DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Girdap

İslam inancında ve hatta tüm semavi dinlerde, Türklük töresinde insan hayatı kutsaldır. Dünyevi hangi nedenle olursa olsun bir cana kıymak yasaklıdır. Bir insan onlarca insanın mutluluğu veya acısı olur.

Girdap
09.01.2023
4.062
A+
A-

Merhaba kıymetli okurlarım. Yaşam yoğunluğu içerisinde çalan telefonum bir özlemimi hatırlamamama neden oldu. Daha önce kimi yazılarımda bahsi geçen değerli büyüğüm “kaç demlik çay bitirdik sensiz” diyerek zarifçe ben gibi özlemini belirtti ardından ettiği davetle.

Fikir sahibi olabilmek için evvela bilgi sahibi olmak gerekir ve doğru fikir ancak doğru bilgi ile edinilebilir. Bu sebepledir ki zaman zaman tecrübeleriyle, bilgileriyle ufkumu açan büyüklerimi ziyaret etmekten ayrı bir haz alırım. Davete icabetimle kısa bir hal hatırın ardından karşımda ki bilgi deryasında düştüm olgunun peşine. Fakat ilginç yanıtlar aldım beklemediğim bakış açısıyla.

Toplum önemli, kültür önemli, doğru yorumlanan ahlak kavramı önemli diyerek başlayan sohbetimizin ilk konusu güncel yaşam halimizdi. Sosyal paylaşım ağları konumuzun içerisinde yerini alan ayrıntılardandı. Karşımda ki bilge insan dertliydi; “Saygı göstermeyen, saygı göremez. Saygısız ne sevgi, ne huzur, ne başarı, ne mutluluk olur. Bilmem hangi kuşak olarak tanımlanan günümüz gençleri uzunca süren politikaların etkisiyle yaşamın her alanında acıların kaynağı olarak yerini alıyor. Anne ve babalarına ve hatta dede ve ninelerine karşı saygısız tavır ve davranışları, bu kişilerin evlat ve torunları karşısında ki çaresizlikleri içimi sızlatıyor. Bu halin orada burada paylaşılması ise çok daha ızdırap verici. Eğitim ve ahlak kavramlarında ki hatalar, eksiklikler kendisini haykırıyor. Bu gençler ancak uzunca zaman sonra yorulduklarında ve atalarını kaybettiklerinde ciddi yoksunluklar içerisinde kalacak. Devir değişti, şimdiki gençler böyle sözleriyle hatalarımızın, eksikliklerimizin üzerini örtemeyiz.” Sözleri uzunca bir sohbetin özeti oldu benim için.

Genel gündem başlığında ki sohbetimiz ise çok daha farklı boyutlardaydı. Sinan Ateş’ in şehit edilmesiyle başlayan olaylar ve karışık ilişkiler zinciri derin bir “ah” çekilmeyle konuşulabilir olmuştu. “ Kültür, ahlak, terbiye, hak, adalet kavramları önemli, toplumun her alanında yaşanılanların şekil yönüyle temeli demiştik. İşte hal bu hal. Siyaset sürekli mücadele gerektiren bir uğraştır. Siyasetçi her daim evvela yanında ki isimlerden başlayarak birçok farklı tarafla var olan bir rakip veya hasım ağında ki kişidir. Her zaman senin yerinde olmak isteyen insanlar vardır. Özellikle etkin bir siyasetçi isen veya bir parti lideriysen bu durum çok daha yoğun yaşanır, sessizce ve sinsice.

Geçmişten günümüze her siyasetçinin en yoğun mesaisini oluşturmuştur mevcut konumunu korumak. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan, Alparslan Türkeş, Devlet Bahçeli, Deniz Baykal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, gibi sayılabilecek birçok siyasi liderin evvela kendi teşkilatları, partileri içerisinde rakipleri, eleştirenleri olmuştur. Bu rakipler her zaman başkanlık seçimlerinde karşına çıkmaz.

Liderlik bu hali bilmek, fark edebilmek ve gerekli önlemi alabilmek demektir. Bu zamana kadar siyasi liderlerin hiçbirisi bir önceki liderinin öldürülmesi veya hiçbir lider rakip muhalif tarafların öldürülmesi yoluyla konumunu korumuş ya da konum edinmemiştir. Evet, maalesef bu gibi durumlarda kültür yapımızın da etkisiyle kimi liderler sert ve ağır bir dil ile söylemlerde bulunsa da, kavga olarak tanımlanan güç gösterisi amaçlı eylemler olsa da bu mücadele bir cinayete dönüşmemiştir.

Devlet Bahçeli’ nin Genel Başkanlığa ilk aday olduğu dönemde siyaseten en nahoş bazı olaylar yaşanmıştır. Adaylık süresince il ziyaretlerinde kimi illerde kendisi ve heyeti konuk edilmemiş, karşılanmamış, teşkilatlara alınmamıştı. İl başkanlıkları kilitlenmişti. Aynı durum genel merkez içinde söz konusu olmuştu. Ancak Devlet Bahçeli’ nin Genel Başkan oluşunun ardından zaman içerisinde bölgelerinde vatandaşça tercih edilmiş olan bu muhalif yapı içerinde ki isimler Milletvekili listesinde, Belediye Başkanlıkları veya Meclis Üyelikleri listelerinde yerini alabilmiştir. Hatta bu rakiplerini bizzat Devlet Bey partiye davet ederek kadrosunda yer vermiştir. Buna benzer olgunlukları Sayın Erdoğan içinde, Sayın Türkeş içinde, Sayın Erbakan içinde örneklendirebilir, söyleyebiliriz.

İslam inancında ve hatta tüm semavi dinlerde, Türklük töresinde insan hayatı kutsaldır. Dünyevi hangi nedenle olursa olsun bir cana kıymak yasaklıdır. Bir insan onlarca insanın mutluluğu veya acısı olur. Bizler fani çıkarlarımız için umarsızca yaptığımız bencilliklerimizle başka insanlara acı çektiriyor, aynı şekilde başkalarının bencillikleriyle de acı çekiyoruz. Anlamsız bir girdabın içerisine hapis oluyoruz.

Anlaşılan o ki çıkarı uğruna sınırsız davranışlardan çekinmeyen kimselerin, cahil ve ahlaksız kimseleri kullanarak uyguladığı bir hainlik sadece aile adına değil, o masum sabiler adına, o mahzun eş adına değil ülke adına, millet adına ve tarafı olunan siyasi ideoloji adına da büyük ve acı bir kayıp olmuştur.”  Sözleriyle yaşanan olayın vahametini ve acısını ifade etti.

Uzun saatler süren sohbetimizde birçok konuda bilgisiyle, tecrübesiyle aydınlanma, farklı açılardan görebilme ve doğru fikirlerin olgusunu edinme imkânı buldum. Kendisine ve satır dostlarıma teşekkür ediyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.