DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Çıkışı Bulamamak…

Sesli Dinle

Hasılı birçok konuda istikamet daha ileriye daha derine.

Çıkışı Bulamamak…
01.08.2022
3.754
A+
A-

Selam olsun siz satır dostlarıma.

Uzunca bir zaman önce sorduğum soruya aldığım cevap aklıma yer etmiştir. “Çıkışı bulamadığımızda ne yapmak gerekir?” Sorusuna karşı yapılan yorum ve aynı zamanda en ilginç cevap olarak kabul ettiğim “ilerlemek” yanıtıydı.

Evet, çıkış bulamadığımızda daha ileriye, daha derine gitmek.

Sanırım yaşam bütünlüğümüz içerisinde farkında olarak ya da olmayarak yaptığımız veya yapılan şey bu olsa gerek.

Yaşam bütünlüğümüz dediğimizde siyaset ve siyasi stratejilerde bu kapsam içerisine giriyor elbette. Şöyle bir bakıyor ve düşünüyorum.

Kriz, enflasyon, işsizlik diyerek dert yandığımız sorunlara hükümetin çözümü de bu şekilde oluyor gibi. Sadece ekonomik sorunlar sınırında değil bu işleyiş. Mesela genel anlamda Sayın Ahmet Davutoğlu’nun mirası denilen sığınmacı sorunu da bu çıkış arayışında derinlere ilerleme stratejisine kapılmış durumda.

Kayıtsız ve kontrolsüz göçün sebep olduğu karma kültür toplumu tamamıyla etkisi altına alıyor. Ümit Özdağ’ın keskin ve net tepkisiyle hükümet toplumun tepkisini görmezden gelemeyerek çeşitli açıklamalar yapsa da esasen bu konuda da çözüm ilerleme yoluyla sağlanmaya çalışılıyor. Çok sayıda kişiye verilen vatandaşlık gözlerden kaçmıyor.

Her geçen gün daha çok yaklaşılan genel seçimler için siyasi partilerin stratejileri farklılıklar gösterirken iktidar tarafı çözümü mevcut konumdan daha derine daha ileriye giderek sağlamaya gayret ediyor gibi.

Atamalar, ihaleler, tahsisler gibi sayısız işlerde birçok şekilde duyulan anlaması zor uygulamalar da aynı mantık ile artarak devam ederek çözümlenmeye çalışılıyor.

Covid salgının başladığı tüm devletlerin ne yapacağını bilemez halde çabaladığı, halkların farklı uygulamalarla hastalıktan korunmaya çalışıldığı dönemde bizler içinde durum farklı değildi. Kısıtlamalar, uygulamalar, yasaklar gibi sayısız yol ile korunmaya çalışılan covid salgını; “devlet gerçek verileri yayınlamıyor, açıklamıyor.” serzenişleriyle de gündem olmuştu. Akabinde açıklanan rakamlar sorunun ciddiyetinin idrakine ve uygulamaların hassasiyetine kaynak olmadı, olamadı.

Pandemi döneminde sayısız yol ile yasakları çiğneyen ve bundan rahatsız olmayan kimi kişiler için Devlet Bahçeli “Yaşam hakkına saldırıdır, cinayete teşebbüstür” şeklinde net bir açıklama yapmış olsa da sonuç değişmedi. İçinde bulunduğumuz bu günlerde kimilerinin tabiri ile hortlayan covid hastalığı kendisini gösterir oldu. Ölüm oranlarının düşük olması unutkanlığıyla meşhur toplumun tepkisizlik nedenleri arasında yer alıyor.

Hükümet ise haklı olarak toplumun duyarsız olduğu konularda çokta duyarlı olmayı doğru bulmuyor olsa gerek.

Bu söz bana illegal işlerle uğraşanların ağzından duyulan, Yeşilçam filmleri repliklerinde yer alan “Bundan sonra dönüş yok, bu işin çıkışı yok” şeklinde ki suç ve suçlu tevili ikrarını yani itirafını da anımsatıyor.

Hasılı birçok konuda istikamet daha ileriye daha derine.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.