DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Bu Ne Çıldırtan Denge?

Sesli Dinle

Umarım yasalar bir gün herkese eşit ve adil bir biçimde uygulanır.

Bu Ne Çıldırtan Denge?
22.03.2024
9.396
A+
A-

Sosyal medyada dolaşırken birbiri arasında uçurum olan hayatları birkaç saniye ara ile görüyor olmak sizde ne his uyandırıyor bilmiyorum ama bende genellikle öfke uyandırıyor.

Telefon elimde, sağ başparmağımla Twitter’da sayfayı aşağı doğru kaydırdıkça içim sıkılıyor. Aklım bulanıyor. Dahası göze sokulan adaletsizliği, yoksulla zenginin hayatları arasındaki uçurumun çıldırtıcı boyutu ruhumu sıkıştırıyor. Aynı ekranda gencecik yaşta işsizlikten, parasızlıktan intihar eden genç bir insanı da görüyorum, henüz 16 yaşında milyonluk arabası ile kaza yapıp başkasının hayatını karartan, sonra da uyanık anasının yıllar önce onu doğurup vatandaşlık aldığı ABD’ye kaçan çocuğun hikâyesini de görüyorum. Tıpkı aylar önce Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud’un moto kurye Yunus Emre Göçer’in hayatını söndürüp kaçtığını gördüğüm gibi… Ya da çok ünlü bir film yönetmenimizin oğlunun yıllar önce lüks arabası ile çarpıp ölümüne sebep olduğu polis memuru İsmet Fatih Alagöz gibi… Bu ünlü ve zengin arkadaş da biraz cezaevinde yatıp çıkmıştı…

Sadece şu üç olay bile yasaların ülkemizde yoksulları kontrol altında tutmak için bir sopa olarak kullanıldığının kanıtı. Yeteri kadar zenginseniz bu ülkede suç işleme özgürlüğünüz var. Hele ki ananız sizi Amerika’da doğuracak kadar vizyonlu bir sahtekârsa korkmayın… Ne güzel(!) değil mi?

Birkaç okkalı küfür mırıldanıp başparmağımla biraz daha aşağı indiriyorum sayfayı… Başka bir haberde yerel seçimlerde mal beyanında bulunan adayların varlıkları sıralanmış. Mütevazı olarak sunulan adayların varlıklarına bile “yok artık” diye şaşırırken bir tanesinin 600 dairesinin olduğunu okuyorum. “600 daire”. Ben bu haberi okurken aklıma gelecek ay biten kira kontratım geliyor. Başka bir ev kiralayabilecek miyim diye düşünürken bir tane adamın 600 tane evinin olma ihtimalinin konuşulması bile bendeki son kalan adalet inancı kırıntılarını da süpürüyor.

Ben bu ülkeye olan inancımı, umudumu kaybedeli çok oldu. Fakat kendi halimde kavrulup gitme, kendi ufak dünyamda yaşama hevesimi de kaybediyorum. Bu benim açımdan daha çok acı verici…

Peki, insanlar bir dakika içinde onlarca adaletsizliği parmaklarının ucunda kaydırırken benimle aynı hisleri mi yaşıyorlar? Büyük bir kısmının yaşadığını sanmıyorum. Herkes bir gün kendisinin de milyoner olacağına, üstelik bunu “çalışarak” başarabileceğine ikna olmuş gibi duruyor. Bir tane adamın 600 tane daire sahibi olmasını “çalışmaya” bağlayabiliyor. Kendi yoksulluğunu şanssızlıkla açıklayacak kadar iyimser olabiliyor. Bu kabulleniş ve teslimiyet en az yaşanan adaletsizliğin kendisi kadar öfke uyandırıyor bende.

“İyi ama elden ne gelir” diyebilirsiniz.

Haklısınız da. Bu satırları yazan ben de bu adaletsizliğe bir çözüm bulmuş, bir reçete sunmuş değilim. Ama en azından bizleri bu adaletsizliğin içine atan, yoksulluğa terk eden, üstüne bir de “vatandaşlık”, “ahlak”, “erdem” ve “çalışkanlık” dersi vermeye kalkan kişilere, kurumlara, partilere, cemaatlere, tarikatlara i-nan-mı-yo-rum. Des-tek-le-mi-yo-rum. Yalanlarına çanak tutmuyorum, kanmıyorum, kandırılmıyorum. Elimden geldiğince yalanlarını anlatıyorum, yazıyorum…

Şimdilik elimden gelen bu.

Bir gün elimden daha fazlası geldiğinde “daha fazlasını” yapacağıma da en başta yukarıda saydığım kişi ve kurumlar emin olabilirler.

Umarım umutsuzluğumda yanılan ben olurum. Umarım bir gün bu ülkede zenginler, politikacılar ve din teknikerleri yasaları çiğnediğinde bedel öder… Umarım yasalar bir gün herkese eşit ve adil bir biçimde uygulanır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.