Ölümün soğukluğuna hayatımda ilk defa halamda dokundum. Ama yumuşacık, kendi gibi. “Hadi kalk, uyan.” Desen gözünü açacakmış gibi ama buz gibi yatıyordu orada. Babaannemden sonra babamın ilk defa ağladığını o morg da gördüm. Halamı döneminin hanımefendisi diye tanımlardı babam.

63 yaşında vefat eden halam, babamla anneden öz, babadan üvey kardeşti ama biz bunu amca kızlarıyla birlikte ablamın düğününe halamın babadan öz kardeşleri geldiğinde öğrendik ve çok şaşırdık. “Nasıl yani? Halamla bir üveylik mi var? Yok canım olamaz.” Diye şaşırdık. Çünkü hep üvey olan uzak olan, soğuk olan, çok görüşülmeyen falan diye biliriz ve düşünürüz. Fakat ne babamlar arasında ne bize karşı asla böyle bir şey hissedilmedi. O zaman anladık ki üveylik insanın içinde. Her üvey kötü olacak diye bir şey yok. Biz özden daha özdük hem halamla hem kuzenlerimizle.

Herkes şok içindeydi cenaze evinde. Dün gördük, ikindin konuştuk diyen vardı nasıl olurdu 3-4 saatin içinde insan mı ölürdü? Aslında hep dilimizdedir, sırası gelen değil vadesi yeten ölür. Ne kadar ömrümüz olduğunu Allah’tan başkası bilmez diye hep konuşuruz. İşte aniden, bir anda olunca herkes, “Böyle şey mi olur? Doktor ihmali kesin. O daha çok gençti.” Gibi sitemkâr sözler sarf ediyoruz.

İstemediğimiz, hazırlıklı olmadığımız şeyler olunca hep zamansızmış gibi geliyor. Oysaki kabul etmediğimiz her şey için bu hep böyle olacak. O yüzden başımıza gelen her şeyi kabul edip demek ki olan şey için doğru zaman buymuş diyebilmek en önemli nefis terbiyesi belki de.

Ahmet Muhip Dıranas’ın şu sözleriyle bitirelim o vakit:

Uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz,

Her an peşimizden koşan gölgemiz,
Özlenen limanlar, yanan yıldızlar.
Uzaktadır her şey; anneler, kızlar…

Uzaktadır her şey, hep… yalnız ölüm,
Her yerde, her an yakınımız, ölüm.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.